Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Dikkat!!! Tema lisans bilgilerinize erişilemiyor, lütfen www.xenforo.gen.tr yönetimi ile iletişime geçiniz. Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne hepimiz adına açtığım davada önemli bir gelişme

inşallah bir daha böyle uygulama olmaz.işimiz uzun sürüyor bakıyoz kontör düşüyor .psikolojik olarak insan üzülüyor.
 
kartımı yeni onaylattım 750 kontör uygulaması devam ediyor
 
Durumun nahoşluğu şaşırtıcı gerçekten. Sözün bittiği zamanlar vardır ya şu an da öyle bir yerdeyiz. Sosyal belediyecilik, engelli dostu olmak vs. ne kadar hikâye işte bu olay çok açık gösteriyor. Arkadaşlar sizden bir ricam var sadece ve sadece bu olayın üzerinize uyguladığı duygusal etkileri yazar mısınız?

Neler hissettiniz, neler hissediyorsunuz? Özer arkadaşımızın söylediği gibi. Belediye'ye direk hakaretler içermeyen cümleler olmasına özen gösterirseniz sevinirim. Hazırladığım yazı dizisinde duygusal anlamda yansımalarını kullanmak istiyorum bu yüzden yazacaklarınız önemli benim için.

Bu durumun üzerinizde yarattığı baskıları nelerdir, hissettikleriniz vs. Yazdıklarınıza tek tek cevap vermeyeceğim, vermem de imkânsız ama okuyorum emin olun. Her yazdığınızı da önemsiyorum. Ve değerlendiriyorum. Bu davayı kazanmamda ki temelde mahkemede engelliyi hâkime doğru ifade eden konuşmayı yapmamdır. Avukatım özellikle duruşmada benim konuşmamı talep etti. Bunu kendisiyle önceden konuştuğumuz için benim bu önerimi getiri ve götürülerini düşünerek mahkeme süresinde değerlendirdik. Mahkemeye de bu isteğimizi sunduk. Bu arada sizlerin burada yazdıklarınız ve daha birçok şeyi konuşmama referans alarak konuştum. Bölge idare mahkemeleri 5 dakikalık duruşmalarla dosya üzerinden ve avukatların konuşmalarıyla olur. Bizim davamız yarım saat sürdü. Onun öncesinde de dosyaya engelli tarifini aktaran yazılı sunumumuzu yine sizlerin yazdıklarından ve yazamadıklarınızdan yola çıkarak toparlayıp derleyip dosyamıza eklemiştik.

Aslına bakarsanız bu davaya iki ay ön hazırlık bir yıl genel hazırlık yaptığımı söyleyebilirim. Emin olduktan sonra bir avukatla yola çıktım. Yani öncesinde ben emin oldum kazanabileceğimizden sonra avukata hazırladıklarımı sundum. Avukatımla çalışmalarımız başladıktan sonra da buraya getirdik durumu.

Örneğin duruşmanın olduğu gün tek bir basını çağırmadım çağırsaydım başından beri takipte oldukları için hemen gelirlerdi. Çünkü bu davayı kazanmak için yola çıktım, çünkü bu davada sonucun genele yansımaların da neyin nerede yapılması gerektiğini çok iyi biliyorum. Emin olun oraya basın gelseydi bu davayı kazanamazdık. Basının etkisi nerede nasıl hangi zamanda kullanılmalıdır iyi bilmek gerekir. Zaten en başında da söyledim şimdi de söylüyorum benim kavgam belediye ile değil engelliler üzerinde oynanan oyunlaradır. Buna dur demenin zamanıydı ve şimdi o zamanda yapılması gereken yapıldı. Bunun Türkiye geneline yansımaları da Danıştay'ın kararına bağlı.

Özürlüler idaresi bizleri tanımlarken bir kart veriyor ve bu kart bizi her yerde tanımlıyor. Ama uygulamada başka başka engellere çarpıyor. Hop karşımıza sağlık raporu, hop karşımıza ilaç raporu, hop karşımıza sen İstanbul seçmenisin burada binemezsin vs. teferruatlar çıkıyor. Bununla alakalı düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesi gerek ve tek bir kart üzerinden her yerde engelliye tanınan haklardan yararlanmalıyız, yararlanabilmeliyiz. İşin özü belediyelerin tekelinden çıkmak zorundayız.

