Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Dikkat!!! Tema lisans bilgilerinize erişilemiyor, lütfen www.xenforo.gen.tr yönetimi ile iletişime geçiniz. Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Biz, neyiz? Tanrı ve engelliler..? [Tartışma]

genel olarak bu sorunun oluşma sebebi araştırıp kitap okumamakdan kaynaklanıyor yani cahiliyetten
ilk sorunun cevabını ben veriyim kalu bela oku araşdır
hayatın güzelligini kendin görmen gerek hayatında şekillenen bir takım olayları kendin düşünüp yorman gerek kafayı
bu insan benim hayatıma neden girdi girmeseydi ne olurdu.. gibisinden misal
kısaca araştıracaksın kardeşim ben müslümanım elhamdülilah ama müslümanlık hakkında ne biliyorum kendime soracagım soru bu olacak
mesela araştırmadan hiçbirşey ögrenilmez..
 
dostum miller deneyinde hayali farzı misal bir atmosfer oluşturmuş( evrenin var olduğu ilk anda veya yakın geçmişinde var olan atmosfer değil ) oluşturduğu bu atmosferde basit bileşikli bir iki molekülün oluşlabileceği bir tarzda atmosferdir.sana deneyi ve sonuçlarını tekrar anlatacak değilim..google miller deneyi fiyaskosu,yanılgıları,kesinliği,geçerliliği v.s gibi bir kaç cümle yaz..sana zıt görüşleri de oku derim.

Şimdi internette gezen ve "fiyasko" tabir edilen, neredeyse tamamı Harun YAHYA (Adnan hoca) kaynaklı açıklamaların hepsini biliyorum ve bunların hepsi çarpıtmadan ve cehaletten başka bir şey değildir. Miller deneyi yaşamın nasıl başladığını söylemez. Miller deneyi belirli şart ve koşullarda yaşamı oluşturan "organik" tabir ettiğimiz moleküllerin kendiliğinden oluşabileceğini gösterir.

Bir deneyin fiyasko olması için, deneyin sahte, sonuçlarının yanlış veya tekrar edilemez olması gerekir. Miller deneyi bugün yapıldığında yine aynı sonuçları vermektedir. Bu deneue ilişkin eleştiriler vardır. Bu eleştiriler ise kullanılan elementlerin miktarı, dünyanın ilk zamanlarındaki koşullar vs. üstünedir. Dolayısıyla, bu eleştiriler dikkate alınarak yapılan benzer Miller Deneylerinde daha kesin, daha iyi sonuçlar alınmaktadır. Netekim, ben bunun daha önce örneğini verdim ama belli ki okumamışsınız.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Miller-Urey_Deneyi

Kaldı ki, bugün modern biyoloji dünyasında Miller deneyinin çok çok daha hassas, ayrıntılı olanları yapılmakta ve tek tek, molekil molekül hangi organik bileşiklerin hangi şartlarda ortaya çıktığı analiz edilmektedir. Bütün bu çalışmaları buraya yazmaya kalksak bu forum yetmez.

ben ünivlere evrimciler yerleşti derken,türkiyedeki ünivlere demedim zaten..cümleyi birdaha oku.
dünyadaki bütün ünivlere çöreklenmişler malesef.ve bu bir gerçek sen istediğin kadar inkar et.
bunu sadece ben söylemiyorumki...bir bilim adamı,biyoloji prof yazısını okumuştum hatta..evrimci olmadığı için kapıların nasıl suratına kapatıldığı...v.s v.s..sende oku sende öğren.

bu arada bu istatistik nereden çıktı...
bende kendi istatistiğimi yayınlıyorum..yapılan bir arşt göre ünivlere %98 evrimci prof çöreklenmiş ve evrimci olmayanlara malesef kapılar kapatılmıştır..aksini ispatla..

Daha önce de söylemiştim, ben boş konuşmam. Bilim dünyasının evrime bakışı hakkında genel bir değerlendirme: https://en.wikipedia.org/wiki/Level_of_support_for_evolution

Herhalde google translate düzgün çevirir... Ayrıca dikkat çekmek isterim, linkdeki tabloda evrimi en az kabul eden ülke Türkiye'dir. Dünyanın en gelişmiş, bilimsel, eğitimli ülkesiyiz ya, herkesden iyi biliyoruz. :)

Şu bir gerçeklik ki, bilim dünyası çok büyük ağırlıklı kısmı tüm eleştirilere, tüm saldırılara, tüm saçma sapan ithamlara, tüm zırvalıklara rağmen hala ve hala evrim teorisini kabul etmektedir.

ayrıca biryerlerden toplama,kopyala yapıştır olduğu çok bariz.
üşenmeden sıkılmadan bu kadar teknik cevapları her defasında ayrı ayrı vermen pek akla yatmadı.

Arkadaşım ben tıp doktoruyum, hayatım bunu okumakla geçti, hala okuyorum. Harun Yahya zırvalarını bile okudum. Sizin gibi niye bir yerlerden kopyalayıp yapıştırayım. Yazdıklarımı bilmesem yazdıklarınızdaki yanlışları nereden nasıl bulabilirim. :) :)

miller deneyini kendin oku.
ben nebraska yazmış olabilirim. bak doğrusunu sen söyledin piltdown adamı.

Miller deneyini yaptım ben... :)
Demek ki doğrusunu bilmeden yazmamak gerekiyormuş... Bak ben biliyorum Pitdown, Nebraksa adamı vs.. :)

neyse uzun uzun yazmak isterdim..seni caner taslamana havale ediyorum..

Caner Taslaman'da kimdir bilemedim. Baktım biraz Din Sosyoloğu imiş... Boş vaktimde biraz bakarım ama fen bilimlerinden olmayan bir insan fen bilimleriyle ilgili teorileri ne kadar özümser şüpheliyim.


adam genetikçiydi...ama arkadaş ortamında evrimi yerin dibine soktu çıkardı..hatta kendisi de söylemişti..malesef evrimci olmazsan veya öyle görünmezsen kapılar yüzüne kapanır..çünkü ünivler istila altında diye.
.

Bu neyi ispatlar ki? Bilim adamlarının hepsi evrimi kabul edecek diye bir kural yok. Dünyada evrim karşıtı ünlü biyologlar bile var. (Gerçi bir kısmı sonradan çark etti. :) ) Karşısına başka bir tez koyamıyorsan, işe yarar bir model sunamıyorsan neye yarar? :)

Yani bu yüzüne kapılar kapanır kısmına falan gülüyorum artık... Tübitak bile evrim karşıtı pozisyon belirlemişken, 13 yıldır AKP gibi muhafazakar bir iktidar bilim yerine dindar gençlik yetiştirme peşine düşmüşken bu laflar anlamsız kalıyor. Kaldı ki, gelişmiş ülkelerde kimse kimsenin neye inandığı veya inanmadığıyla ilgilenmez. Onlar kişinin bilgisine, eğitimine, başarısına falan bakarlar.
 
Yorumlarınızı takip etmek güzel de, bir bayan olarak şu sizin ''bilim adamları''ndan bay geldi! :confused: Dünyada bilim kadınlarının da yaşadığını hatırlatayım dedim!! :)
 
Düşüncem şudur ki ; bir tanrı var lakin din baştan aşağı yalan.Sadece insanları yönetme şekli.
 
