Tarih 7 eylül 2005. evlenen ablamın eşyalarını yerleştirmek için trabzondan gümüşhaneye gittik. ben de yüksekokulu kazanmıştım. eşyaları yerleştirdikten sonra trabzonda kaydımı yaptıracaktım. çok mutluydum. o sıralar sevdiğim kişi askerdeydi. 3 sene olmuştu. gmüşhaneye geldik eşyaları yerleştirdik. sabah büyük bir heyecanla uyandım. kayıt için gerekli belgeleri elimden düşürmüyordum. saat 12 de trabzona gitmek için yola çıktık.
çok yorgunduk. babam, annem, ablam, ben, kuzenim ve kardeşim vardı arabadala. ben belgeleri elimden bırakmadım hiç. aradan 1 saat geçti yolun kenarında tekerlekli sandalyede bir kız gördüm. yanında bir kız daha vardı. ben o an onu görünce çok üzüldüm ve bacaklarımı tutarak allah kimseyi o hale düşürmesin dedim. ablamlara kızı gösterdim ama onlar göremeden uzaklaşmıştık.
birara çok uykum geldi. ben uyumadığımı sanıyorum ama gözümü açtığımda boynuma takılı bir boyunlukla derenin kenarında yatıyorum. o an dedim ki bacaklarımı hissetmiyorum. o kızı gördükten sadeec 1 saat sonra ben de aynı durumdaydım. araba mıcıra girmiş ve biz uçuruma yuvarlanmışız. birtek babamla benim durumum kötüydü. bizi hemen gümüşhane devlet hastanesine ardından da trabzon tıp fakültesine sevk etmişler. babam beyin kanaması geçirmiş. benim belimde ve kaburgamda kırıklar var. ameliyat olmam gerek ama prof. seminerde. diğer asistan doktorlarada önemli ameliyatı yaptırmak istemedik.
o ara ben iç kanama geçirdim. kazadan 36 saat sonra prof. ameliyatımı yaptı ve bana kimse olduğum durum hakkında yorum yapmadı. ne zaman ki ayağımı oynatmaya çalıştım o zaman anladım herşeyi. ayıldığım zaman erkek arkadaşımı sordum. defalarca aramış. 3 aylık asker olduğundn izin vermiyolardı. sonradan izin verdiler ve hataydan kalktı 24 saatlik yoldan trabzona yanıma geldi. seni ne olursa olsun bırakmıcam diye yanımda çok ağladı. o 2 hafta sonra gitti ve ben kazadan 1.5 ay sonra gataya gittim. 3 ay fizik tedavi gördüm. bu hastalığı orda öğrendim. ben bir omurilik felçlisiyim.
3 aydan sonra eve geldim ve egzersizlere devam ettim hala da ediyorum. şimdi neler oldu derseniz.... erkek arkadaşım geldi askerden. ailesi bırak diye baskı yapıyomuş. bana yansıtmdı ama daha sonra herşey ortaya çıktı.yürümeyecek bir işe yaramaz daha neler neler... biz sonuçta kazadan sonra 2 sene daha beraberdik. tam 5 senelik sevgi ayrılıkla sonuçlandı. gitti başkasıyla nişanlandı. yıkıldım ama allaha hep dua ettim. gitti nişanlandı ama 3 ay sonra nişan bozuldu ve ayrıldılar. tam 2 ay önce 14 şubatta beni aradı ve yalvardı yakardı. ben tabi ağzıma geleni söyledim. dinlemedim açmadım tlf. hergün evin önüne geldi ağladı yalvardı yakardı. kim görse derki gerçekten pişman olmuş. bakalım ne kadar ciddi diye anlamaya çalışrken sonuş yine aynı oldu. içten içe sağlığımı kafasına hala taktığı belliydi.yine hata yaptı. bu yüzden beni bırakıp gitmişti 7 ay neler çektim bu yüzden. sağlğımın düzelmediğini bile bile karşıma geçti ve bir sürü yeminler sözler verdi. ben ona hiç beddua etmedim. allah bir şeklide ona cezasını verdi. en son yaptığı bana göre daha kötü ve ben ona yine allaha havele ediyorum.
işte böyle arkadaşlar. bu da benim hikayem. aklımda hala o sandalyede gördüğüm kız var. hiç aklımdan gitmiyo. kazadan sonra ilk kez gümüşhaneye geldim. şu an gümüşhanedeyim. ama ne o kızı gördüğüm ev var ne de o kız var yolun kenarında. belki de öyle bir kız hiç yoktu.....