Bu davanın asıl temeli budur aslında. Bunları neden söylüyorum sakin olmanız için buraya kadar geldik bundan sonrası için biraz daha zamana ihtiyacımız var ve o zaman içinde beklemek zor ama beklemek zorundayız. Biz bu davayı kazandık sonuçlarını da hep beraber alacağız.

Danıştay süresinde de umuyorum belediyelerin haksızlığını ispatlarım şimdi son aşama bu bunu da ispatladıktan sonra İzmir rahatlayacak sonrasında yurda yansıma adımları başlayacak benim cephemde.:))

İlerleyen zaman içerisinde daha önce de söylemiştim sizlere mahkeme süresine kadar olan zaman diliminde neler oldu hangi adımlarla buralara geldim anlatacağım. Ama şimdi değil.

Sizlerden tek isteğim daha doğrusu ricam başta söylediğim gibi sizdeki duygusal etkilerini tek cümlelikte olsa yazmanız, yazabilmeniz.

Umuyorum hepimiz için hayırlı olur bu süreç hepimize doğru ve en etkin şekilde döner ben buna inanıyorum bunun için çıktım bu yola sonuna kadar da inancımı kaybetmeyeceğim en azından bir tartışma başlattım bu tartışmayı izleyen ve görenler durumun ne kadar ciddi olduğunun bugün olmasa da yarın farkına varırlar. İş işten geçer mi siyaset sistemi içinde evet ama bizim için asla.:))

Ve önemli bir not eklemek istiyorum yıllar önce açtığım dava şu an İzmir adliyesinde örnek dava olarak kullanılmakta. O davayı ve nedenlerini bilen arkadaşlarımız ne demek istediğimi hatırlıyorlardır. Henüz bilişim, internet forum ağları telifler neyi nerede bağlanır Türkiye’de oturmamışken şimdi İzmir adliyesinde avukatların birçoğu o davayı kullanmakta. Yine ortada engelliler vardı ama konu farklıydı. Söylemeye çalıştığım her açılan dava bir sonraki için önemlidir bunu unutmayın. Bizler birey olarak haklarımızdan haberdar olamazsak vatandaş olarak nerede durmamız gerektiğini nerede nelerin bizleri bağladığını bilemezsek hep birileri tarafından yönlendiren olmaktan öteye gidemeyiz.

Bu yüzden okuyun, araştırın öğrenin. Haklarınızı bilin.

Bunları yazdım çünkü cevap ya da açıklama beklendiğini hissettim ama dediğim gibi tekrar dönemem yazdıklarınıza ama bu sayfada yazılanlar yani sizlerin yazdıkları benim için önemli. Bu yüzden sizler hissettiklerinizi ve yaşadıklarınızı karşılaştıklarınızı yazmaya devam edin.

Ben önemli ilk gelişmeyi yine sizlerle paylaşacağım. Mesajlarınıza da hızlı dönme şansım olmadığını belirtmek istiyorum. Gecike bilir, cevapsız kalabilir bu önemsemediğim anlamına gelmesin. Geçte olsa dönmeye çalışıyorum ve hepsini de önemsiyorum. Beni anlayışla karşılayacağınızı düşünüyorum o yüzden bu notu yazma gereği duydum.

Ve yazı dizisini İzmirli sosyal belediyecilik olgusuyla engellilere gelen aslında gelmeyen hizmetleri anlatan yazı dizisini takip etmeyi unutmayın.:)) Ben her eklediğim bölümün linkini de buraya ekleyeceğim.
 
