Yurtdışından kendi kullanımı için getirilen araçlarda motor sınırlaması..?

[FONT=Verdana]arkadaşlar,[/FONT]
[FONT=Verdana] [/FONT]
[FONT=Verdana]aşağıdaki mevzuata gore engellı kısının arabayı kendı kullanmak uzere ıthal etmesınde sadece 1600 cc lı aracları alabılecegı ve 1600 cc den yukarı araç ıthalınde yanı 2500 cc ye kadar olan aracları alıp kendı kullanamayacagı gıbı bır durum ortaya cıkıyor [/FONT]
[FONT=Verdana]bu bıraz garıp degıl mı ?[/FONT]

2500 cc olayı Aydın Menderes kaza yapıp felç olunça gündeme getirildi. Haklı olarak kendiside araç kullanamıyacak derecede engelli olan kişiler için bilhassa minübüs gibi büyük hacimli ve motorlu araçlar gerekir. Zira araça bunlar tekerlekli sandalye ile binebilmektedir.
Ancak fiziksel engelli olup tekerlekli sandalye ile yaşayan insanlar içinde 1600cc sınırlaması kaldırılmalıdır. Zira küçük motorlu araçlar genellikle bagajıda küçük olan araçlardır. Bu bagajlara tekerlekli sandalye ya hiç sığmamakta yada sıgsa bile başka bir eşya konulamamaktadır.Şu an piyasada 1600 cc otomatik ve yeterli bagaj büyüklüğü olan araç zor bulunmaktadır. Bu nedenle sadece tekerlekli sandalye kullanan engelliler için de olsa 1600cc sınırı kaldırılmalıdır. Bu yanlış ve sınırlayıcı uygulama eşitlik ilkesinede aykırıdır.Bu yönde her ortamda girişimde bulunalım.

arkadaşlar garip derken şunu anlatmak istedim ; h sınıfı ehliyeti olan vede % 90 engelli olan bir arkadaşımız , yurt dışından kendi kullanabileceği 1600 cc nin üzerinde 2500 cc ye kadar olan bir aracı kesinlikle getiremiyor. hal böyleyken bu arkadaşın yurt dışından kendi engeli için getirilen 1600 cc den büyük 2500 cc ye kadar olan aracı h sınıfı ehliyetiyle kullanaması garip olduğu kadar getirdiği bu aracı yakınlarının kullanabilecek olmasıda vahim bir garipliktir ( bu herhalde engelli yakınlarına yapılan bir kıyak olsa gerek (istisnai durumları ayrı tutarak ve yanlış anlaşılmamam dileğimle))

%90 engeli olan bir bireyin nasıl araç kullanmasını düşünüyorsunuz? %90 engel demek benim gözümde gerçek anlamda ağır bir engeli var demektir. Böylesine ağır engeli olan bir bireyin kendi aracını kullanımına izin verilmemesinin sebebi muhakkak ki karayolunda diğer sürücülerin can ve mal güvenliğini kendi canı kadar tehlikeye atacağı içindir. Ben H sınıfı ehliyet verlirken bile buna o kadar dikkat edildiğini sanmıyorum. Özellikle araçlara takılan donanımların sıkı denetimlerden geçmesi gerektiğini ve kullanıcının tamamiyle uyum içerisinde olup olmadığı kontrol edilmesi gerektiği taraftarıyım. %90 engeli olan kişi lütfen trafiğe çıkmasın. Anlamıyorum, nasıl olurda %90 engeli olan birinin kendi adına araç getirip kullanamadığını sorarsınız?

baxter;
arkadaşım bu ne demek şimdi ? nasıl yani % 90 engelli bir kişi trafiğe çıkamaz mı ayrıca her %90 engelli senin zannettiğin şekilde araba kullanamayacak kadar ağır engellimi ? size şunu rahatca söyleyebilirim %40 engelli bir kişi trafiği ne kadar rahatsız edebilirse %90 engellide o kadar rahatsız edebilir eğer sizin düşündüğünüz mantığı doğru kabul edersek o zaman hiç bir engelli trafiğe çıkmasın da diyenler olacaktır ve de bu söylemlerindede haklı olacaklardır . lütfen %90 engelliler trafiğe çıkmasın zihniyetine sahip olanlar lütfen yorum trafiğine çıkmasın!!!!!!!!!!!!

