Yorumum :
Elimde kıskançlık adında bir kitap var. Yazar bir psikanalist yani Freud ekolünden ve hastalarındaki gözlemlerini anlatıyor. İnsanın biraz olsun bilmediği bir şeyi anlaması zor. Psikolojiye çok meraklı değilseniz kıskançlık size de olağan ve sağlıklı bir duygu gibi gelecek bunun için bir psikoloji kitabı yazılmasını anlamlı bulmayacak Ama bu duygunun varabildiği noktaları görünce muhtemelen siz de benim gibi şaşıracaksınız.
Bazı gözlemlerimle örtüştüklerinden olsa gerek Başkalarına çok havada görünebilecek şeyler beni gerçekliğiyle hemen etkiledi.
[FONT="] Kendimi daha önceleri kıskanç biri olarak tanımlamazdım fakat bu, kıskançlığı yüzeysel bir şekilde, bir kadını başka bir erkekten kıskanmak biçiminde algıladığımdandı muhakkak. Oysa bu kitaptan anlıyoruz ki kıskançlık çok geniş geniş bir konu ve çok farklı şekillerde ortaya çıkabiliyor. Psikolojinin bir özelliği olarak ilişkiler, çok net bir şekilde görülmüyor bazen. Bir davranışın bir karakter özelliğinden kaynaklandığı ya da bir özelliğin başka bir özellikle ilgili olduğu fark edilmeye biliyor. Örneğin kontrol ve hâkimiyet kurma arzusunun direk kıskançlık kaynaklı olduğunu bu kitapla fark ediyorum.
[/FONT] Freud’un psikolojik rahatsızlıkların köklerini çocukluk yaşantılarında aradığını biliyordum fakat kökle meyve arasındaki ilişkinin daha somut daha anlaşılır olacağını düşünüyordum. Yazar, Freudyen tavrıyla, hastaların anlattıklarından ya da rüyalarından geçmiş yaşantılarına dair öyle semboller öyle anlamlar çıkartıyor ki içinizden “yeme bizi marcianne” (yazarın adı) demek geliyor, yazarın bir şarlatan mı yoksa anlaşılması zor bir konuda biz cahilleri aydınlatmaya çalışan bir bilim insanı mı olduğu konusunda gidip geliyorsunuz. Yani ilk hikâyede karşılaştığım tanıdık şeylerin aksine- belki ben daha önce gözlemleme şansı bulamadığım için ya da öyle oldukları için- saçma görünen şeyler de bolca var.
Son sözüm: Freud’un öğretisi konusunda uzman olsaydım belki kitabı doyurucu bulurdum ama bu cahil halimle kitabın yüzde seksenini boşa okuduğum kanaatindeyim.