Kontörüm gitmesin diye Şirinyer Vergi Dairesi'nin oradan, Fil heykelinin oraya kadar yürüyorum. Şimdi Google Earth üzerinde ölçtüm, tam 620 metre mesafe var.
"Ağır engelli" olmadığım için, bu mesafede bir yürüyüşü zaten yapabiliyorum.
Ancak kendi isteğimle yürüyüş yapmak istediğim zaman, kontör tasarrufu için yürümek zorunda kaldığım güzergah gibi engellerle dolu bir yeri seçmem.
Kaldırıma rampa yapmışlar, rampayı çıkınca 5 metrede bir ya ağaç var ya direk ya da esnaf malları. Burayı tekerlekli sandalye ile gezen bir arkadaşımızın kullanması mümkün bile değil, bende sandalye yok ben bile kullanamıyorum. 8 tane sokak kavşağı, 2 tane ana cadde kavşağından geçiyorum. Kaldırımlarını kullanamdan, 620m. boyunca park etmiş arabalarında etkisi ile yolun ortasından gidiyorum.
NEDEN?.....
1 kontörüm gitmesin diye!
Sen kaldırımını yaptınmı da, bizleri kontör tasarrufuna itip yüzler metreyi yürütmeye zorluyorsun?
Yaptığın kaldırımların hangisini kontrol ettin başkan?
Kamera şakası gibi kaldırım yapıyorsunuz, ramapa yapmakla bitiyormu bu işler? Siz o mühendislere kaç para veriyorsunuz?
Rampadan sonra 6 tane ağaç varsa, neden o rampayı yapıyorsun okumuş ama okuduğunu anlamamış mühendis?
Yayalar içinmi, yoksa ağaçlar içinmi kaldırım?
Hadi ağaca kıyamıyorsun, kaldırımı geniş tut! 80cm kaldırımda, 50 cm. ağaç haznesimi olur?
620 metrede 62 metre kaldırım kullanamıyorum. Hadi başkan yada yetkili sorumlu benle idda etsin, yalan söylüyor bu vatandaş desin. Sırf benim yürüdüğüm mesafenin resimlerini çekip koysam, avrupa bize totoşuyla güler.
Kontör olayı kısıtlı değilken onlarca otobüsün olduğu bölgede işime gelene binip tam kapımdaki durakta inebiliyordum.
Benim canım istediği zaman istediğim mesafeyi yürürüm, ama kaldırımı olmayan, 8+2 kavşaktan oluşan bir yerde canım istemesede, mecbur olduğum için yürümek istemiyorum. Bu karara imzası olan her kese ahım olsun.
 
jem abi sana katılıyorum ve izmir büyük şehir belediyesi bu uygulamadan vazgecer inşallah
 
Slm Oya hanım öncelikle bu onurlu davranışınız ve dik duruşunuz gerek şehrimiz gerek ülkemizdeki engelliler adına verdiğiniz mücadeleden dolayı sizi kutluyor ve şükranlarımı sunuyorum.Bende izmir şehrinde (sözüm ona nasıl bir şehirse kasaba görünümlü kent)yaşamaya çalışan engelli bir vatandaşım.İ.B.B geçen sene almış olup uyguladığı kontür sınırlamalı bu karar beni kişisel olarak yüreğimden yaraladı,bu yapılan uygulama 750 kontür sınırlaması burda rakam önemli değil bakış açısıdır önemli olan isterlerse 7500 kontür olsun önemli olan kontür değil yaklaşımdır.Daha önce herhangi bir kısıtlama yoktu her şekilde özgürce kullanabiliyordu toplu ulaşım araçlarını engelli kardeşlerimiz, bu bizleri hayata katılım açısından dahada motive ediyordu,şuan bir yere gitmek istesek sırf gezmek adına değil herhangi bir işte olabilir dışarı çıkmadan önce2 defa düşünmekteyiz,bu yapılan uygulama engelileri kısıtlıyor aktifleştirmiyor sosyalleştirmiyor.Eğer yöneticilerimiz engelliler üzerinde tasaruf etmeyi düşünecek,onlara hayatlarında yeni engeller üretmek için çabalıyacaklar ise burada kimin engelli olduğunu bir kez daha düşünülmesi gerektiği kanısındayım.Saygılarımala
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yine hem engellileri hem de geneli engelleyen kısıtlamalarını anlatan bir başka konu. Genelle engelli arasında sosyal uçurumlar koyan icratları demek sanırım daha doğru olur. Bu arada STK'lara küçük bir not güç birliği oluşturunca neler değişibiliyormuş Torba Yasa tasarısından önce birde Özürlüler Kanunu çıkarken birleşseydiniz de bugün aslında uygulamada bir kanunumuz var ama her şekilde açık uçlu olan kararları daha bağlayıcı olabilseydi. Neyse ki bu da bir gelişme öğrenmenin zamanı olmaz öyle değil mi?:))
Mümkünlü Kasabasında İzmir ESHOT ( 2)
 
geçen yıl yüzde 70in üzerinde sürekli rapor ibare edenlere verilen refakatçi kartı bu yıl kaldırılmış durumda. sadece kartıma 750 kontor yüklettim. refakatçi kartı için ise ağır engelli rapor talep ediliyor. benim raporumda ağır engelli diye yazmıyor. çok değil, geçen yıl refakatçi kartı için kabul edilen raporlar bu yıl kabul edilmiyor. geçen yılın bile gerisinde olan bir kurum oldu izmir büyükşehir belediyesi.
 
