ANKARA (…) İDARE MAHKEMESİNE
YÜRÜTMEYİ DURDURMA – İPTAL VE TAM YARGI DAVASI
DAVACI: Hasan Başar Merkez Mahallesi Şebnem Sokak No:16-D 67600 Kozlu-ZONGULDAK
DAVALILAR:
1-Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı İzmir Caddesi No: 41 Kızılay/ ANKARA
2-Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü 06500 Teknikokullar ANKARA
DAVA KONUSU:
04-07-2010 tarihinde Zonguldak ilinde girmiş olduğum Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenip değerlendirmesi yine bu kurum tarafından yapılan, 21-07-2010 da ilgili kurumun internet sitesinde açıklanan sınav sonucumun iptali ve bu sınavımla ilgili idari işlemin yürütülmesinin durdurulması ile konuyla ilgili kusuru ve ihmali bulunan Başbakanlık DPB ve MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’ne 500 000 TL dan toplam 1 000 000 TL manevi tazminat talebim ve bu davayla ilgili ADLİ YARDIM talebim vardır.
AÇIKLAMALAR:
1-Engelli memur alım sınavlarına sözleşmeli işçi ve memurlar da giriyor. Oysa asıl işe ihtiyacı olan işsiz ve yardıma muhtaç engellilere ayrılması gereken kadroların önemli bir kısmı bu şekilde sözleşmelilerin kadroya alınması için formalite sınavları açılmaktadır. Millete de duyuru yapılarak güya gariban engellire yardımcı olunduğu imajı verilmektedir.
2-Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları İle Yapılacak Yarışma Sınavları Hakkında Yönetmelikte, sözleşmeli (işçi-memur) kamu personelinin bu sınava girmelerini engelleyecek bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle mevcut yasal boşluk; boş engelli memur kadroları genel olarak sözleşmeli engelli kamu personelinin kadroya alınması için ilgili kurumların inisiyatifi dahilinde kullanılmaktadır. Çünkü sözleşmeli olarak çalıştıkları kurumdaki amirleri ile iyi ilişkilerini, amirleri aracılığı ile girdikleri kurumun sınavının komisyonuna yansıtarak resmen torpil yaptırıp kadroya geçiyorlar. Böylelikle zaten işsiz durumdaki engelli vatandaşların girmesi gereken kadrolar gasp edilmektedir. Ayrıca sözleşmelilerin sınavda elenmelerini engellemek üzere mevcut sınav komisyonuna sınava giren sözleşmeli personelin önem ve öncelik sıralı listesi gönderilerek takdir yetkisi olan komisyon aracılığı ile bu kişiler kazandırılarak kadroya alınmaktadır. Tabi alınacak kadro sayısı bu listeden fazlaysa fazlalık kadar hak edenlerden puan sırasıyla girebilenler kadroya girebilmektedir. Bu güne kadar kurumların düzenlediği tüm engelli memur sınavları bu şeklide gerçekleştirilmiştir. Yasal engeller kaldırılırsa bunu rahatlıkla ispatlayabilirim.
3-Şimdi gelelim ülkemizde ilk defa uygulanan merkezi sistem sınavı olan MEB Engelli Memur Sınavına. Ne yazık ki, aynı uygulama bu sınavda gerçekleştirildi. Tabi burada bir fark göze çarptı. Sınav elektronik ortamda yapılacağından yani sınav komisyonu devre dışı kalacağından sözleşmelilerin es kaza elenmelerini önlemek üzere önemli bir önlem alınması gerekti. O da Türkiye’de ilk defa benim dile getirdiğim adayın sınav cevap kağıdının asılının aynıdır onaylı ve kaşeli fotokopisinin adaya verilmesinin kesinlikle engellenmesine vurgu yapılmasıdır. Geride hiçbir iz ve ipucu bırakılmamalıdır ki; sınavı çok iyi geçip kadroya geçmesi gerektiği halde başarısız kılınan malum liste dışındaki adaylar, haklılıklarını somut bir şekilde ispatlayamasın.