Ey insan! Bil ki, insanların ağzından çıkan ve dinsizliği işmam eden dehşetli kelimeler var. Ehl-i iman, bilmeyerek istimal ediyorlar. Mühimlerinden üç tanesini beyan edeceğiz:
Birincisi: "Evcedethü-l esbab" Yani, "Esbab bu şey'i icad ediyor."
İkincisi: "Teşekkele binefsihi" Yani, "Kendi kendine teşekkül ediyor, oluyor, bitiyor."
Üçüncüsü: "İktezathü-t tabiat" Yani, "Tabiîdir, tabiat iktiza edip icad ediyor."
Evet madem mevcudat var ve inkâr edilmez. Hem her mevcud san'atlı ve hikmetli vücuda geliyor. Hem madem kadîm değil, yeniden oluyor. Herhalde ey mülhid! Bu mevcudu, meselâ bu hayvanı ya diyeceksin ki, esbab-ı âlem onu icad ediyor; yani esbabın içtimaında o mevcud vücud buluyor.. veyahud o kendi kendine teşekkül ediyor.. veyahud tabiat muktezası olarak, tabiatın tesiriyle vücuda geliyor.. veyahud bir Kadîr-i Zülcelal'in kudretiyle icad edilir. Madem aklen bu dört yoldan başka yol yoktur, evvelki üç yol muhal, battal, mümteni', gayr-ı kabil oldukları kat'î isbat edilse; bizzarure ve bilbedahe dördüncü yol olan tarîk-i vahdaniyet, şeksiz şübhesiz sabit olur.
AMMA BİRİNCİ YOL Kİ:
Esbab-ı âlemin içtimaıyla teşkil-i eşya ve vücud-u mahlukattır. Pek çok muhalatından yalnız üç tanesini zikrediyoruz.
BİRİNCİSİ:
Bir eczahanede, gayet muhtelif maddelerle dolu, yüzer kavanoz şişeler bulunuyor. O edviyelerden, zîhayat bir macun istenildi. Hem hayatdar hârika bir tiryak onlardan yapılmak îcab etti. Geldik, o eczahanede, o zîhayat macunun ve hayatdar tiryakın çoklukla efradını gördük. O macunlardan herbirisini tedkik ettik. Görüyoruz ki: O kavanoz şişelerden herbirisinden, bir mizan-ı mahsus ile, bir-iki dirhem bundan, üç-dört dirhem ötekinden, altı-yedi dirhem başkasından ve hâkeza.. muhtelif mikdarlarda eczalar alınmış. Eğer birinden, bir dirhem ya noksan veya fazla alınsa o macun zîhayat olamaz, hâsiyetini gösteremez. Hem o hayatdar tiryakı da tedkik ettik. Herbir kavanozdan bir mizan-ı mahsus ile bir madde alınmış ki, zerre mikdarı noksan veya ziyade olsa, tiryak hâssasını kaybeder. O kavanozlar elliden ziyade iken, herbirisinden ayrı bir mizan ile alınmış gibi, ayrı ayrı mikdarda eczaları alınmış. Acaba hiçbir cihette imkân ve ihtimal var mı ki, o şişelerden alınan muhtelif mikdarlar, şişelerin garib bir tesadüf veya fırtınalı bir havanın çarpmasıyla devrilmesinden, herbirisinden alınan mikdar kadar yalnız o mikdar aksın, beraber gitsinler ve toplanıp o macunu teşkil etsinler? Acaba bundan daha hurafe, muhal, bâtıl birşey var mı? Eşek muzaaf bir eşekliğe girse, sonra insan olsa, "Bu fikri kabul etmem" diye kaçacaktır.
İşte bu misal gibi; herbir zîhayat, elbette zîhayat bir macundur ve herbir nebat, hayatdar bir tiryak gibidir ki; çok müteaddid eczalardan, çok muhtelif maddelerden, gayet hassas bir ölçü ile alınan maddelerden terkib edilmiştir. Eğer esbaba, anasıra isnad edilse ve "Esbab icad etti." denilse; aynen eczahanedeki macunun, şişelerin devrilmesinden vücud bulması gibi, yüz derece akıldan uzak, muhal ve bâtıldır.
Elhasıl:
Şu eczahane-i kübra-yı âlemde, Hakîm-i Ezelî'nin mizan-ı kaza ve kaderiyle alınan mevadd-ı hayatiye, hadsiz bir hikmet ve nihayetsiz bir ilim ve herşeye şamil bir irade ile vücud bulabilir. "Kör, sağır, hududsuz, sel gibi akan küllî anasır ve tabayi' ve esbabın işidir." diyen bedbaht, "O tiryak-ı acib, kendi kendine şişelerin devrilmesinden çıkıp olmuştur." diyen divane bir hezeyancı, sarhoş bulunan bir ahmaktan daha ziyade ahmaktır. Evet o küfür; ahmakane, sarhoşane, divanece bir hezeyandır.

Evet, bir gözsüz akrep ve ayaksız bir yılan gibi haşerata mağlub olan insana, bir küçük kurttan ipeği giydiren ve zehirli bir böcekten balı yediren; onun iktidarı değil, belki onun za'fının semeresi olan teshir-i Rabbanî ve ikram-ı Rahmanîdir.
Ey insan! Madem hakikat böyledir; gururu ve enaniyeti bırak. Uluhiyetin dergâhında acz ve za'fını, istimdad lisanıyla; fakr ve hacatını, tazarru' ve dua lisanıyla ilân et ve abd olduğunu göster.

Felsefe şakirdleri ve millet-i küfriye ve nefs-i emmarenin en müdhiş dalaleti, Cenab-ı Hakk'ı tanımamaktadır. Hikâyede nasıl emin adam demişti: "Bir harf kâtibsiz olmaz, bir kanun hâkimsiz olmaz." Biz de deriz: Nasılki bir kitab, bâhusus öyle bir kitab ki; her kelimesi içinde küçük kalemle bir kitab yazılmış, her harfi içinde ince kalem ile muntazam bir kaside yazılmış. Kâtibsiz olmak, son derece muhaldir. Öyle de şu kâinat nakkaşsız olmak, son derece muhal ender muhaldir. Zira bu kâinat öyle bir kitabdır ki, her sahifesi çok kitabları tazammun eder. Hattâ her kelimesi içinde bir kitab vardır. Her bir harfi içinde bir kaside vardır. Yeryüzü bir sahifedir, ne kadar kitab içinde var. Bir ağaç bir kelimedir, ne kadar sahifesi vardır. Bir meyve bir harf; bir çekirdek, bir noktadır. O noktada koca bir ağacın proğramı, fihristesi var. İşte böyle bir kitab, evsaf-ı celal ve cemale, nihayetsiz kudret ve hikmete mâlik bir Zât-ı Zülcelal'in nakş-ı kalem-i kudreti olabilir. Demek âlemin şuhuduyla, bu iman lâzım gelir. İllâ ki, dalaletten sarhoş olmuş ola...
Hem nasılki bir hane ustasız olmaz. Bâhusus öyle bir hane ki; hârika san'atlarla, acib nakışlarla, garib zînetlerle tezyin edilmiş. Hattâ herbir taşında, bir saray kadar san'at dercedilmiş. Ustasız olmak, hiçbir akıl kabul edemez, gayet mahir bir san'atkâr ister. Bâhusus o saray içinde sinema perdeleri gibi her saatte hakikî menziller teşkil edilip, kemal-i intizamla elbise değiştirdiği gibi değiştiriyor. Hattâ herbir hakikî perde içinde, müteaddid küçük küçük menziller icadediliyor. Öyle de şu kâinat nihayetsiz hakîm, alîm, kadîr bir sâni' ister. Çünki şu muhteşem kâinat öyle bir saraydır ki: Ay, Güneş lâmbaları; yıldızlar, mumları; zaman, bir ip, bir şerittir ki, o Sâni'-i Zülcelal her sene bir başka âlemi ona takıp, gösteriyor. O taktığı âlemin içinde üçyüzaltmış tarzda muntazam suretlerini tecdid ediyor. Kemal-i intizamla ve hikmetle değiştiriyor. Yeryüzünü bir sofra-i nimet yapmış ki, her bahar mevsiminde, üçyüzbin enva'-ı masnuatıyla tezyin ediyor. Hadd ü hesaba gelmez enva'-ı ihsanatıyla dolduruyor. Öyle bir tarzda ki, nihayet ihtilat içinde ve karışmış oldukları halde, nihayet derecede imtiyaz ve farkla birbirlerinden ayrılıyor. Başka cihetleri buna kıyas et... Nasıl, böyle bir sarayın Sâni'inden gaflet edilebilir?
 