Benim merak ettiğim sosyal demokrat partiler, başta CHP olmak üzere yerel yönetimlerin ellerinden kayıp gitmesinin nedenlerini nerelerde arıyorlar acaba??
 
Ferit abicim bizimde vatandaş olarak anlayamadığımız bu işte. Rakip partiyi her fırsatta eleştirirler, hükümet karşısında yapılan eylemlerde destek olurlar. TEKEL direnişi için buradan belediye işçilerini otobüslerle Ankara'ya taşıdılar. Biz halkçıyız, biz vatandaşın yanındayız diye dört bir yana racon keserler, ama ellerindeki şehirleri halk düşmanı olarak yönetirler. Burada büyükşehir belediyesi bir sürü kesim ile kavgalı yada mahkemelik. Engelli yılı ilan ettiği bir yılda, engellilere attığı kazıkların sayısı bir elin parmaklarına sığmaz oldu.
ENGELLİYE MADEM KAZIK ATACAKTIN, SEÇİM AFİŞLERİNDE NEDEN TEKERLEKLİ SANDALYELİ ENGELLİYİ İTELEYEN DOST BAŞKAN RESİMLERİNİ KULLANDIN?
Seçimden 3 ay sonra bu kararı meclisten geçirdin, çok delikanlı/dürüst yönetim olsaydınızda, seçimden 3 ay önce bu kararı alsaydınız ya hadi?
İzmir'de AKP korkusu salmak için didiniyorlar, askılı giyemeyeceksiniz, bira içemeyeceksiniz, balkonda rahat olamayacaksınız, sabahlara kadar sokakta özgürce dolaşamayacaksınız diye diye milleti kendilerine oy vermesi için doldurdular. %60 gibi oranda oy alınca da şımardılar. Zannediyorlar ki %60 oyun hepside onların her yaptığına onay veriyor.
Emanet oylarla, milletin AKP korkusundan faydalanarak ezici üstünlük kazandılar, şimdi bir gün yaşlıları, bir gün engellileri, bir gün esnafı, bir gün koskoca semti mağdur etmekten hiç korkmuyorlar; nasıl olsa %60 cepte garanti şımarıklığı var.
Eğer İzmir'i yönettiği gibi, alacakları diğer illeride yöneteceklerse, aman haa arkadaşlar sakınnnn, sakın sakın sakın ha!
 
Sevgili büyükşehir belediyemiz gelirini arttırmak isterken hergün davalık olmaya başladı
ve yönetimin panik olduğunu gözlemliyoruz
yazık, güzelim izmirimize hiç yakışmıyor
 
Cem bey, Izmir yerel yönetim olarak ya da diger deyimle belediyecilik bakımından iyi yönetilmiyor ve zaten büyükşehir başkanımız öyle seçilerek falan degil bir piyango çıkması misali başkan Ahmet Piriştina'nın 2004 yılında vefatı sonucu bir sekilde o koltuga oturmuş birisi. Muhtemelen tüm Izmir de bunun farkında ancak mesele senin dedigin boyutuyla sadece belediyecilik degil. Genel siyaset anlayışı olarak Izmir'in çizgisi geregi bu parti burada çogunlugu koruyor ve kısmetse koruyacakta. Eger dedigin gibi bir gerçek demokrasi anlayışı olmuş olsaydı güzel ülkemin bu güzel kentine ait irili ufaklı pekçok projesi Ankara tarafından olabildigince engellenmez, aksine desteklenerek bu destege ragmen yapılan yanlış uygulamalar halka izah edilip o zaman yerel yönetime talip olunurdu. Engellilerin kent içi ulaşım konusu aslında yalnızca Izmir'e ait bir konu degildir. Mesele, sevgili Oya hanımın yazıları arasında önemli bir detay biçiminde göze çarpan, çarpması gereken bir husus olarak, "engelli her yerde engellidir ve sonuçta belediyelerin oyuncagı olmamalıdır" gerçegi dogrultusunda tüm ülke ve hatta belkide AB müzakereleri konusuna bile girip tüm Avrupa ya da tüm dünya üzerinde ortak geçerliligi olacak hakların güvence altına alınması bilincinin yerleştirilmesidir. Hadi şimdilik Avrupa ve tüm dünyayı geçelim ama en azından, yine Oya hanımın ifade ettigi gibi ülkemizin her yeri ve her belediyesince uygulanması gereken haklar bütününün bir yasa çerçevesince belirlenerek uygulanmaya konulması gereğidir...
 
