Üç yıl kadar önceydi..Rumeli Kavağı'na bi midye yemeye gidelim dedik. Araba kullanmayı pek sevmem..bilirsiniz bi el
direksiyonda diğeri gaz-frende. Sigara içemem,radyoyu teybi kurcalayamam. Sağlam bi insanın dört unsurla (iki el ,iki ayak)
kullandığı bu bir tonluk tehlikeli makineyi biz iki elle kullanmak zorundayızdır. Dolaysıyla iki misli dikkatli olmamız
gerekir, gözümüzü kesinlikle yoldan ayırmamalıyız. Bu sebeple yol boyunca etrafı da şööyle doya doya seyredemem.
Bu sebeplerden dolayı arabamı kullanacak birini bulduğum anda direksiyonu ona bırakırım.
Abim Direksiyonda .Aramızda bir yaş fark var ve gören bizi hep ikiz zanneder.(*)
Ruhsatta sahibinden başkası kullanamaz yazıyor ya.
Noolur nolmaz diye çevirme olduğunda ehliyetimi de ona veririm. Onun da arabası ve 20 yıllık B gurubu ehliyeti vardır bunu belirteyim de önce.
Sarıyer meydanında nasıl olduysa tek yönlü bir sokağa girdik. Çıkışta ekip çevirdi.
- Sağa çek..çektik
- Ehliyet ruhsat..verdik
Fazla bi gereği yoktu ama abim benim ehliyeti uzattı.
Polis ehliyet ve ruhsatı alıp ekip arabasına gelin dedi.
Abim bi refleksle kapıyı açıp gitmeye hazırlanırken
- Hoop napıyosun? dedim
- Benim ehliyeti verdin, sen sakatsın oolum..! dığıdık dığıdık nereye koşturuyorsun? Bi de sahtekarlıktan başımız derde girecek.
Polise seslendim:
- Ruhsata ehliyete bakın, sürücü sakat nasıl gelsin?
- O zaman sen gel dedi polis amca..!
- Ben de sakatım diye seslendim.
Arabanın yanına geldi,camdan hafif kafasını uzatıp arka koltuğa baktı. Arka tarafta yengem ve yeğenim var.Yeğenim küçük, 5 yaşında. Ret Kit görmüş Avarel Dalton pozunda ,gözler çakmak çakmak,elinde oyuncak tabancası, yolumuzu kesen şerifi hedeflemiş, onu alnının ortasından vurdu vurcak
Ben Yengeyi kastederek:
- Hiç ona bakmayın dedim o da sakat..! (..ki sakat değildir)
Napiim dostlar..! yenge acayip tırsık bi vaziyette, beti benzi atmış..köşeye sinmiş, mercimek kadar kalmış..şimdi onu polise teslim etmek delikanlılığa ters.
Polis ağlamaklı bi sesle:
- Ailecek mi? dedi.
Boynumu hafif sağa büküp küçük Emrah tonlaması ve pozuyla:
- Evet ailecek dedim..!
Polisin yüzünün aldığı ifadeyi hiç unutmayacağım.
Yorum yapmiim siz tahmin edin.
Sonuçta ehliyet ve ruhsatı aynen geri verip:
- Devam et dedi.
Eve kadar eskortluk bile yapabilirdi ama heralde fazla abarmiim diye düşündü.
***
(*) Bu siteden bi arkadaşım var Omerk, aynı semtte oturuyoruz. Yeni tanışıyoruz ama Muhabbetimiz iyidir. Abimi hiç görmemişti.
Bi gün abim, arabamı servise götürüyordu.. Dönüşte:
- Yafu dedi; kapının önünde tanımadığım birisi bana "naber" dedi ben de "iyidir" deyip bastım gaza.
Tarif ettirdim, baktım bizim omerk.
Hemen telefon açıp durumu anlattım.
- İiyki söyledin, ben de öyle konuşmadan gaza basıp gidince bozulmuştum dedi.
Ona bi ip ucu verdim. Yolda benim arabayı gördüğünde kullanana dikkat et. Şekil 1a da gördüğün gibi benim alt dudağımda ufak bi pis sakal vardır..Sakallıysam benimdir, sakalsızsa abim.