*********************

arkadaş durup durup yazıyor bütün evrimciler toplanmış beraber mi yazıyorlar bir önceki yazıda sizde hücreyle virüsü kıyaslayıp o zaman virüs olmaz gibi iddanız vardı yani hürenin bölünüm aşamasında geçirdikleri hazırlık aşamasını sırf kendinizi ispatlamak için virüsle kıyasladınız ama vrüs hücresi ele geçirerek ilerler sonasında gene bölünme aşamasında hazırlık aşamasını bekler .....

Valla bu noktasız, virgülsüz, paragrafsız, cümlesiz yazdığınız yazıdan hiç bir şey anlamadım. Nerede başlıyor, nerede bitiyor, neden bahsediyorsunuz belli değil.

Ben nerede virüsten bahsettim de, hücrenin bölünmesine örnek verdim, bölünme aşamasında bekler falan dedim anlamadım.

Ben sadece arkadaşın DNA için protein gerekir, protein için DNA gerekir iddiasına karşılık PRION'ları örnek verdim. Prionların da virüslerle alakası yoktur. Virüslerin de hücrelerle alakası yoktur. Bugün tahmin edildiği kadarıyla virüsler ve prionlar ilkel canlılar değil, evrimin daha ileri aşamalarında ortaya çıkmış canlılardır.

ben oluşum şartları bilindiği gerekli enzimler bilindiği gerekli herşey uygulandığı halde o hücrelerin birleşip doku oluşturamadığını söylüyorum siz bana evrim çok daha farklı olduğunu idda etmek için tek hücreli canlıların mitokondri değişiminden bahsediyorsunuz ..

İyi de bu söylediğiniz yanlış! Doku kültürü denilen bir şey var. Hiç duydunuz mu? Kaldı ki bugün bilim dünyası böbrek, kulak, karaciğer gibi dokuları laboratuarda üretebiliyor. Üstelik bunu orijinal dokudan değil, kök hücreden yapıyor. Bu hücrelerin hangi koşullarda neden, nasıl başka hücrelere dönüşebildiğini buluyor.

Bir hücrenin yapısını anlamak, bir canlının yapısını anlamaktır. Verdiğim mitokondri örneği bir hücrenin başka bir hücrenin bir organı haline gelebildiğini anlatmak içindi ama tamamen yanlış anlamışsınız.

Size basit bir soru sorayım, biraz kafayı çalıştırın: Hücrelerin DNA'sı var ve her şeyi, kopyalamayı, bütün hücre organlarını, çoğalmayı, proteinleri vs. yapıyor. Hücreden başka DNA yok... 1 tane var. Mitokondri dediğimiz hücre içinde bir organ ve içinde kendi DNA'sı var. Ve kendi kendine çoğalıyor. Sizce neden mitokondrinin ayrı bir DNA'sı olmasına ve kendi kendine çoğalmasına gerek var? Allah böyle yaratmış mı diyeceğiz, yoksa nedenini anlamaya mı çalışacağız.

çoğu bilim adamının desteklemesi gibi bir durum doğru yada yanlış yapmaz aksi ispat edilemediği sürece doğru olduğu kabul edilebilir (kesinde değil ) düşünüldüğü için teoridir fakat bundan bir kaç yy önce bilinmeyen bir çok şey öğrenildi elektro manyetik teorileri gibi bundan birkaç yy sonra da çok şey öğrenilir ve teziniz çürütüleilir kaldı ki bilim sizin gibi doğru kabul ederek ilerlemez yanlış olamaz mı der sorgular ve kendi teoremini ortaya koyarak ilerler ..

Sonunda kısmen doğru bir şey yazmışsınız. Evet, çoğu bilim adamının kabul etmesi evrim teorisini doğru yapmaz, yanlış da yapmaz. Çer çöp hiç yapmaz. Bir zahmet bir teori hangi süreçlerden geçip teori olur bir okuyun. Öyle birisi çıkıp bir şey söyledi diye hoppadanak teori olmaz. Binlerce bilimsel süzgeçten, deneyden, gözlemden geçer. Bir iddia veya tez değildir.

kesinliği ispatlanmamış teori olan bir şeyi ancak kendiniz doğru kabul edip ilerleyebilirsiniz bu konuda bu doğru deyip gestapo gibi bilim dayatması yaparak ancak kendi fikrinizi dikte etmiş olursunuz evet ben de hala inanmıyorum kanun hükmünde de değil inanmak gibi bir zorunluluk da bilim dünyasında dahi yok inanmak desteklemek isteyen destekler

Arkadaşım, daha önce de yazdım, tekrar yazıyorum. Bilimde, teoride ispat olmaz. Matematikte ispat olur. Teoriler doğruluğu neredeyse kesin kabul edilen önermelerdir. Kolay kolay da yanlışlanamazlar. Genellikle sağından solundan kırpılır, düzeltilir, eklenir ve devam ederler. Bugün kullanılan Modern evrim teorisiyle Darvin'in evrim teorisi arasında dünya kadar fark vardır. Darvin bile kendi evrim teorisinde zaman içinde değişiklik yapmıştır. Bilim böyle yürür.

Bildiğimiz izafiyet teorisi, kuantum teorisi vs. de hep böyledir. Asla aynı kalmaz, sürekli yenilenir, değişir.

Avrupadakilerin daha fazla desteklemesinin sebebi de sizin de yaptığınız gibi bilim tanrısının diğer dinleri çürütmeye çalıştığını bildikleri bu teoremi kabul ederek varsayımsal koşullanmaya gidilir aaslında yani rönesans öncesinin intikamını almak için kullanılan argümandır ..

Bunu laf olsun, torba dolsun diye söylemişsiniz. Ben avrupa demedim, dünya dedim. Dünyada pek çok çeşit din ve inanış var. Ayrıca, dünya genelinde evrim karşıtlarının tek ve yegane tezi "Akıllı Tasarım" denilen tezdir. Akıllı tasarım'ın da sizin dinden bildiğiniz yaratılışla yakından uzaktan alakası yoktur. Akıllı tasarım bilimsel gerçekleri kabul eder ama bunların hepsinin önceden bir yaratıcı tarafından tasarlandığını, planlandığını söyler.

evet ben de hala inanmıyorum kanun hükmünde de değil inanmak gibi bir zorunluluk da bilim dünyasında dahi yok inanmak desteklemek isteyen destekler ...

Ben size ne inanın, ne inanmayın diyorum. İstediğinize inanın. Beni ilgilendirmez. Sizi inandırmak gibi bir zorunluluğum da yok. Benim tek söylediğim şey, insanların iyi bilmediği konularda, yalan yanlış, doğru olmayan, eksik veya saçma iddialarda bulunmaması gerektiğidir. İsteyen Havva'nın Adem'in kaburga kemiğinden yaratıldığına inanır, isteyen evrim teorisine... Bu tercih herkesin kendi bileceği şeydir.

Ey insan! Bil ki, insanların ağzından çıkan ve dinsizliği işmam eden dehşetli kelimeler var. Ehl-i iman, bilmeyerek istimal ediyorlar. Mühimlerinden üç tanesini beyan edeceğiz:

Valla bu yaşımda ben bu yazıyı zor okuyup anladım, daha genç olanlar ne anlayacak merak ediyorum. :)
Yazıdaki mantıksal hataları ve yanlışları bir tarafa bırakıyorum ama madem ilgilisiniz evrim teorisini ilk düşünen Darwin değildir. İslam alimlerinden de çok düşünen olmuş :) İsterseniz açıp okuyun biraz.

http://onedio.com/haber/evrim-dusun...iyade-muamelesi-goren-16-islam-bilgini-466036

Özellikle Erzurumlu İbrahim Hakkı efendinin bu konuda yazdıkları neredeyse Darwin'in evrim teorisi gibidir.
 
Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba,

Konuyu 3,5 yıl önce açtım, zaman içinde forumdaki en çok okunan ve mesaj alan konulardan biri oldu. Doğrusu bunu ben de beklemiyordum.

Farklı görüşleri ile tartışmayı daha ileri bir noktaya taşıyan herkese tekrar teşekkür ediyorum. Ancak bana "Sadece oku" diyerek tavsiye verenlere ufak bir cevabım olacak. Birçoğunuza göre kısa sayılacak hayatım içinde çoğunuzun okumadığı kadar okuduğum ve bilimle uğraştığım konusundan emin olabilirsiniz. Dileyenler özel mesaj yoluyla ulaşıp akademik geçmişimi sorabilirler. Ancak elbette ki benden çok bilen insanlar var burada, o kıymetli insanları tenzih ederek söylüyorum bunları.

"Evrim nedir ki, hâlâ teori kalmış kanun bile değil" minvalindeki yorumlara MeTePe gereken cevapları defalarca vermiş, burada tekrara düşmeyeceğim.

Soruyu sorarken kimsenin ama kimsenin inancını sorgulamak gibi bir amacım yoktu, hâlâ da yok. Öte yandan kendi inancımın çokça sorgulanacağını tahmin ediyordum, yanılmadım. Kıymetli dostlar, abiler, ablalar, amcalar, teyzeler kimsenin inancına kimse karışamaz, karışmamalı. Bunu toplum olarak anladığımız gün medeniyet konusunda çok önemli bir eşiği aşmış olacağız. Bu yüzden burada yapılan şey bir tartışma ise buna katılmak isteyen herkes bir fikir ortaya koymalı, inancını değil. Çünkü inançlar tartışılamaz, bilgi ve fikir gerektiren bir eylemi inançla yapamazsınız, gülleri toplayıp çilek reçeli yapmaya benzer bu.

Sizlerden rica edeceğim en önemli husus ise güvenilir kaynakça konusu, burada herkes birer kullanıcı adından ibaret ve kimse kimseye güvenmek zorunda değil. " Filanca hoca vardı evrimi yerin dibine soktu ama adını hatırlayamadım" şeklinde veya "Şunu şunu google'da arat göreceksin" gibi mesajlar üzgünüm ama komik olmaktan öteye gidemiyor. Kişisel sohbet videoları veya blog tarzı yazıların bilimsel geçerliliği yoktur arkadaşlar. Bugün bilimsel dergilerde yayınlanan makalelere bile hangi dergide yayınlandığına göre kıymet gösterilirken " Evrimciler üniversiteleri doldurdu dedi, evrimi yerin dibine soktu konuşurken" gibi hiçbir kaynakça göstermeyip hatta isim bile vermeden yorum yapmamaya lütfen özen gösterelim. Kafasından istatistik uyduran abimizi de üniversiteye davet ediyorum, Biyoistatistik bölümünde bir gün bulunsun bakalım yalan, kaynaksız bilgi verdiğine pişman olacak mı?

Herkese iyi geceler ve iyi forumlar dilerim
Mert
 
Şimdi Allah bizi neden yarattı demişsin.. ve bunun üstüne biz Allahın yansıması isek Allah'ta engelli olabılır mı ? demişsin.. bir kere Artık herkesin ezberlemiş olduğu bir ayet var yazmayacaktım ama tekrar hatırlatayım ''Ben insanları ve cinleri bana kulluk etsinler diye yarattım''.. bu ayeti artık hepimiz biliyoruz.. gelelim ben bu konu hakkında yazacaklarıma.. Bak şimdi sen ve ben birer İnsanız.. İnsan ne yapar ? yemek yer, su içer , yatar , uyur, gezer, üzülür , ağlar, korkar, heyecanlanır, görür, duyar, konuşur... bunlar İnsanogluna verilmiş bir Duyular ve duygulardır.. şimdi İnsanoglunun yaptığı en büyük hata Allahı ( konuyu açan arkadaşın tabiri ile Tanrıyı ) İnsan gibi zannediyoruz.. yani sen diyorsun ki, Allah ( Tanrı ) bizi neden yarattı ? Cevap çok basit : Neden yaratmasın ? niçin yaratmasın ? yaratmaması için bir neden var mı ?? ya da Allahı ( Tanrıyı ) engelleyebilecek bir güç var mı ? Biz İnsanoğlu herşeye kendi gözümüzle bakıyoruz.. kendı duygularımızı katıyoruz.. ama şunu unutuyoruz.. Allah ( Tanrı ) seni hiç yaratmayabilirdi.. seni bir hayvan olarakta yaratabilirdi.. kim engel olabilirdi buna ? hangi güç engelleyebilecekti ? Sen Allahı ( Tanrıyı ) sorgulayamazsın! İşte yaptığın en büyük hatada zaten bu.. sen Allahı ( Tanrıyı ) İnsan gibi düşünüyorsun.. hayır o isteseydi senin yerıne başka yaratıklar yaratıdı.. o isteseydi İnsanları yok eder, yerlerıne baska canlılar yaratırdı.. kim engel olabılırdı buna ? ama o İnsanoglunu yaratmayı seçti, istedi.. istemeyebilirdi de! İşte en büyük hatamız bu.. sen Allahı sorgulayamazsın.. onu hesaba çekemezsin! o seni hesaba çeker.. isterse yok eder, isterse hayvan olarak yaratır! buna sen müdahele edemezsin! gücün yetiyorsa et! durdur! İşte ben Allaha ( Tanrıya ) bunu bilerek iman ediyorum.. o isteseydi beni insan olarak seçmeyebilirdi.. bir hayvan olarak yaratılabilirdim değil mi !? evet hayvan olarak yaratılabilirdim.. kim engel olacaktı buna ? ben mi ? kimmm ? Konu hakkında son sözüm: Allah sonsuz ve ezeli olmayan bir İlahtır.. ve sen ona ne yaptığını veya ne yapacağını soramazsın! onu sorgulayamazsın! Çünkü O bir İlah.. sen ise bir hiçsin! yaşadığın Dünya Koskoca Evren'de bir ''Kum'' tanesi kadar bile yer tutmuyor düşün! sen mi sorgulayacaksın Allahı ( Tanrıyı ) ?? ne haddine senin sorgulamak ? sen şuanda onu sorgulayabılıyorsan, O izin verdiği için sorguluyorsun! o izin vermezse 1 yaprak bile kımıldamaz bunu unutma arkadaşım! Konuyu açan arkadaş büyük ihtimal bir yaratıcıya ınanmıyor ya da ınanıyordur bılemem.. bunu genel olarak yazdım.. umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir..
 
Merhaba.
Ilk once benim inancimda tanri ismini muslumanlar kullanmazlar.sanirim arkadasin inanci farkli saygi gosteririm.
Bende engelliyim bu sekilde dogmayi biz istemezdik.belkide cektigi acilardan hepimiz isyan ettik ALLAH afetsin.bu konudada arkadasin ofkesine sorularina saygi gosteriyorum.
Inancli biri bu tur sorulari soramaz sormaz kader der ALLAH buyuk der.
Biz engelli dogduk yada sonradan engelli olduk evet ama bu dunyada aclikdan olen insanlar var,genc yasda trafik kazasinda silahla savaslarda olen insanlar var,her turlu olanaga sahip olup bunlarin tadina varamadan olen insanlar var. Bizim onlardan ne farkimiz var ki nefes alabiliyoruz.
Fazla soru sormamak lazim isyanini yasayabilirsin yapabilecek bir sey yok.
 
adam bu evrimi sasvunduğu kadar engelli haklarını savunmaz nasıl hırs yaptıysa vallaha cevap vermeye de hiç uğraşamaycağım gerçekten o yüzden he he deyip geçiyorum yazmak uğraştırıcı ...
 