Hayatınızada hiç araba kullanmadığınızı düşünerek bu yorumu yaptığınızı varsayıyorum. %90 engeli olan birinin trafiğe çıkmasının hala size çok normal geldiğini kavramak güç. Yani siz %90 engeli olupta normal bir şekilde araba sürülebileceğini mi söylüyorsunuz? Işte sizin gibi düşünenlerin yerine devlet bu insanların bir yerden bir yere ulaştırılmasında kolaylık sağlanması için vasi atanması yapıyor sürücülerine. Benim düşündüklerimi siz düşünemediğiniz için yorumumu gereksiz yere eleştirdiğinizi görüyorum. Bir engellinin karayollarına çıktığında kendi can ve mal güvenliği kadar o karayolunu paylaşan diğer insanlarıda düşünmesi gerektiğinden araçlara özel donanımlar takılmaktadır. Bunların sıkı denetimlerden geçmesi gerektiğini söylüyorum. Siz önce bence %90 engelin tam olarak ne olduğunu araştırın. Genel olarak polio sekeli vb olan birinin engeli %45-60civarı olur. Bu genelde ayaklardaki hareket kısıtlılığından dolayıdır. Forumu iyice incelerseniz bunun yanısıra ellerde olan hareket kısıtlılığından dolayı ehliyet alamayanlara rastlıyacaksınızdır. Ayıca ehliyet alırken (cok uzun zaman oldu belki degismis olabilir sistem) parmak uclarınızda ki direnclere kadar, kasılma olup olmadığı olculmektedir. %90 (gerçek oranı soyluyorum, hastahanelerin sacmalayıp yazdıkları degil) engeli olan bir bireyin muhakkak ki ayakları kadar ellerinde ve belki de zihinsel bir engel durumu söz konuu burada. Hal böyle iken h sınıfı ehliyetini almıs bir surucunun bile arac kullanırken yasadıgı binbir sıkıntı var iken %90 engeli olan bireyin aracını surmesi icin bir baskasının atanması cok yerinde bir karardır. Insanların hayatı bu kadar ucuz değil. Bu konu üzerine bir çok platformda saygı çerçevesinde tartışmalara açık oturumlara katıldım, ortak görüş şudur; hiç bir kimse -engelliler dahil- kendi ve karşısısındakinin can ve mal güvenliğini tehlikeye atmaksızın dilediğince aracını kullanmalı. Bunun sınırı belirlenmiş, iş gücü kaybı %90 olan bir bireyin sağlıklı bir şekilde aracını kullanması imkansız. Belki aldığı rapor yanıltıyor olabilir fakat gerçek özür oranı %90 olan bireyin araç kullanmayı bırakın tekerlekli sandalye kullanması bile bir hayli güç olucaktır. Lütfen önce araştırın ve sakin olun.