Eger dedigin gibi bir gerçek demokrasi anlayışı olmuş olsaydı güzel ülkemin bu güzel kentine ait irili ufaklı pekçok projesi Ankara tarafından olabildigince engellenmez,
YANLIŞ BİLGİ!
Bu olay basında aylardır hatta yıllardır tartışılıyor. Ben uzun uzun yazmayacağım, en basit ve yalın bir şekilde direk yekünü vereceğim.
Belediye: Bizim tüm projelerimize KİK (Kamu İhale Kurlu) yolu ile hükümet engel oluyor
Hükümet: İhale verdiğiniz firmalar kusurlu olduğu için ihale iptal oluyor.

Şimdi; belediye senelerdir bitiremediği metro olsun, diğer yatırımlar olsun tüm projelerini sürekli yetersiz firmalara ihale ediyor.
"Olur" alacak bir firmaya ihale edemedikleri için, KİK onay vermiyor.
Ve ihale eden firmalar habire iflas edip durduğu için metro bu hallere düştü.
Son aldıkları 400 kusür yeni otobüslerin, daha 3 yaşına gelmeden yarısı arıza ve parça beklemeden garajda yatıyor, otobüs almayı bile beceremediler...
 
Sanırım konunun tartışma alanı farklı algılanıyor ve tekrar etmek isterim Izmir'de belediyecilik kötü hatta son derece kötü bir görünüm sergiliyor. Ancak diger yandan bahsettiginiz yetersiz firmalara ihale verilmesi gerekçesi de yersiz. E tabii size göre yeterli firma demek Çalık Grubu ya da Bayraktar Holding ve fason firmaları ise ona diyecek bir sey yok. Aslında haklısınız, ihaleler bu firmalara verilseydi, herhalde şimdi degil metro, şehrin merkezinden tüm ilçelere helikopter servisleri bile yapılıp hizmete açılmıştı. Ancak dedim ya konu belediyecilik veya İzmirlilerin bu belediye ve başkanından memnun olup olmamaları degil, zaten degiller ve degiliz ama aslolan siyasi görüş olarak ne İzmir, ne Diyarbakır ne de Trabzon ki şu an Ankara'nın en çok elde etmek istedigi şehirler bunlar, buraların bu iktidara bakış açısı farklı. E biraz muhalif diyelim...
 
Engelliler ve engelli hakları hertürlü siyaset ve menfeat ilişkisinden ayrı tutulmalıdır.
 
şu an zannetiyorsunuz bu ay kontörsüz ama arada sırada kontör düşüyor.düşmez sandığınız düşüyor.
inşallah seneye bu uygulama kalkar.
bizde rahat ederiz
 
Dava ile ilgili bir gelişme getirmedim ama dolaylı olarak davayı ilgilendiren bir haberi getirdim. Neden dolaylı olarak ilgilendiriyor onun da cevabı ekleyeceğim linkin içinde yazıyor. Ama birkez daha söylemek gerekirse İzmir bu sefer Avrupa'ya da örnek teşkil edecek bir davaya imza attı.:)) Yani görünürde İzmir'de açılmış davaların ilk teşebbüsçüleri her zorluğu yaşasada genele yansırken hayat kolaylaşıyor. Bu seferki başarı emin olun ayakta alkışlanacak bir durum sadece davanın Kahraman'ı değil alkışlanacak olan bir de bu karara imza atan mahkeme heyetimiz.