Düz yolda da tekerlekli sandalyede olan ben, iten o dur
direksiyonda diğeri gaz-frende. Sigara içemem,radyoyu teybi kurcalayamam. Sağlam bi insanın dört unsurla (iki el ,iki ayak)
kullandığı bu bir tonluk tehlikeli makineyi biz iki elle kullanmak zorundayızdır. Dolaysıyla iki misli dikkatli olmamız
gerekir, gözümüzü kesinlikle yoldan ayırmamalıyız. Bu sebeple yol boyunca etrafı da şööyle doya doya seyredemem.
Bu sebeplerden dolayı arabamı kullanacak birini bulduğum anda direksiyonu ona bırakırım.
Abim Direksiyonda .Aramızda bir yaş fark var ve gören bizi hep ikiz zanneder.(*)
Ruhsatta sahibinden başkası kullanamaz yazıyor ya.
Noolur nolmaz diye çevirme olduğunda ehliyetimi de ona veririm. Onun da arabası ve 20 yıllık B gurubu ehliyeti vardır bunu belirteyim de önce.
Sarıyer meydanında nasıl olduysa tek yönlü bir sokağa girdik. Çıkışta ekip çevirdi.
- Sağa çek..çektik
- Ehliyet ruhsat..verdik
Fazla bi gereği yoktu ama abim benim ehliyeti uzattı.
Polis ehliyet ve ruhsatı alıp ekip arabasına gelin dedi.
Abim bi refleksle kapıyı açıp gitmeye hazırlanırken
- Hoop napıyosun? dedim
- Benim ehliyeti verdin, sen sakatsın oolum..! dığıdık dığıdık nereye koşturuyorsun? Bi de sahtekarlıktan başımız derde girecek.
Polise seslendim:
- Ruhsata ehliyete bakın, sürücü sakat nasıl gelsin?
- O zaman sen gel dedi polis amca..!
- Ben de sakatım diye seslendim.
Arabanın yanına geldi,camdan hafif kafasını uzatıp arka koltuğa baktı. Arka tarafta yengem ve yeğenim var.Yeğenim küçük, 5 yaşında. Ret Kit görmüş Avarel Dalton pozunda ,gözler çakmak çakmak,elinde oyuncak tabancası, yolumuzu kesen şerifi hedeflemiş, onu alnının ortasından vurdu vurcak
Ben Yengeyi kastederek:
- Hiç ona bakmayın dedim o da sakat..! (..ki sakat değildir)
Napiim dostlar..! yenge acayip tırsık bi vaziyette, beti benzi atmış..köşeye sinmiş, mercimek kadar kalmış..şimdi onu polise teslim etmek delikanlılığa ters.
Polis ağlamaklı bi sesle:
- Ailecek mi? dedi.
Boynumu hafif sağa büküp küçük Emrah tonlaması ve pozuyla:
- Evet ailecek dedim..!
Polisin yüzünün aldığı ifadeyi hiç unutmayacağım.
Yorum yapmiim siz tahmin edin.
Sonuçta ehliyet ve ruhsatı aynen geri verip:
- Devam et dedi.
Eve kadar eskortluk bile yapabilirdi ama heralde fazla abarmiim diye düşündü.
***
(*) Bu siteden bi arkadaşım var Omerk, aynı semtte oturuyoruz. Yeni tanışıyoruz ama Muhabbetimiz iyidir. Abimi hiç görmemişti.
Bi gün abim, arabamı servise götürüyordu.. Dönüşte:
- Yafu dedi; kapının önünde tanımadığım birisi bana "naber" dedi ben de "iyidir" deyip bastım gaza.
Tarif ettirdim, baktım bizim omerk.
Hemen telefon açıp durumu anlattım.
- İiyki söyledin, ben de öyle konuşmadan gaza basıp gidince bozulmuştum dedi.
Ona bi ip ucu verdim. Yolda benim arabayı gördüğünde kullanana dikkat et. Şekil 1a da gördüğün gibi benim alt dudağımda ufak bi pis sakal vardır..Sakallıysam benimdir, sakalsızsa abim.
Düz yolda da tekerlekli sandalyede olan ben, iten o dur