4-Yok, efendim şimdiye kadar böyle bir uygulama yokmuş, hiçbir sınavda yokmuş, dünyanın hiçbir yerinde yokmuş. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan, Şeytan’ın bile aklına gelmeyen fırıldaklıklar ülkemizin bazı vatandaşları ve bazı kamu yöneticilerince mükemmel bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bunun örneklerini zaman zaman basında görüyoruz Bu nedenle Dünyanın hiçbir ülkesinde uygulanmayan SINAV CEVAP KAĞIDININ FOTOKOPİSİNİN SINAV ÇIKIŞINDA ADAYA VERİLMESİ ÖNERİSİNDE BULUNMAK ZORUNDA KALDIM.. Bu önerime gelen tepkiler sadece iddialarımın haklılığını ispatlamaktadır.
Benim bu önerime benzer bir uygulama KPSS sonrası kurum mülakat sınavlarında tüm mülakat sürecinin idare mahkemesi kararları ile, online olarak sesli-görüntülü kayda alınması şartıdır. Yani bu konudaki suiistimallerini önlenmesi için idare mahkemesi böyle bir karar vermiştir.
5-İyi bir optik okuyucu 3 000 sınav kağıdını bir saatte okumaktadır. 04-07-2010 tarihinde yapılan MEB Engelli Memur Sınavına yaklaşık 80 000 kişi girmiştir. Şimdi M.E.B. Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nde 30 tane optik okuyucu olduğunu varsayalım. Bu durumda bir saatte taş çatlasın iki saatte okunup sonuçları internet ortamına aktarılabilecek bir sınavın sonuçları neden sınavdan 17 gün sonra 21-07-2010 da açıklandı? Çünkü sınav cevap kağıdı kurşunkalemle doldurulduğundan. Tükenmez kalem veya ispirtolu kalemle üzerinden geçilmesi dahi yasaklandığından sınav cevap kağıdına elle müdahale edilerek kazanması gereken sözleşmelilerin güvenceye alınması için sınavı çok iyi geçen yeter sayıdaki kişilerin cevap kağıtları ile oynanması gerekmektedir. Nasılsa geride ipucu yok aday itiraz etse ne olacak?
6-Davalı kuruma sınav başvurumdan önce sınav cevap kağıdımın fotokopisinin sınav sırasında verilmesini BİMER yolu ile talep ettim. Davalı idare Bilgi Edinme Kanunun 7.maddesini gerekçe göstererek talebimi ret ettiği gibi garip bir şekilde iş talep formuna adaya hiçbir şekilde sınav cevap kağıdının fotokopisi verilmeyecektir yazma ihtiyacı hissetmiştir. Oysa Bilgi Edinme Kanunun bu maddesine dayalı olarak GİZLİ olan memur sicilleri ilgili memur tarafından Gelecekteki İş Hayatı ile ilgili olduğu gerekçesi ile alınabilmektedir.
Kaldı ki sınavı yapan Milli Eğitim Bakanlığı sınav başvuru ve atama kılavuzunda sınavla ilgili mevzuat kapsamına BM Engelli Hakları Sözleşmesini dahil etmemiştir. Zira bu sözleşmenin İfade ve görüş özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkını düzenleyen 21.maddesinde “Taraf Devletler, … engelli kişilerin, ….başkaları ile eşit biçimde ve seçtikleri her türlü iletişim yöntemi yoluyla bilgi ve fikirleri araştırma, alma ve açıklama hürriyeti dahil olmak üzere görüş ve ifade özgürlüğü hakkını kullanabilmeleri için gerekli bütün önlemleri alacaklardır.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm, Milli Eğitim Bakanlığının bürokratlarının işine gelmemektedir. Zira bu hüküm ile bağlantılı Anayasanın 90.maddesi amir hükmü gereğince yazılı sınav sonrası sınav cevap kağıdımı teslim ederken fotokopisinin çekilip aslının aynıdır kaşesi ve salon başkanının imzası ile tarafıma verilmesi gerekmektedir. Bu uygulamanın şimdiye kadar yapılmamış olması şimdiden sonra asla yapılmayacağı anlamına gelemez. Yani davalı kurum bilerek ve kasıtlı olarak BM Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi ile BM Engelli Hakları Sözleşmesi’ni SINAVLA İLGİLİ MEVZUAT KAPSAMINA ALMAYARAK YAPACAĞI SUİSTİMALLERE YASAL ZEMİN HAZIRLAMIŞTIR. Ortada bu suiistimale ilişkin iz ve ipucu bırakmamak için en önemli belge olan Sınav Cevap Kâğıdı’nın fotokopisinin adaya verilmesine engel olmuştur. Böylelikle tertiplenen AĞIR KUSUR VE KASIT NETİCESİNDE ÇOK İYİ GEÇİP 94 PUAN ALMAM GEREKEN SINAV SONUCUMU 32 OLARAK TANZİM ETMİŞLERDİR. Bu durum çıkar amaçlı ve organize bir suç olduğundan aynı zamanda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü aleyhine suç duyurusunda bulanacağım.