öncelikle trafikte baya süredir ve kilometredir araba kullandığımı belirterek sözlerime başlayayım . reel olarak alınan raporların gerçeği yansıtmadığı ve denetimlerin yapılmadığı konusunda size katılmamam mümkün değil lakin bu başlığı açarken garip şeylere dikkat çekmek istediğim gayet açık olup bunlardan birtanesi bu konuydu sonuçta var olan yasalar içindeki saçmalıklar ne kadar fazla ise o kadar da engellilerin aldığı raporlarda saçmalıklar mevcut bakınız bir taraftan bir engelli engel oranı hiç farketmeden h sınıfı ehliyet alabiliyor ( ortepedik engelinin dışında nörolojik veya iç hastalıkları veya kulak rahatsızlıklar vs... varken sadece ortepedik rahatsızlığına göre ve diğer rahatsızlıklarını gizleyerek veya doktorlarla anlaşarak) ve bu ehliyetle trafiğe çıkıyor ve 5 yıl sonra % 90 raporla babasının arabasının vergi sorunlarını hallediyor bu bağlamda hem kendi araba kullanıyor hem yakını araba kullanıyor bu bir saçmalık değilmi ? ayrıca sağ ayak sol ayak özürlü ayrımıda miğde bulandırıcı bir durum değilmi ? aynen sağ kol sol kol ayrımı gibi !! benim size anlatmak istediğime gelince tekrar söylüyorum lütfen % 90 engelliler trafiğe çıkmasın demek yukardaki saçmalıklar kadar saçma bir istek olmuyormu ? bu söylemi değiştirerek araba kullanması sakıncalı kişilere ehliyet verilmemeli ve bunlar araba kullanmamalı desek daha iyi olmazmı ? ( belki kötü bir örnek olacak ama piskolojik rahatsızlıkları olan insanlarda bu trafikte araç kullanıyorlar üstelik hiç bir kısıtlamalarıda yok şimdi size sorarım %90 engellimi tehlikeli piskolojik hastaları olanlarmı daha tehlikeli ?)

%90 engeli olan (hastalığı ne olursa olsun) o yoldaki herkes için önce kendisi sonra başkaları için tehlikle arz ediyor demektir. Bu konu böyle olduğu için yasalar var, yasalar var olduğu için araç kullanamıyorlar. Sağ ayak sol ayak mevzusuna hiç girmiyeceğim, mevzuatlarla alakası var fakat bu konuya uzak bir mesele. Eğer sağlık durumunun %90ın altında olduğunu düşünen varsa bir süre sonra raporunu yenileyip daha düşük bir oranla zaten kendi arabasını alabilir ama hem %90 raporlu olup (sağlıklı olduğunu düşünen birey) hemde nasıl kendi arabasını kullansın ki? Eğer sağlıklıysa zaten bir sonraki aldığı raporda bu oranı daha sıkı muayeneler geçirerek anlatıp arabasını alabilir. Ben sadece %90 engeli olanlar için konusmuyorum trafikte öncelik can güvenliğidir. Bu sağlandıktan sonra yola çıkılmalıdır, bizler için araç kullanmak çok daha büyük işkencedir. Genek olarak tek elle kullanılan araçlarda manevra kabilyetinden sürüşe kadar bir çok eksik vardır. En küçük örnek (benim sık yaşadığım) aracınız dolu, dikiz aynadan arkayı göremiyorsunuz, elinizi yan koltuğa dayayıp (normalde) şöyle bir arkaya bakıp geri geri manevra yapma gibi bir lüksünüz asla yok. Çünkü bir eliniz her daim gaz\fren kontrolunde olucak diğer elinizlede direksiyonu tutarken haliyle arkaya bakmak imkansız. Park sensörleri gibi gelişen teknoloji ürünleri bir nebze hayatı kolaylaştırsada bu iş H sınıfı olan engelliler için bile kolay bir mesele değilken gerçek oranı (tekrar ediyorum gerçek oranı, hastanelerin kafadan verdikleri oranlar değil) %90 olan bireyin trafige çıkması kesinlikle sakıncalı bir durumdur. Üstte de söylediğim gibi oran düşünülenden daha düşükse yeni rapor alınarak bu zaten resmileştirilebiir. Forumda bir arkadasımızın once %100 engelli raporu alıp sonradan %45e kadar düştüğünü biliyorum. %100 engelli raporu veren kişilerinde akıl sağlığını bir kontrol etmek lazım tabiiki. Son olarak H sınıfı ve özel tertibatlı araç kullanabilir ibareli ehliyeti olan bir engelli kendi aracı dışında hiç bir aracı kullanamaz.