İşte size bahsettiğim İzmir'de bir engelle daha dur diyen karar...
http://blog.milliyet.com.tr/Izmir_de_bir_engele_daha_dur_diyen_karar/Blog/?BlogNo=291115
 
oya hanıma gayretlerinden dolayı teşekkürü bir borç biliriz
 
[FONT=Comic Sans MS]Oya hanım örnek bir davranış, örnek alınası bir davranış. Başarı sizinle olsun...[/FONT]
 
Özürlü Kartları Hakkında Açıklama

İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde ESHOT Genel Müdürlüğü, Metro A.Ş., İzdeniz A.Ş., İzulaş A.Ş. tarafından işletilmekte olan tüm toplu taşıma araçlarında kullanılmakta olan özürlü kartlarına ve refakatçi kartlarına 01.02.2010 tarihinden itibaren, 750 biniş hakkı yüklenmesi ve 90 dakika içinde sınırsız aktarma hakkı verilmesine ilişkin İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin 28.01.2010 günü ve 2010/26 no.lu kararı ile ilgili olarak;

İzmir 2. İdare Mahkemesi’nin 2010/361 Esas ve 2010/1471 No.lu Kararı ile; İdare’nin kamu hizmetinin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak Yönetmelikte tanınan yetki uyarınca özürlü kartlarına 01.02.2010 tarihinden itibaren, yıllık 750 biniş hakkı yüklenmesi ve 90 dakika içerisinde sınırsız aktarma hakkı verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İzmir 3. İdare Mahkemesi’nin 2010/358 Esas ve 2010/1481 no.lu kararı ile; aynı konu ile ilgili olarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bu durumda Mahkeme kararının gereğinin yerine getirilmesi bağlamında;

-2010 yılı için 750 kullanım hakkı dolan kart sahiplerinin kartlarına yeniden yükleme yapılacaktır. Ancak bu kartlar 01.03.2011 tarihine kadar geçerli olacaktır. Bu kart sahiplerinin 2011 yılı için Ulaşım Kartları Şube Müdürlüğünde vize işlemi yaptırmaları gerekmektedir.

-UKOME’nin 30.12.2010 tarih ve 342(2010/23 toplantı) olağanüstü toplantısında alınan 2010/359 no.lu kararında; 2011 yılı için (01.03.2012 yılına kadar ki süreyi kapsayan) “Özürlü kartlarına yıllık 750 biniş hakkı yüklenmesi ve 90 dakika içerisinde sınırsız aktarma hakkı verilmesi” belirlenmiş olup, bu karar uyarınca vize yapılması işlemlerine 01.02.2011 tarihinden itibaren başlanılacaktır.

-2010 yılı için vize yapılan kartların geçerliliği 01.03.2011 tarihinde sona erecektir.


ESHOT
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ


diye bir yazı okudum bu tam olarak ne anlama geliyor..yani eshot geri adım mı atıyor bu durumda...kart yüklemesi yapmamız gerekiyor mu? ben henüz kart yüklemesi yapmadım...
 
Belediye dansöz gibi kıvırıyor haala.
İlk mahkeme kararına göre 750 kontör sınırı kabul edilmiş olduğu söyleniyor.
İkinci mahkeme kararı 750 kontörü iptal ettiği halde "Bu durumda Mahkeme kararının gereğinin yerine getirilmesi bağlamında; " diye cümle kurup tekrar 750 kontör yüklemesine devam diyor.
Valla ne sihirdir ne keramet, anlayan varsa izah etsin bir zahmet.
3. İdare mahkemesi 750 kontörü kaldırdı, bu bağlamda nasıl 750 kontör yükleniyor?
Var yaaa, şu 2012 senesi bir gelsin, AB uyum yasası için attıkları imzaya istinaden, yaptıkları tüm hatalı kaldırımlarda, düzenlemedikleri her noktada bizlere verilen mahkeme açma hakkını kullanıp, delim delim delirtmek farz oldu büyükşehiri.
Yapın beyler yapın, yapabildiğiniz kadar inat yapın.
2012 gelecek, siz bu gün dahi bile yaptığınız kaldırımları engelliye uygun yapamadığınız için mahkemelerde hesap vereceksiniz.
Şimdilik sopa sizin elinde, istediğiniz kadar kullanın, seneye o sopa sonsuza kadar bizim elimizde olacak.
 