Bu hükmün bir gereği olarak gelecekteki hayatımı ilgilendiren sınav cevap kağıdı belgemin onaylı bir suretinin şahsıma verilmesi gerekirdi. Böyle olsaydı, sınav sonrası internette ilan edilen sorular ve cevap anahtarı ile elimdeki fotokopiyi karşılaştırarak hem kaç puan aldığımı öğrenmiş olurdum, hem de sonradan sonuçlar ilan edildiğinde bir yanlışlık yapılırsa bu yanlışlığın düzeltilmesinde haklılığımı somut bir şekilde ispatlayan bir delil elimde olurdu.
HUKUKİ DELLİLLER: Anayasanın, yasaların, uluslarararsı sözleşmelerin ve ilgili yönetmeliklerin tüm hükümleri, konuyla ilgili yargı kararları.
İSTEM VE SONUÇ:
1- Yargı ve tebligat giderlerinden muaf tutulmam için ADLİ YARDIM talebimin kabulü,
2- 04-07-2010 tarihinde Zonguldak ilinde girmiş olduğum Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenip değerlendirmesi yine bu kurum tarafından yapılan, 21-07-2010 da ilgili kurumun internet sitesinde açıklanan sınav sonucum ile ilgili sınav değerlendirme işleminin yürütülmesinin durdurulması ve ilgili sınavın yeniden yapılmasının sağlanması,
3- 04-07-2010 tarihinde Zonguldak ilinde girmiş olduğum Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenip, değerlendirmesi Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan, 21-07-2010 da ilgili kurumun internet sitesinde açıklanan sınav sonucumun iptali,
4- Anayasa’nın 90.maddesi kapsamında aleyhte ileri sürülebilecek tüm kanun ve yönetmelik hükümleri mülga kılınarak; BM Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nin (4868 sayılı kanun R.G.: 18.06.2003 / 25142 ) 19.maddesi ve BM Engelli Hakları Sözleşmesi’nin (5825 sayılı Kanun Resmi Gazete 8 Aralık 2008 tarih ve 27084 sayısı ) 21.maddesi gereğince şahsımı ilgilendiren bilgi ve belgelere erişim hakkım kapsamında bu sınav ve bundan sonra gireceğim tüm kurum ve merkezi sistem sınavlarında sınav sonrası sınav cevap kağıdımı teslim ederken SINAV CEVAP KAĞIDIMIN ASLININ AYNIDIR KAŞELİ VE SALON BAŞKANININ İMZASI İLE FOTOKOPİSİNİN ŞAHSIMA verilmesinin,
5- Ağır kusur ve ihmallerine binaen şahsıma yaşattıkları acılar ve üzüntüler sebebiyle ve caydırıcı olması bakımından Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı’ndan 500 000 TL, M.E.B. Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nden 500 000 TL manevi tazminatın (konuyla ilgili kamu personeline rücu edilmek şartıyla) alınarak tarafıma ödenmesinin,
Hükme bağlanması hususlarında takdirlerinizi arz ve talep ederim.
