Bana 1991 yılında Ülseratif Kolit tanısı kondu, 8 yıl süren inişli - çıkışlı bir tedavi sürecinin ardından Haziran 1999'da total kolektomi ve ileo-anal poş ameliyatı oldum. Kalın barsağımın tamamı alındı - rektum dahil. İnce barsağın son kısmından (ileum) bir kese hazırlandı (poş) ve bu anüse bağlandı. Normalde bu tip ameliyatlar iki hatta bazen üç basamakta yapılır. Ama yaşım genç olduğu için ( o zaman 27 yaşındaydım) doktor risk aldı ve tüm operasyonu tek basamakta yaptı, yani anlayacağın ben hiç ostomi torbası kullanmak zorunda kalmadım.
Operasyon sonrası 8 sene çok rahat ettim, her şey normal birisinin hayatına benzer şekildeydi. İlaç kullanmıyordum, hemen hemen her şeyi yiyip içiyordum. Sekiz sene sonra ağrı, ishal, güçsüzlük, halsizlik, hafif ateş gibi şikayetler başladı. Yapılan endoskopik muayenede ince barsağın son kısmından yapılan poşta (kesede) ülserler tespit edildi. Buna tıp dilinde poşit deniyor. Benim geçirdiğim ameliyatı olanların yaklaşık %5'inde görülebiliyor bu durum. Bir kısmında ise kronikleşiyor ve ilaçsız yaşayamıyorsun, tıpkı ÜK ve Crohn hastalığında olduğu gibi.
Benim durumum her sene daha da kötüye gitti. Sonunda hastalığın ince barsağın daha üst kısımlarında da görülmesinden dolayı, doktorlar tanıyı ÜK'dan Crohn'a çevirdi. Şimdi pek çok ilaç kullanarak hastalığı kontrol altında tutmaya çalışıyorlar. Yani benim durumum biraz tuhaf. Normalde acil bir durum olmadıkça Crohn hastalarına total kolektomi yapılmaz, ÜK hastalarına yapılır. Ülseratif kolit hastalığında ince barsak etkilenmediği için de pek çok ÜK hastası total kolektomiden sonra çok rahat ederler.
Şimdi ben total kolektomi olmuş bir Crohn hastasıyım. Bu nedenle rapor için başvurduğumda ben Gastro doktorunu da göreceğim. Tahminlerime göre, Crohn hastalığı nedeniyle sakatlık cetvelindeki %50'lik kısma giriyorum. Aynı cetvelde total kolektomi + ileoanal poş (cetvelde de aynen bu şekilde geçiyor) ameliyatını geçirmişler için özür oranı %20 yazıyor. Benim bir de 5 yıldır ilaçla kontrol altında olan hipertansiyonum var. Söz konusu cetvelde bunun özür oranı %10. Bakalım toplamda nasıl biro ran çıkacak, ve Maliyenin sağlık kurulu bunu olduğu gibi kabul edecek mi....
Senin raporunda bir tek gözle ilgili kısım kafamı karıştırdı. Gözde kalıcı bir hastalık yoksa (körlük gibi), genelde 1 yıl sonra kontrol veriyorlar diye biliyorum. Benzer bir şekilde depresyon gibi hastalıklar için de 1 yıl süreli kontrol gerektiren rapor veriliyormuş. Bu nedenle ben göz ve psikiyatriyi işin içine katmamaya karar verdim şu anda
Forumdaki bazı mesajlarda "eğer başka hastalıklardan %40'ı yakalıyorsanız, psikiyatriyi katmayın, raporunuz bu yüzden süreli olabilir - ama eğer %40'ı yakalamama durumunuz varsa psikiyatriyi dahil edin" şeklinde yazıyor. Acaba senin göz için de aynı durum olabilir mi? %3'lük bir oran için raporu süreli yapmış olma ihtimalleri var mı acaba..
Neyse, yanıtın için tekrar teşekkür eder, sağlık dolu günler dilerim
Esen kal, Erdoğan
akar_ahmet