Körü körüne inanmak yanlıştır. Babaannenden dedenden duyduğun gibi inanmak ve kendin araştırmamak sorgulamamak yanlıştır. İlk ayet, "oku" dur. O yüzden araştırmak okumak ve gönülden iman etmek lazım. Nasıl bi allaha inanıyosun diye sorulsa 10 cümleden fazla allahı anlatmakta zorlanırsın. Telefonun özelliğini anlattığımız kadar anlatamıyız allahı. Çünkü araştırmazsak sorgulamazsak öğrenemeyiz. Misal, bi elmaya delil gözüyle bakmazsan aaa elma diyip yersen olmaz kardeşim:) elmanın rengi gözüne, kokusu burnuna, tadı damağına, vitaminleri vucuduna hitap ediyo. Elmadağ asit var ve o asit vucüduna zararlı olduğunu için aynı zamanda mideni koruyan bi asit daha var:) bak sen şuuru aklı olmayan ağaca nasılda tanıyo insanı:) elmanın olması ağacın hikmeti demek ahmaklıktır.. Çünkü ağaçta o elmayı yapıcak bi ilim yoktur. Bi erkek bi kadına gül veriyosa ona olan sevgisini belli etmek içindir demi? Peki, kainatı envai çeşit çiçeklerle güzelliklerle donatan rabbin sence seni sevmiyo mu? Kuran'da, her insana soruldu ve mahşer günü allahın adaletine kimse yok diyemicek deniliyo. Yani insan olmayı biz kabul etmişiz ama bu bize unutturulmuş. Zaten hatırlasak sınavın bi manası kalmazdı:) gece gökyüzünde ay parçalansa ve là ilahe illallah yazsa, hâlâ inkar eden biri kalır mı? Ama o zaman sınavında bi manası kalmazdı. Ve neden sakatım engelliyim diyenler, demesin. Çünkü bu bedeni sen yaratmadın. Sokakta bulup üstünede giymedin. Ve malik( mal sahibi) malından istediği gibi tasarruf edebilir.. yani birimizin kolu diğerimizin bacağı olmayabilir. O beden zaten bizim değil. Ruh bedenden ayrılınca et torbasından başka bişey değil. Senin olmayan bişeyden hak talep edemezsin..
 
adam bu evrimi sasvunduğu kadar engelli haklarını savunmaz nasıl hırs yaptıysa vallaha cevap vermeye de hiç uğraşamaycağım gerçekten o yüzden he he deyip geçiyorum yazmak uğraştırıcı ...

Bu mesajı yüksek ihtimalle MeTePe için yazdınız ancak bana da yönelmiş olabileceği için konu sahibi olarak cevap vermek isterim. Sizi tanımıyorum, engelliler ve onların hakları için ne yaptınız bugüne kadar bilemem, yorumumu bu yüzden kendim üzerimden cevaplayacağım. Lise hayatımdan beri engelliler için birçok aktivitede bulundum, sosyal sorumluluk kulübü başkanlığım döneminde sayısız engelli kardeşimin yaşamına dokunduk ekip olarak.

İstanbul'da engellilerin karşılaştığı zorluklar ile ilgili dönemin Çevre ve Şehircilik bakanına mektup yazdım bununla bir de ödül aldım.

Protez kullanan küçük kardeşlerim benim çektiğim sıkıntılara düşmesinler diye takım halinde yeni bir protez teknolojisi dizayn ettik, bu projeyle önce İstanbul sonra Türkiye şampiyonu olduk, en sonunda Amerika'dan Dünya üçüncülüğü ile yurda döndük. Sonrasında bu projeyi patentle koruma altına aldık. İçinde bulunmadığım ama desteklediğim bir diğer proje ise Avrupa ikincisi oldu.

Memleketim Bursa'da engelli kardeşlerime getirilen ulaşım kısıtlamasını protesto edip kamuoyu yaratmaya çalıştım, milletvekilleriyle görüştüm, etkim var mı yok mu bilmesem de sonunda kısıtlamanın kaldırıldığını öğrendim.

Katıldığım yarışmalar ve kazandığım ödüllerde her zaman "Bunu kazanan ilk engelli" olma gururunu yaşadım, yaşıyorum, yaşayacağım. Diğer engelli kardeşlerime örnek olmak için elimden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğim.

"Yazmak uğraştırıcı" demişsiniz ya hani, burada yazdıklarımın hiçbirini uğraşmadan yapamazdım. Evet uğraşmamak kolaydır, ilk başlarda keyiflidir de. Ancak devamında uyuşur kalırsınız, harekete geçmek istemezsiniz hiçbir zaman. Güzel olan şeyler ise tersine çok zordur ama sonucu çok tatlıdır. Hayata keşkeler yerine iyi kiler savurmak kadar mutluluk verici birşey inanın yok.

Smilemisty
Öncelikle örneği bilerek mi birlikte verdiniz bilmiyorum ama elma da gül de Gülgiller(Rosaceae) familyasının birer üyesidir ve geçmişlerinin bir yerinde ortak bir ataları vardır :)

Bahsettiğiniz "Elmanın hikmeti" konusuna gelelim. Yeryüzündeki bütün canlılar üremek ve genlerini bir sonraki nesle aktarmak için yaşarlar. Bu yüzden canlının en temel içgüdüsü hayatta kalmak sonrasında ise üremektir. Bitkilerin bir kısmı ise çiçekle ürerler, üreme gerçekleştikten sonra ise tohumlarını binbir farklı şekilde mümkün olduğunca fazla yaymaya çalışırlar. Çünkü bir sonraki nesil ne kadar geniş alanda yaşarsa olası bir felaket durumunda neslin devamını sağlama imkanı o kadar yüksek olacaktır. Kimi bitkiler olduğu yere düşen tohumlar yapar, kimileri tohumlarını rüzgara salar. Ama yapabilecekleri belki de en avantajlı yöntem tohumları hayvanlar için çekici bir meyvenin içine gömüp hayvanın bunu yemesini sağlamaktır. Hareketli olan hayvan dışkısı yoluyla tohumların yayılımını sağlayacak devamında yeni bitkilerin yetişmesi gözlenecektir.

Ancak meyveyi o hayvanın yemesi için de çekici hale getirmek zorundadır. Binlerce yıldır hep daha güzel daha tatlı meyveler tercih edilmiş böylelikle hep en iyi olan üreme savaşını kazanmıştır.

Elma da bu şekilde zamanla gelişmiş ve bugünkü halini almıştır, yüksek ihtimalle ilk elma diyeceğimiz şey ne bu kadar sulu ne de hayvanlar için bu denli yararlıydı. Ayrıca elma sadece ve sadece insan için değil doğadaki sayısız canlı için faydalıdır, bugün elmanın içindeki tohumları yayma görevini hayvanlar bizden çok daha iyi yapmaktadır. Ayrıca elmanın içindeki asit ile mide asidini karşılaştırmak anlamsız olur çünkü etkileri arasındaki fark çok büyüktür. Elma o asidi üremesine yaramayacak olan çeşitli böcek veya diğer canlıları kendisinden uzak tutmak için geliştirmiştir.

Son olarak, vücudumuzda sayısız asit bulunmaktadır. Bunlar canlılığmızın devamı için büyük önem taşımakta olup birçoğu da oldukça faydalıdır. O saydığınız vitaminlerin bile bir kısmı asittir. Özetle, her asit zararlı değildir.

Şimdi bana ahmak diyor olabilirsiniz ama gerçek budur, bunların hepsi bilgidir. Bilgiye inanılmaz, o siz kabul etseniz de etmeseniz de var olacaktır.
 