Hasan BAŞAR
YÜRÜTMEYİ DURDURMA – İPTAL VE TAM YARGI DAVASI
DAVACI: Hasan Başar Merkez Mahallesi Şebnem Sokak No:16-D 67600 Kozlu-ZONGULDAK
DAVALILAR:
1-Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı İzmir Caddesi No: 41 Kızılay/ ANKARA
2-Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü 06500 Teknikokullar ANKARA
DAVA KONUSU:
04-07-2010 tarihinde Zonguldak ilinde girmiş olduğum Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenip değerlendirmesi yine bu kurum tarafından yapılan, 21-07-2010 da ilgili kurumun internet sitesinde açıklanan sınav sonucumun iptali ve bu sınavımla ilgili idari işlemin yürütülmesinin durdurulması ile konuyla ilgili kusuru ve ihmali bulunan Başbakanlık DPB ve MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’ne 500 000 TL dan toplam 1 000 000 TL manevi tazminat talebim ve bu davayla ilgili ADLİ YARDIM talebim vardır.
AÇIKLAMALAR:
1-Engelli memur alım sınavlarına sözleşmeli işçi ve memurlar da giriyor. Oysa asıl işe ihtiyacı olan işsiz ve yardıma muhtaç engellilere ayrılması gereken kadroların önemli bir kısmı bu şekilde sözleşmelilerin kadroya alınması için formalite sınavları açılmaktadır. Millete de duyuru yapılarak güya gariban engellire yardımcı olunduğu imajı verilmektedir.
2-Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları İle Yapılacak Yarışma Sınavları Hakkında Yönetmelikte, sözleşmeli (işçi-memur) kamu personelinin bu sınava girmelerini engelleyecek bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle mevcut yasal boşluk; boş engelli memur kadroları genel olarak sözleşmeli engelli kamu personelinin kadroya alınması için ilgili kurumların inisiyatifi dahilinde kullanılmaktadır. Çünkü sözleşmeli olarak çalıştıkları kurumdaki amirleri ile iyi ilişkilerini, amirleri aracılığı ile girdikleri kurumun sınavının komisyonuna yansıtarak resmen torpil yaptırıp kadroya geçiyorlar. Böylelikle zaten işsiz durumdaki engelli vatandaşların girmesi gereken kadrolar gasp edilmektedir. Ayrıca sözleşmelilerin sınavda elenmelerini engellemek üzere mevcut sınav komisyonuna sınava giren sözleşmeli personelin önem ve öncelik sıralı listesi gönderilerek takdir yetkisi olan komisyon aracılığı ile bu kişiler kazandırılarak kadroya alınmaktadır. Tabi alınacak kadro sayısı bu listeden fazlaysa fazlalık kadar hak edenlerden puan sırasıyla girebilenler kadroya girebilmektedir. Bu güne kadar kurumların düzenlediği tüm engelli memur sınavları bu şeklide gerçekleştirilmiştir. Yasal engeller kaldırılırsa bunu rahatlıkla ispatlayabilirim.
3-Şimdi gelelim ülkemizde ilk defa uygulanan merkezi sistem sınavı olan MEB Engelli Memur Sınavına. Ne yazık ki, aynı uygulama bu sınavda gerçekleştirildi. Tabi burada bir fark göze çarptı. Sınav elektronik ortamda yapılacağından yani sınav komisyonu devre dışı kalacağından sözleşmelilerin es kaza elenmelerini önlemek üzere önemli bir önlem alınması gerekti. O da Türkiye’de ilk defa benim dile getirdiğim adayın sınav cevap kağıdının asılının aynıdır onaylı ve kaşeli fotokopisinin adaya verilmesinin kesinlikle engellenmesine vurgu yapılmasıdır. Geride hiçbir iz ve ipucu bırakılmamalıdır ki; sınavı çok iyi geçip kadroya geçmesi gerektiği halde başarısız kılınan malum liste dışındaki adaylar, haklılıklarını somut bir şekilde ispatlayamasın.
