Süper bir karikatür yahu!
Mazallah, ya tekerleksiz sandalyeye mahkum olsaydık...
Mazallah, ya tekerleksiz sandalyeye mahkum olsaydık...
Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.
Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.
bu sözlerin cok sevindirdi beni... uzun yazilarimla forumlara katilirken müthish bi sucluluk duyuom her seferinde ... uzunlugu yüzünden mesajlarimin okunmayacagi ve forumda boshu boshuna kalabalik yapicagini düshündügümden olucak heralde ... inanin ki kisa yazmaya ugrashiom... her seferinde kisa bi mesaj niyetiyle bashliom yazmaya ama elimde degil, uzuo, sürekli bishiler gelio aklima...GoKcHe' Alıntı:kolay ve sıkılmadan okudum yazını
Bundan daha güzel anlatılamazdı kardeşim.Pegasus' Alıntı:[Tekerlekli S]andalyeme, sağlıklı dönemlerimi kıyasladığım bir ürün olarak değil, aksine, şu an içinde bulunduğum hayatı bana katlanılır kılan bir kurtarıcı olarak bakıyorum. Eğer bir tekerlekli sandalye olmasaydı sanırım bir ölüden farkım olmazdı. Bugün sağlam bir insan kadar olmasa da tekerlekli sandalyem sayesinde özgürlüğüm tamamen benim ellerimde. Onun sayesinde tekrar hayatın içine dönebildim.
K
hahaha =)... kelimelere dikkat etmek, üc düshünüp bir konushmak her zaman iyidir ... eger bunu bu sitede ögrendiysen üye oldugun icin cok mutlu olmalisin ... ben de burayi daha cok ziyaret etsem iyi olucak galibaandante' Alıntı:Ya ben galiba bu siteye üye olmadan önce çok daha mutluydum.
Kelimelerime dikkat etmeliyim, övgü de bulunmamalıyım, sonra ne gelecek hıııııı
Kardeşim özgürlüğümü elimden aldınız, bu nasıl iş yaaaaaaaaa
gözardi etmiorum... hic bir zaman da etmedim (oturan boga.ya hitaben söylemishsin ama "tekerlekli sandalyeye mahkum" degimine pek sicak bakmayanlardan biri olarak cevap verme hakki buldum kendimde )... söylediklerini gözardi etmedigimi daha önceki mesajlarimda da görmüsh olmalisin zaten... seni yanlish anlamadiysam özetle "sandalyeye mahkum" kelimesine karshi cikishlarin altinda yatan tek shey sandalyeye olan ilishkiyi kabullenememek, reddetmektir diorsun... olabilir, insanlar sandelyesiyle, orteziyle, bastonuyla vs. olan ilishkisinden nefret edior, unutmaya calishiyor, "mahkum" kelimesiyle daha da cok hatirlatildigi icin karshi cikiyor olabilir... bilemicem... senin de bütün bunlari ashmish biri olarak bu kelimeye gayet "cool" baktigini gördüm, takdir ve tebrik ediorum... ama karshi cikanlarin arasinda tekerlekli sandalyede sürdürülen bir hayatin pek özgür olamayacagi düshüncesini biraz daha besledigi icin bu tanimlamanin kullanilmasini sakincali gören, bu yüzden dogru bulmayanlari da sen gözardi etmezsin umarim...Pegasus' Alıntı:Bu yazdıklarımız alıntılaman beni tam anlamadığını gösteriyor. Tabiki tekerlekli sandalyemiz bizi hayata bağlıyor ve hatta bizi özgürleştiriyor. Onsuz bir hayat bizim için düşünülemez bile. Ama zaten mahkum olmak durumu da tam da burada ortaya çıkıyor. Onsuz özgür olamıyoruz.
Tekerlekli sandalyemiz olmadan hayatın içine özgürce katılamıyor hatta hayattan neredeyse tam anlamıyla kopuyoruz. Bu özgürleşme esnasında tekerlekli sandalyemizle olan zoraki ilişkimize mahkumiyet diyoruz. Yoksa sandalyemizi kullanmamıza değil. sandalyemizi kullanmamız bizi özgürleştirse bile bu özgürleşme olayında ona mahkum olmamızdır mesele.
Umarım bunu gözardı etmezsin
... almancada da buna benser deimler var... örnein 'an den rollstuhl gefesselt' = 'terkelekli sandelyeye baalanmish/kelepcelenmish/zincirlenmish'... mahkum gibi ... cou engelliler bu deimden raatsis olduklari halde sadece halk arasinda diil basinda da cekinmeden kullanilio...
Özgürlüğümü sağlayan tekerlekli sandalyemle ilişkimi "mahkum olmak"la açıklamak, sandalyemin bana verdiği özgürlüğü yoksaymak olmaz mı?
Ya da şöyle sorayım: "mahkum olmak" deyince 'özgürlüğü kısıtlanmak, kötü bir duruma düşmek, hüküm giymek' anlaşılıyorken, beni özgürleştiren tekerlekli sandalyemle ilişkimi "mahkumiyet"le anlatmak nasıl bir mantığa sığabilir?
Kelimeler canlıdır; diğer kelimelerle hangi koşullarda yanyana geldiklerine ve zikredildikleri zamana bağlı olarak anlam kazanırlar.
Yürüyebilen birini tekerlekli sandalyede oturmaya/yaşamaya mecbur ederseniz, bu (onun için özgürlük kısıtlayıcı olduğundan,) bir mahkumiyettir. Ama aynı sandalyeyi yatalak birinin altına verirseniz, bu (onun için özgürleştirici olduğundan,) bir "mahkumiyet" değil, 'yardımcı'dır.
Sonuç olarak diyorum ki: Bizler tekerlekli sandalyemize (hatta hayatımıza) tekerlekli sandalye kullanmayanların gözüyle bakıp, kendimizi değerlendirirsek, evet (ve vah vah!,) tekerlekli sandalyeye mahkumuz; ama kendi penceremizden bakarsak, o zaman tekerlekli sandalyemizin bizim için ne kadar özgürleştirici olduğunu (aaa!) görürürüz. İşte ancak o zaman (kendimiz olabildiğimiz ölçüde) tekerlekli sandalyenin mahkumiyetine bir son verebilir, ve o'nu, hücrenin kapısını açan anahtar olarak 'değer'lendirebiliriz.