Son düzenleme:
merdoli yaklaşık bir yıldır yorum yazılmayan konunuza bi anda forumda gezerken içimden geleni yazaraktan tekrar gun yuzune çıkarttım sanırsam, bence iyiki bu konuyu açmşssınız sonuçta bu forumda standart kurala göre birşeyler yapılmıcak. Hepimize ait bir şeyler var bu forumda. Ve ne kadar guzelki bunları dile de getirebiliyoruz . Kimse kimsenin goruşune katılmak zorunda değil. Herksin kendi goruşleri var lütfen saygı duyalım aşağılayarak yalanlayarak hakaret etmeye gerek yok işine gelmeyen yorum yapmayabilir .
 
adam bu evrimi sasvunduğu kadar engelli haklarını savunmaz nasıl hırs yaptıysa vallaha cevap vermeye de hiç uğraşamaycağım gerçekten o yüzden he he deyip geçiyorum yazmak uğraştırıcı ...

merdoli üstüne alıp yanıt vermiş ama burada "adam" dediğin kişi benim herhalde... :)

Fazla detaya girmeyeceğim ama engelli hakları için bir kaç şey yapmışlığım var. Dile getirip seni utandırmak istemem.

Diğer taraftan, bir konuda hırs yaptığım doğru: Bu ülkenin gittikçe daha bağnaz, daha bilim karşıtı, İlber hocanın tabiriyle daha "cahil", daha at gözlüklü bir hale gelmesine karşı bir hırsım var. Siz ister evrime karşı olun, ister izafiyet teorisine, ister 2+2 nin 4 ettiğine... Benim için fark etmez. Yanlışsa yüzünüze söylerim. Çünkü söylediğiniz sözün nereye vardığını bilmek düşünmek zorundasınız.

Bilim dünyasının ve bilim adamlarının en büyük sorunu halka inmemek, bilimi halka anlatmamak, hatalı inanış veya düşünceleri düzeltmemektir. Bu umursamazlık boş bırakılan meydanda isteyenin istediği gibi at koşturmasına yol açıyor. Ya arkadaş, bilmediğin bir konuda nasıl hüküm verebiliyorsun? Bir inşaat ustasının ne kadar çimentoya ne kadar su koyduğuna karışabiliyor musun? Bir mobilyacıya vidayı oradan değil şuradan tak diyebiliyor musun?

Herkes bildiğini konuşur. Bilmeyenler genellikle biraz üstüne gidip yanlışları göstermeye başlayınca kaçar. Bu ülkede anlamsız bir şekilde bilim düşmanlığı yapılıyor. Bilim sadece şahsımız için değil, ülkemiz, geleceğimiz, çoluğumuz, çocuğumuz için önemli.
 
Bilmediğin konu hakkında nasıl hüküm verebiliyorsun diyor kendisi bilmediği konuyu ölümüne savunuyor.. evrim ??? Evrimin olduguna dair bir kanıtın var mı ? ya da sana şöyle soru sorayım günümüzde ki canlılar neden evrimleşmiyor ? neden 1 tane bilim adamı Ara Form bulamıyor ?? canlıların evrimleştiğine dair geçiş süresi içinde neden ara form yok ? buna dair kanıtların nerede ? var mı kanıtın ? yoksa boşuna hüküm vermeye kalkmaycaksın.. bilim bilim diyorsunda bilim dediğin şey nedir arkadaşım ?? sen sanıyor musunki Bilim Adamları sana gerçeği anlatıyorlar ? :) önce bunları öğren bence daha çok yolun var dostum..
 
Yahu kusura bakmayın da saçma sapan şeyler yazmayın... Ben gayet iyi biliyorum, siz de bilseydiniz bu sorduğunuz soruların tümünün yanıtları olduğunu da bilirdiniz. Ara form da var, ara form fosilleri de var, kanıtları da var, hepsi var...

Siz yok dediniz diye yok olmaz bunlar...

Benden iyi biliyorsanız deyiverin bakalım neden balinaların memesi var, solungaçları yok ama burunları ve akciğerleri var, neden hiç kullanmadıkları ve bacakları olmadığı halde arka bacak iskeletleri var?

Siz becerip bunu yanıtlayabilirseniz ben de size araformları gösteririm.

Ayrıca günümüzde evrimleşme olmadığını kim söylüyor. Her yıl 100'e yakın yeni mikroorganizmanın ortaya çıktığı tespit ediliyor. Bitki örtülerinin, ekosistemlerin değiştiği bulunuyor.

Anlamadığınız, bilmediğiniz konuda laf söylüyorsunuz. Evrim durduk yerde çöl ayısının kutup ayısına dönüşmesi değildir. Şartları vardır. Çevresel izolasyon ve biyolojik zorunluluk olması gerekir. Yarın tepemize bir göktaşı düşerse o zaman görürsünüz evrimi.. Yoksa komşunun bahçesindeki tavuk 6 ayda dinazor olmaz.
 
Benim yazdıklarımın saçma sapan oldugunu nereden çıkardınız ? işinize gelmedi mi yoksa ? :) ara form gösterecekmiş.. Ateist bilim adamları bile Ara formu bulamıyor ''Çünkü öyle bişey yok'' :) kendinizi kandırmayın.. Şimdi neden balinaların memesi var diyorsun komiksin gercekten.. bende sana soruyla cevap verıyorum neden balinaların memesi olmasın ?? Yaratan sana mı soracaktı Balınaların memesini yaratayım mı diye ? ya gercekten komık oluyorsunuz :D bana 1 tane ara form göster sadece 1 tane yaaa 1 taneeee hadi
 
arkadaşlar,öncelikle hepinizden bu konu başlığı altına altına yazmış olduğum,bigbang teorisi ile ilgili yanlış bilgiden dolayı özürdilerim.ben o şekilde hatırlıyordum ama metepe arkadaşımız doğrusunu yazmış.fakat benim değinmek istediğim nokta,evrenin ve güneş sisteminin nasıl oluştuğunu anlatmak diildi ki, zaten adı üstünde,bigbang teorisi,henüz sadece bi teoridir.teorinin anlamını bilmeyenler için yazıyorum.teori henüz kanıtlananmamış bilimsel önermeler demektir.metepe arkadaşımızın övgü ile bahsettiği izafiyet teorisi ve evrim teoriside,yapılan tüm deney ve çalışmalara rağmen,henüz gerçekliği kanıtlanmamış önermelerdir.ha bilim dünyası bu önermeleri destekler nitelikte pek çok bulguya ulaştığını iddia ediyor fakat malesef bilim dünyası,herkesin bildiği gibi,dün beyazdır dediğine,ertesi yıl ya da bikaçyıl sonra siyahtır diyebilcek kadar zıt teorilerde ortaya atabiliyor.benim anlatmak istediğim,bu bigbang denen teoriyi doğru olarak kabul etmiş olsak dahi,nasıl olupta,bu bigbang sonucunda,güneş sisitemi kadar tıkır tıkır işleyen,düzenli bi sistemin ve hatta o sistemin içinde insanoğlunun varolabileceği kadar akıllıca,tasarlanmış bi sistemin nasıl oluştuğu idi.demiş olduğum tam olarak,bu kadar zekice tasarlanmış bi sisitemin,ancak tanrı nın varlığı ile açıklanabileceği idi.öte yandan,bu teorilerin doğruluğuna inanan,belki de milyonlarca insan vardır,bu doğru olabilir.fakat dünyada tanrı nın varlığına inannan da milyonlarca insan olduğuna göre.inanaların ya da inanmayanların sayısınında,tanrı nın varlığına ya da yokluğuna bi kanıt teşkil etmediği açıktır.ben herkesin görüşüne saygılı olduğumu bi kez daha yazmak istiyorum ancak son olarak,fikirlerimiz ve duygularımızında,gözle görülür,elle tutulur olgular olamadığını fakat hepimizin onların varlıklarına,hislerimizle ya da insanların davranışlarından çıkardığımız sonuçlar sayesinde inandığımızı da hatırlatmak istiyorum.tanrı gözle görülmez,kulakla işitilmez,evet ona dokunamayız.tanrı nın varlığını ancak onun varlığını hissederek ya da yaşam tecrübelerimize bakarak anlayabiliriz.sonuçta,ne kadar kanıtlarsa kanıtlasın,bi insanın bizim hakkımızdaki gerçek fikirlerini ya da duygularını,anlamak istemediğimizde,nasıl anlamıyorsak,tanrı varlığını bizlere ne kadar çok anlatmak ya da hissettrimek istese de anlamayan anlamayacaktır diyorum.herkese saygılar.
 