4-Yok, efendim şimdiye kadar böyle bir uygulama yokmuş, hiçbir sınavda yokmuş, dünyanın hiçbir yerinde yokmuş. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan, Şeytan’ın bile aklına gelmeyen fırıldaklıklar ülkemizin bazı vatandaşları ve bazı kamu yöneticilerince mükemmel bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bunun örneklerini zaman zaman basında görüyoruz Bu nedenle Dünyanın hiçbir ülkesinde uygulanmayan SINAV CEVAP KAĞIDININ FOTOKOPİSİNİN SINAV ÇIKIŞINDA ADAYA VERİLMESİ ÖNERİSİNDE BULUNMAK ZORUNDA KALDIM.. Bu önerime gelen tepkiler sadece iddialarımın haklılığını ispatlamaktadır.
Benim bu önerime benzer bir uygulama KPSS sonrası kurum mülakat sınavlarında tüm mülakat sürecinin idare mahkemesi kararları ile, online olarak sesli-görüntülü kayda alınması şartıdır. Yani bu konudaki suiistimallerini önlenmesi için idare mahkemesi böyle bir karar vermiştir.
5-İyi bir optik okuyucu 3 000 sınav kağıdını bir saatte okumaktadır. 04-07-2010 tarihinde yapılan MEB Engelli Memur Sınavına yaklaşık 80 000 kişi girmiştir. Şimdi M.E.B. Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nde 30 tane optik okuyucu olduğunu varsayalım. Bu durumda bir saatte taş çatlasın iki saatte okunup sonuçları internet ortamına aktarılabilecek bir sınavın sonuçları neden sınavdan 17 gün sonra 21-07-2010 da açıklandı? Çünkü sınav cevap kağıdı kurşunkalemle doldurulduğundan. Tükenmez kalem veya ispirtolu kalemle üzerinden geçilmesi dahi yasaklandığından sınav cevap kağıdına elle müdahale edilerek kazanması gereken sözleşmelilerin güvenceye alınması için sınavı çok iyi geçen yeter sayıdaki kişilerin cevap kağıtları ile oynanması gerekmektedir. Nasılsa geride ipucu yok aday itiraz etse ne olacak?
6-Davalı kuruma sınav başvurumdan önce sınav cevap kağıdımın fotokopisinin sınav sırasında verilmesini BİMER yolu ile talep ettim. Davalı idare Bilgi Edinme Kanunun 7.maddesini gerekçe göstererek talebimi ret ettiği gibi garip bir şekilde iş talep formuna adaya hiçbir şekilde sınav cevap kağıdının fotokopisi verilmeyecektir yazma ihtiyacı hissetmiştir. Oysa Bilgi Edinme Kanunun bu maddesine dayalı olarak GİZLİ olan memur sicilleri ilgili memur tarafından Gelecekteki İş Hayatı ile ilgili olduğu gerekçesi ile alınabilmektedir.
Kaldı ki sınavı yapan Milli Eğitim Bakanlığı sınav başvuru ve atama kılavuzunda sınavla ilgili mevzuat kapsamına BM Engelli Hakları Sözleşmesini dahil etmemiştir. Zira bu sözleşmenin İfade ve görüş özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkını düzenleyen 21.maddesinde “Taraf Devletler, … engelli kişilerin, ….başkaları ile eşit biçimde ve seçtikleri her türlü iletişim yöntemi yoluyla bilgi ve fikirleri araştırma, alma ve açıklama hürriyeti dahil olmak üzere görüş ve ifade özgürlüğü hakkını kullanabilmeleri için gerekli bütün önlemleri alacaklardır.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm, Milli Eğitim Bakanlığının bürokratlarının işine gelmemektedir. Zira bu hüküm ile bağlantılı Anayasanın 90.maddesi amir hükmü gereğince yazılı sınav sonrası sınav cevap kağıdımı teslim ederken fotokopisinin çekilip aslının aynıdır kaşesi ve salon başkanının imzası ile tarafıma verilmesi gerekmektedir. Bu uygulamanın şimdiye kadar yapılmamış olması şimdiden sonra asla yapılmayacağı anlamına gelemez. Yani davalı kurum bilerek ve kasıtlı olarak BM Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi ile BM Engelli Hakları Sözleşmesi’ni SINAVLA İLGİLİ MEVZUAT KAPSAMINA ALMAYARAK YAPACAĞI SUİSTİMALLERE YASAL ZEMİN HAZIRLAMIŞTIR. Ortada bu suiistimale ilişkin iz ve ipucu bırakmamak için en önemli belge olan Sınav Cevap Kâğıdı’nın fotokopisinin adaya verilmesine engel olmuştur. Böylelikle tertiplenen AĞIR KUSUR VE KASIT NETİCESİNDE ÇOK İYİ GEÇİP 94 PUAN ALMAM GEREKEN SINAV SONUCUMU 32 OLARAK TANZİM ETMİŞLERDİR. Bu durum çıkar amaçlı ve organize bir suç olduğundan aynı zamanda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü aleyhine suç duyurusunda bulanacağım.