Ben bugün kartımı götürüp yükleme için gereginin yapılmasını istedim. Tamam deyip neredeyse saniyelerle ölçülebilecek kadar hızlı bir işlem yapıp tamam deyip kartımı verdiler. Biraz şaşkın olarak kartıma 750 kontör yüklendi degil mi diye sordugumda evet denildi ve sonrasında otobüse bindigimde, hatta gün içinde bindigim her defasında" Engelli Kartı 01.03.2011 e kadar geçerlidir" şeklinde bir ibare belirlendi durdu otobüsteki kent kart cihazı ekranında. Kısmetse yarın tekrar gidip sormak istiyorum nedir bu durum diye...
 
Bir de kimsenin fark etmediği bir şey var.Bindiğim bazı otobüslerde kartların son kullanım tarihi olarak 01.03.2011 tarihi gösterirken, bazı otobüslerde 28.02.2011 tarihi var!Bu nasıl bir iş anlamadım, otobüsten otobüse değişiyor tarihler!
 
passionate ye ben iki gün önce vize yaptırdım otobüse bindiğimde 01 03 2011e kadar geçerli yazıyordu bugün sordum ay sonuna kadar o yazı devam edecek dediler . selamlar .
 
Menderes Bayer'e teşekkür ederim. Dogrusu fırsat bulup gidememiştim ögrendiğim iyi oldu. Demek ay sonuna kadar o yazıyı görecegiz. İlgine teşekkür ederim, sagol...
 
Sona iki kala hala aynı yerdeyiz galiba. Salı günü ne olacak hep beraber göreceğiz. Benim merak ettiğim bu duruma hala derneklerin sessizliği. Neden hala anlamamakta direniyorlar bir sonraki adımda belediye ulaşımından tamamen yararlanamayacaklarını neden görmüyorlar. Bu uygulama onun ilk adımı. Bunu görmemekte direnmek bana çok şey düşündürüyor. Öyle olduğunda üyelerine ne anlatacaklar doğrusu çok merak ediyorum. Mümkünlüde son durumu vermeye gelmişken bu notuda düşmeden geçemedim.:))

Mümkünlü Kasabasında İzmir ESHOT (Son)
 
İzmirimizi çok güzel özetlemişsin Oya

ve ifade ettiğin gibi, İzmirin büyükşehir olmaktan çıkıp kasaba olduğuna aynen katılıyorum ....
 
25 yaşınd 11 yıldır yürüyemiyen Kas hastası FİZİK TEDAVİ görmesi gereken bi bayanım.Adana da hikamet etmekteyim.Oturdugmz daire 3.katve asansör bulunmamaktadır.Yıllardır yaz kış eve mahkumum .Annem Babam 63 yaşındalar beni kaldırıp indirmye güçleri yetmiyor.Asansrlü eve çıkmaya maddi durumumuz el vermiyor.Bi çok dernekten ve büyük şehir belediyesinden blulundugum kata şu linkteki Sultangazi Belediyesi'nden Engelliye zel Asansr - Sultangazi Belediyesi gibi beni şaga inmeye çıkmaya yetecek asansör yaptırmalarını bi çok kez dilekçe yazarak rica ettim ama bimerede şikayet etmeme ragmen belediyemiz bunun vicdana ve belediyelerin insiyatfine baglı oldugnu söylediler.istanbul sultan gazi belediyesi engellilere özel asansr,özel engelli taksisi, atla terapi merkezleri ve ayda bir evlere temizlikçi gönderme gibi bi çok fliyetleri mavcutken adana büyük şehir belediyesi benim hayat kalitemi artımam ve kolaylaştırmam içinhiç bir adım atmıyor.yasal olarak bi hakkım varmı.Cumhuriyet Portal
 
Belediyeden hala tık yok ilginç!İşin diğer ilginç tarafı otobüslerdeki kart son kullanım tarihiyle ilgili.Kimi otobüste 28 Şubat, kimisinde 1 Mart, kimisinde ise 30 Mart tarihi yazıyor!Bu nasıl çelişkidir böyle anlamadım.Nasıl belediyecilik yapıyor bunlar?
 
Bu sabah 3 sefer otobüse bindim. Hepsinde de son kullanım tarihi 1.03.2011 yazdı. Yarın dananın kuyruğu kopacak.
 
Üst Alt