kişisel egoyu tatmin ertme çabası bir metepenin yaptığı bence hala tek doğru kabul ediyor evrim gibi bir konuyla ilgili bir şey demek istemiyorum da neyse ..diğer arkadaş da alınmış madem deyim o kadar yazıyorum engellilere uygun hale getirilsin otobüs ulaşım araçları vs diye hiç ses bile çıkmıyor siz de bir tek kendinize hayrınız var galiba vallaha cidden yazmaya üşeniyorum ama sinirlendirmeye devam ederseniz bu üşengeçliğimi yenebilirim ama şimdi sallamıyorum bir gün yüz yüze geliriz konuşuruz isterseniz ...ayrıca bimere vs bir çok konuda yazdım tcdd metro otobüsler gibi ama sonuç alamadım burada da yazdım böyle boş bir konuda yazmak istemiyorum çünkü zerre önemli bir konu değil bana göre siz kendiniz doğru kabul ettiğiniz şeyi dikte ediyorsunuz ve mutlak doğru diyosunuz teoreme neyse ALLAH hayırlısını versin fazla muattap olmamak için de kısa kestim ama zorluyorsunuz bakalım .... :D
 
Ben balinaları boşa sormadım sana... :)

"Neden balinaların memesi olmasın ki?" çok açıklayıcı ve süper güzel bir yanıt olmuş. Böylelikle balinaların neden memeli olduğunu öğrenmiş olduk! :) İşte gerçek bilim dediğin böyle olur!

"Ben de neden insanların solungaçları olmasın ki" diyorum ama nedense yok! :)

Balinalara dönecek olursak:

evrimbalina.jpg



Bugün aynı soydan olan en yakın akraba canlı ise Su Aygırıdır. Su aygırları yaşam şekli olarak balinaya en fazla benzeyen hayvandır. Genetik akrabalığı ise diğer tüm canlılar içinde en fazlasıdır.

Şimdi seni ikna etmek için tek elimle amuda kalkıp diğer elimle çember çevirirken kuş mu tutmam gerekecek? :)

Kusura bakma onu yapamıyorum.
 
MeTePe
METE,
Biran için söylediğin herşeyin doğruluğunu kabul ettik diyelim.
çok kılışe olacak ama tatmin edici bir cevap cidden iyi olurdu.
akıl nedir?
ayırt etme yetisi?

neden düşünüyoruz..yani birçok farklı canlı çeşiti var bildiğin gibi,
börtü böcek,kanatlı kanatsız.

peki aklını bu düzeyde kullanan,teknoloji üreten,düşünen,makina kullanan neden sadece bizim türümüz.
yani neden sadece biz bu yönde bu kadar evrildik.
 
şimdi sen benım o attığın resime inanmamı mı beklıyorsun ? :) valla bravo tek bir resimle benı evrime inandırdın tebrik ederım :D :D ara form bu resımde mı yanı ? :D kardeş bence sen bilimin ne oldugunu öğren gel yorma bizi
 
Elma ve gül aynı soydan gelir ve türlerini devam ettirmek için daha çok alana yayılmak için tohumlarını havaya yayarlar, hayvanlar yaysın diye bitki kendini çekici gösterir. Bunlara katılıyorum. Ama bunlara bakınca programlanmış makine gibiler sanki demi? Bunları bitkilerin yapabildiğine inanıyomusun gerçekten? Ya bunu yapabilmek için ilim sahibi olmak gerekir, bunu neden kabul edemiyosunuz arkadaşım? O beyni olmayan bitki bunu kendi iradesiyle akıl edip yapamaz. Bakın türkçe yazıyorum ya bunu anlamak bukadar zor değil.. Elmadan sadece insan değil hayvanlarda yararlanıyo demişsin. Tabiki de yararlanıyo çünkü tüm mahlukatın rızkını veren Ya Rezzak dır. Evrim teorisi Darwin'in bi adaya gidip, ağaç kakanları gözlemlemesi sonucu çıkmış. Ağacı kaktıkça burunları incelip uzamış ve evrim teorisi demiş bu bilim adamı. Evrim teorisi gerçek olsaydı eğer, bugun müzelerde evrim arasında kalmış yaratıkları görürdük.. tam anlamıyla evrilmeyen varlıklar olurdu.. ama bunların hiç biri yok. Bu hayallerinizi yıkabilir ama hiç bizaman kesinliği kanıtlanamayacak bi teoriye tapıyosunuz.. ama Darwin'in her söylediği yanlış demiyorum. Hayat suda başlamıştır dediği doğru. Ama bu zaten 1400 yıl önce Kuran'da yazıyodu. Biz tüm canlıları sudan yarattık.. ya tamam herşeyi inkar ediyosunda portakalıda mı inkar ediyorsun senin için dilimleyip koymuş ya :)
 
şimdi sen benım o attığın resime inanmamı mı beklıyorsun ? :) valla bravo tek bir resimle benı evrime inandırdın tebrik ederım :D :D ara form bu resımde mı yanı ? :D kardeş bence sen bilimin ne oldugunu öğren gel yorma bizi

Bak kardeşim... ben zamanı geriye çevirip bu resimde fosilleri olan canlıları canlandırıp geri getirsem, burnunun ucuna koysam sen yine görmezden gelip başını öte tarafa çevireceksin, yine kabul etmeyeceksin. Çünkü dünyaya at gözlüğüyle bakmayı tercih etmişsin. O yüzden ne sen beni uğraştır, ne ben seni uğraştırayım. Saçma sapan diyaloglara vakit harcayacak kadar zamanım yok.

Hangi okul mezunusun sen? Liseyi bitirdin mi, yoksa profesör falan mısın? Hani senden ders alacaksam sıfatını bileyim en azından...

Uğurlar ola...

Sen görsen de anlamazsın ama o resimdeki fosillerin gerçekleri Yeni Zellanda, Pakistan, Amerika gibi ülkelerin müzelerinde sergileniyor...

skeletons-of-whale-ancestors_imagelarge.jpg


**************

neden düşünüyoruz..yani birçok farklı canlı çeşiti var bildiğin gibi,
börtü böcek,kanatlı kanatsız.

peki aklını bu düzeyde kullanan,teknoloji üreten,düşünen,makina kullanan neden sadece bizim türümüz.
yani neden sadece biz bu yönde bu kadar evrildik.

Güzel soru...

Ama sadece bizim düşünebildiğimiz doğru değil. Çoğu memeli canlı düşünebilir ama bizim kadar düşünemez. Bazı kuş türleri de düşünebilir, kuzgun gibi... Bugünün insanıyla alakası olmayan ama yine insan türü olan Neandarteller de insanlar kadar iyi düşünürdü.

Sen daha mantıklı ve bilimsel bir yanıt istiyorsan bunun açıklaması oldukça basit. İnsan, doğadaki tüm canlılar içinde en büyük beyin endeksine sahip canlıdır. Yani beyin yüzey alanı, beyin ağırlığı vücuduna oranla en fazla olan canlıdır. Nitekim bu orana bağlı olarak canlıların düşünme yetisi artar veya azalır.

Eğer daha detaylı bir yanıt istiyorsan İnsan Zekasının Evrimi: Neden Sadece İnsanın Beyni Bu Kadar Evrimleşmiştir? ? Evrim Ağacı burada var.