Bu hükmün bir gereği olarak gelecekteki hayatımı ilgilendiren sınav cevap kağıdı belgemin onaylı bir suretinin şahsıma verilmesi gerekirdi. Böyle olsaydı, sınav sonrası internette ilan edilen sorular ve cevap anahtarı ile elimdeki fotokopiyi karşılaştırarak hem kaç puan aldığımı öğrenmiş olurdum, hem de sonradan sonuçlar ilan edildiğinde bir yanlışlık yapılırsa bu yanlışlığın düzeltilmesinde haklılığımı somut bir şekilde ispatlayan bir delil elimde olurdu.
HUKUKİ DELLİLLER: Anayasanın, yasaların, uluslarararsı sözleşmelerin ve ilgili yönetmeliklerin tüm hükümleri, konuyla ilgili yargı kararları.
İSTEM VE SONUÇ:
1- Yargı ve tebligat giderlerinden muaf tutulmam için ADLİ YARDIM talebimin kabulü,
2- 04-07-2010 tarihinde Zonguldak ilinde girmiş olduğum Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenip değerlendirmesi yine bu kurum tarafından yapılan, 21-07-2010 da ilgili kurumun internet sitesinde açıklanan sınav sonucum ile ilgili sınav değerlendirme işleminin yürütülmesinin durdurulması ve ilgili sınavın yeniden yapılmasının sağlanması,
3- 04-07-2010 tarihinde Zonguldak ilinde girmiş olduğum Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenip, değerlendirmesi Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan, 21-07-2010 da ilgili kurumun internet sitesinde açıklanan sınav sonucumun iptali,
4- Anayasa’nın 90.maddesi kapsamında aleyhte ileri sürülebilecek tüm kanun ve yönetmelik hükümleri mülga kılınarak; BM Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nin (4868 sayılı kanun R.G.: 18.06.2003 / 25142 ) 19.maddesi ve BM Engelli Hakları Sözleşmesi’nin (5825 sayılı Kanun Resmi Gazete 8 Aralık 2008 tarih ve 27084 sayısı ) 21.maddesi gereğince şahsımı ilgilendiren bilgi ve belgelere erişim hakkım kapsamında bu sınav ve bundan sonra gireceğim tüm kurum ve merkezi sistem sınavlarında sınav sonrası sınav cevap kağıdımı teslim ederken SINAV CEVAP KAĞIDIMIN ASLININ AYNIDIR KAŞELİ VE SALON BAŞKANININ İMZASI İLE FOTOKOPİSİNİN ŞAHSIMA verilmesinin,
5- Ağır kusur ve ihmallerine binaen şahsıma yaşattıkları acılar ve üzüntüler sebebiyle ve caydırıcı olması bakımından Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı’ndan 500 000 TL, M.E.B. Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nden 500 000 TL manevi tazminatın (konuyla ilgili kamu personeline rücu edilmek şartıyla) alınarak tarafıma ödenmesinin,
Hükme bağlanması hususlarında takdirlerinizi arz ve talep ederim.
Hasan BAŞAR