çok yorgunduk. babam, annem, ablam, ben, kuzenim ve kardeşim vardı arabadala. ben belgeleri elimden bırakmadım hiç. aradan 1 saat geçti yolun kenarında tekerlekli sandalyede bir kız gördüm. yanında bir kız daha vardı. ben o an onu görünce çok üzüldüm ve bacaklarımı tutarak allah kimseyi o hale düşürmesin dedim. ablamlara kızı gösterdim ama onlar göremeden uzaklaşmıştık.
birara çok uykum geldi. ben uyumadığımı sanıyorum ama gözümü açtığımda boynuma takılı bir boyunlukla derenin kenarında yatıyorum. o an dedim ki bacaklarımı hissetmiyorum. o kızı gördükten sadeec 1 saat sonra ben de aynı durumdaydım. araba mıcıra girmiş ve biz uçuruma yuvarlanmışız. birtek babamla benim durumum kötüydü. bizi hemen gümüşhane devlet hastanesine ardından da trabzon tıp fakültesine sevk etmişler. babam beyin kanaması geçirmiş. benim belimde ve kaburgamda kırıklar var. ameliyat olmam gerek ama prof. seminerde. diğer asistan doktorlarada önemli ameliyatı yaptırmak istemedik.
o ara ben iç kanama geçirdim. kazadan 36 saat sonra prof. ameliyatımı yaptı ve bana kimse olduğum durum hakkında yorum yapmadı. ne zaman ki ayağımı oynatmaya çalıştım o zaman anladım herşeyi. ayıldığım zaman erkek arkadaşımı sordum. defalarca aramış. 3 aylık asker olduğundn izin vermiyolardı. sonradan izin verdiler ve hataydan kalktı 24 saatlik yoldan trabzona yanıma geldi. seni ne olursa olsun bırakmıcam diye yanımda çok ağladı. o 2 hafta sonra gitti ve ben kazadan 1.5 ay sonra gataya gittim. 3 ay fizik tedavi gördüm. bu hastalığı orda öğrendim. ben bir omurilik felçlisiyim.
3 aydan sonra eve geldim ve egzersizlere devam ettim hala da ediyorum. şimdi neler oldu derseniz.... erkek arkadaşım geldi askerden. ailesi bırak diye baskı yapıyomuş. bana yansıtmdı ama daha sonra herşey ortaya çıktı.yürümeyecek bir işe yaramaz daha neler neler... biz sonuçta kazadan sonra 2 sene daha beraberdik. tam 5 senelik sevgi ayrılıkla sonuçlandı. gitti başkasıyla nişanlandı. yıkıldım ama allaha hep dua ettim. gitti nişanlandı ama 3 ay sonra nişan bozuldu ve ayrıldılar. tam 2 ay önce 14 şubatta beni aradı ve yalvardı yakardı. ben tabi ağzıma geleni söyledim. dinlemedim açmadım tlf. hergün evin önüne geldi ağladı yalvardı yakardı. kim görse derki gerçekten pişman olmuş. bakalım ne kadar ciddi diye anlamaya çalışrken sonuş yine aynı oldu. içten içe sağlığımı kafasına hala taktığı belliydi.yine hata yaptı. bu yüzden beni bırakıp gitmişti 7 ay neler çektim bu yüzden. sağlğımın düzelmediğini bile bile karşıma geçti ve bir sürü yeminler sözler verdi. ben ona hiç beddua etmedim. allah bir şeklide ona cezasını verdi. en son yaptığı bana göre daha kötü ve ben ona yine allaha havele ediyorum.
işte böyle arkadaşlar. bu da benim hikayem. aklımda hala o sandalyede gördüğüm kız var. hiç aklımdan gitmiyo. kazadan sonra ilk kez gümüşhaneye geldim. şu an gümüşhanedeyim. ama ne o kızı gördüğüm ev var ne de o kız var yolun kenarında. belki de öyle bir kız hiç yoktu.....