Eğer felsefik bir yanıt istiyorsan o beni aşar. Biz diğer canlılardan daha zeki olduğumuz için düşünebiliyoruz ve bu soruları sorabiliyoruz. Eğer köpekler daha büyük beyin endeksine sahip olsalardı onlar bizi tasma takıp gezdiriyor olurdu. İşin o kısmı felsefik açıdan uzun uzun tartışılır ama asla bir sonuca ulaşmaz.

**************

Elma ve gül aynı soydan gelir ve türlerini devam ettirmek için daha çok alana yayılmak için tohumlarını havaya yayarlar....

Yazıklarınızı okuyunca aklıma bir fıkra geldi: :)
Adamın biri kurban mevzuunu anlatıyormuş: "çocuğu olmayan hazreti davut, allah'a dua etmiş, 'ya rabbi bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim' demiş. dua tutmuş, davut, kızının adını ayşe koymuş, gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş, hazreti davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken, azrail, gökten bir keçiyle çıkagelmiş, 'kızı bırak, al bu keçiyi kurban et' demiş"!
dinleyenlerden biri dayanamamış:
"yahu bunun neresini düzelteyim; hz. davut değil hz. ibrahim; kız değil erkek; ayşe değil ismail; azrail değil cebrail; keçi değil, koç"!

Bende sizin yazdıklarınızın neresini düzelteceğimi bilemedim. :) Darwin'in hayat denizlerde başlamış diye iddiası yok. Ağaçkakan değil, İspinoz kuşu. Sadece ispinoz kuşu da değil! Adam 2 yıl gemiyle dünyayı dolaşmış, binlerce örnek toplamış, binlerce çizim yapmış. Üstünde onyıllarca çalışmış. Bugün müzelerde evrim arasında kalmış yaratıklar da var, bugün yaşamayan ama milyonlarca yıl önce yaşayanlar da...

Bir elma ağacının canının istediğine meyva verip, istemediğine vermediğini iddia edebilirsen, programlanmış gibi davranmadığını söyleyebilirsin. Ama en beceriksiz çiftçi bile bir elma ağacının uygun iklim ve toprakta suyunu gübresini verirsen elma vereceğini bilir. Yani kurallara göre çalışan bir yapıdır.

Tamam her şeyi inkar ediyorsun anladıkta, portakalı dilimleyip koyan niye elmayı armutuda dilimlememiş bir onu söyleyiver. Bu arada portakal ehlileştirilmiş melez bir bitkidir. Çekirdeksiz üzüm gibi... :)

Not: Kuran'da insanın sudan yaratıldığı değil, çamur, balçık ve pıhtıdan yaratıldığı yazar.


Düzeltme: Elma ile gül aynı aileden geliyormuş. Bu hata için özür dilerim. Uyarıda bulunan merdoliye teşekkürler.
 
MeTePe

Dünya 'ya at gözlükleriyle bakıyorsun derken ? ya sen at gözlükleriyle bakıyorsan ?? :) sen gittiğin yolun doğru oldugundan nasıl bu kadar eminsin ?? elinde sacma sapan resımlerden başka bilimsel bir kanıtın bile yok.. bence sen at gözlükleriyle bakıyorsun Dünyaya.. neymiş balınaların neden memesi varmış.. neden olmasın ya ?? yaratan İlah yaratırken sana mı soracaktı ??

sen burada kendını tatmin etmekten başka birşey bilmeyen ''Kendini bilim Adamı zanneden'' zavallının birisin sadece.. gelmişsin Engellıler forumdan ahkam kesıyorsun.. madem bu kadar zekisin burada ne işin var ki senin ?? buralarda olmanın bir anlamı olmalı.. ya sen at gözlüklüsün ya da biz.. ama sen burada olduguna göre ve İnsanlara evrimi dayatmaya çalıştıgına göre at gözlüklü olan kişi sen oluyorsun dinsiz kardeşim.. başka sözüm yok.. sana burada binlerce bilimsel kanıt sunarım.. Protein'den tut Aminoasitine kadar.. dinozorlardan tut, mamutlara kadar... ama sen ne yazarsam yazayım İnan - ma - ya - cak- sın!

Bak Kur'an sizin için ne diyor: ''Onlar Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, doğru yola dönmezler.'' ( Bakara / 18 ).. bu ayet senın gibi zavallıları kat kat anlatmaya yetıyor hatta artıyor bile :) hadi eyw
 
sen burada kendını tatmin etmekten başka birşey bilmeyen ''Kendini bilim Adamı zanneden'' zavallının birisin sadece..

Ben bilim adamı falan değilim, öyle de zannetmiyorum. Sadece doğru dürüst eğitim almış birisiyim.

Kabahatin yüzüne vurulunca hızını alamamış hakaretlere başlamışsın.... :) Aynen devam et. Daha işe yarar, elle tutulur bir şey yazdığını göremedim. :) Eğitiminin ne olduğunu da öğrenemedim. Kenarından köşesinden biyoloji kitabına ellemişliğin var mı, yoksa havanda su mu dövüyorsun. Bilesin ki ben kuru gürültüye papuç bırakmam. :)

Sen bana ne proteinden, ne aminoasitten bahsedemezsin. Bahsetmek için BİLMEN GEREKİR! Balinaların neden memesi olmasın ki yanıtını verebilen birisinin bildiğine ben inanmam... Hatta Kadir bile inanmaz. :)
 
masallah bilim adamımız Forumlarda cirit atıyor :) bak ne edıyorum bu kadar zekiysen burada olmaman gerekır.. demekki hiçbişey bılmıyorsun sanal alemde ahkam kesip duruyorsun.. bana ara form göster dedim gitmişsin balinaların sacma sapan evrimleştiğini gösteren resım atmışsın.. senin evrimle ilgili bilgin bu kadar mı ?? bende çok şey bılıyorsun sanmıştım güya ara form istiyorum.. bana kanıt getir kanıt! net kanıt istiyorum böyle ahkam kesmeyle olmuyor.. ayrıca Protein ve amınoasıtlerden bir bahsedersem ağzın açık kalır yerin dibine girme diye bahsetmıyorum.. aslında bahsetmememin nedeni senin asla inanmayacağını bildiğim için :) bak ayette yazdım biröncekı yazımda..
 
Çok korktum, titredim.. :) O yüzden artık sana bir şey yazmayacağım. Zaten sorduğum tek bir soruya bile yanıt veremedin. Niye yazıp kendimi yorayım ki... :) Laf, anlayana...
 
Zamanın ötesinde kardeşim,

Din, özellikle manevi algı yaşam ve sonrası bilgilndirme değilmidir.

Kurandada ilk kelime ile anla dediği gibi

Bkın kızmayın islam dışında bir ülkede doğmuş olsaydınız tam tersi bir durumu anlatıyor olurdunuz.


Evrim evrilme islama ters bir durum değildir adem hava ilk şuur verilmiş insandır ben neandertal demiyeceğim ama öncesi insani anlamda hayat vardır bugünkü metepe ile olan tartışmanız bir süre sora geçmişte kalacak bugün için bilyolojik fiziksel kimyasal veriler geçmişin alt yaplıarıdır ve bir zaman sonra basit bilgi olarak anılacktır.

Olayın kötüsü her soruya binlerce olumlu olumsuz cevap veilebilir.

Benim anlayamadığım o basit soru biz tanrımyız evet yaratıcı zeka ve güce sahibiz , varız evet evrenin bir parcasıyız.

Kimse inkar edemez evrendeki özdeş bileşimiz.

Kusura bakmayın komik bir soru geldi aklıma, hani varlığı tartışıyoruz ya buyrun nitelik nicelik açısından dini manen

hergün yüzlerce soru sadece bu sitede var cevap verin ben eminim zekanızla zaten yarışan olmaz.
 
Üst Alt