Yaw MeTePe düşmanlığı doğal karşıladın baktın haksız çıkıyorsun bu sefer o arkadaşlar düşmanlık yapmıyor diyorsun.
Nerede haksız çıktım anlatırsan sevinirim doğrusu...
Ben düşmanlığın doğal olduğunu söyledim. Senin onlara gösterdiğin düşmanlık kadar onların da sana düşmanlık göstermesinin normal olduğunu söylüyorum. Bana göre her türlü düşmanlık yanlıştır. Ama bir insanı niye düşmanlık duyuyorsun diye yargılayacak da değilim. Eğer birini yargılayacaksam diğerini de yargılamam gerekir.
Nefret suçu diye bahsettiğin şey, senin bir müslüman olarak "dinsizlere, başka dinden olanlara, yahudilere, hristiyanlara, başka mezhepten olanlara, satanistlere, hiç duymadığın inanışlara" duyguğun düşmanlığın dışa vurumudur. Ben tümüne hoşgörü gösteririm. Bir insanın isterse satanist olma ve bunu savunma hakkı vardır. Sen böyle birisine din düşmanı dersen, senin ondan hiç bir farkın kalmaz. Çünkü sen de onun dininin düşmanısındır.
Ayrıca, bir insan kendi inandığından başka şeylere düşmanlık da duyabilir. Bunu ifade de edebilir. Gidip de karşısındakini kafir diye dövmüyor, öldürmüyor, anasına avradına küfretmiyorsa istediği kadar bu duygularla yaşayabilir. Bu onun kişisel sorunudur.
umarım bu konuyada metepe bir açıklama getirir.
İnan bu şehitlik konusunu pek bilmiyorum. Ancak bildiğim bir şey var. Şehitliğin müslümanlığa has bir durum olduğu söylenir. Bu konu üzerine geçen bir tartışma sonrasında bütün kültürlerde şehitlik veya buna eşdeğer mertebeler olduğunu öğrendim. O yüzden islam temelli bir yorum yapamam ama genel bir tarif yapmak gerekirse;
- Toplumun/başkalarının refahı ve huzuru için canını feda etmeyi bilerek ve isteyerek göze alan ve bu yolda hayatını kaybeden kişiler şehit olurlar.
Ha! Bu kavramı ulema, devlet yönetimi, hocalar vs. esnetir, genişletir, değiştirir... onu bilemem. Allah katında kimin şehitliği nasıl değerlendirilir onu da kimse bilemez. Ama insanları kurtarmaya çalışırken hayatını kaybeden bir itfaiye erinin din veya kanunlar ne derse dersin yaratıcı gözünde ayrı bir yeri olacağı da kesin gibi geliyor bana...
..şöyle devrim yaptık böyle kaldırdık.Biraz araştırınca ;Şapka kanunu yüzünden İstiklal Mahkemesinde asılan adamları görüyorsunuz.Sırf başkaları(Vakko) kazanacak diye şapka devrimi yapmışlar ülkede.Harf devrimi yapmışlar güya cahiliz ya biz.İsrail hala daha 600 yıllık İbrani Alfabesini ve Japonlar bilmem kaç yıllık alfabesini kullanırken biz bir gecede cahil kalmışız.Ayrıca Bunu Tek başına yapmış gibi bir şahsiyet koymuşuz başımıza.Tapıyoruz.Uluyoruz.
Yahu arkadaşım... bir şeye karşı olmak bir şeydir... ama bari buna saçma gerekçeler uydurmayalım...
Şimdi bakalım... şapka kanunu 1925 yılında çıkmış... Vakko'nun ilk kurucusu 1934 yılında küçük bir şapkacı dükkanı açmış. Taa 1938 yılında EŞARP üretimine başlayınca Vakko adını almış. Arada var 13 yıl!
Hangi salak "şu vakko 13 yıl sonra dükkan açıp şapka satar da köşeyi döner" diye bugünden yasa çıkartır?
Yazıktır yahu! Tarihi iyi öğrenin.
Şimdi ben desem ki, bu türbanı icad eden Vakko'dur. Onlar para kazansın diye kadınlar türban takmaya başladılar... komik di mi?
Bir gecede alimdik de harfler değişince mi cahil mi olduk? Cumhuriyet öncesinde okuma yazma oranı % 4-5 seviyesinde... harfleri değiştirsen ne yazar, değiştirmesen ne yazar? Zaten harf değişikliği Osmanlıda tartışılan bir konu... belki cumhuriyet gelmese yine değişecekti.
Keza şapka devrimini daha önce osmanlı yapmış ve FES giyilmesini mecbur tutmuş. Fes dediğin yunan şapkası!
Japonlar, ibraniler KENDİ alfabelerini kullanıyorlar. Bunun yanı sıra latin alfabesini de kullanıyorlar. Ne yazık ki Türklerin kendine ait kullanılabilir bir alfabesi yok. Arap alfabesi Türk alfabesi değildir. Bizim kendi alfabemizi kullanmamız için çivi yazısına dönmemiz lazım. Onu mu tercih ederdin?