MÜLTECİ
Oturuyorum bi başıma kırık soğuk bir bankta,
Saat sabahın bilmem kaçı...
Şafak söküyor yavaş yavaş,
Peronların ardında...
Neden bilmiyorum az sonra kalkıyorum yerimden,
Çıkıyorum ıssız garın çürük merdiveninden,
Güneş vuruyor keskince,çökmüş buğulu gözlerime.
Çeviriyorum başımı berrak mavi gökyüzüne,
Uyanıyorum adeta şimşek gibi çakan aydınlık bir sabaha.
Bir çocuksu duygu kaplıyor yıpranmış yaşlı tinimi,...
Ve bir hoş ürperti sarıyor gözyaşıyla ıslak tenimi
O anda anlıyorum ben sendeki yerimi...
Anlıyorum ki mülteci değilim artık ben sende,
O anda anlıyorum ki yok işim artık benim bu köhne garda...
Oturuyorum bi başıma kırık soğuk bir bankta,
Saat sabahın bilmem kaçı...
Şafak söküyor yavaş yavaş,
Peronların ardında...
Neden bilmiyorum az sonra kalkıyorum yerimden,
Çıkıyorum ıssız garın çürük merdiveninden,
Güneş vuruyor keskince,çökmüş buğulu gözlerime.
Çeviriyorum başımı berrak mavi gökyüzüne,
Uyanıyorum adeta şimşek gibi çakan aydınlık bir sabaha.
Bir çocuksu duygu kaplıyor yıpranmış yaşlı tinimi,...
Ve bir hoş ürperti sarıyor gözyaşıyla ıslak tenimi
O anda anlıyorum ben sendeki yerimi...
Anlıyorum ki mülteci değilim artık ben sende,
O anda anlıyorum ki yok işim artık benim bu köhne garda...