Gerçekleri yazsam korkutuyor olacağım, hiç bir şey omuyor merak etme desem amma da yalan olur hani o zamanda ha!
Belkide bendeki durum farklıydı.
Sıraya girdik bekliyorum, benden önce giren kadın çığlıklar atıyor. Dedim ne oluyor yahu içerde, ufak ufak stres oldum.
Sıram geld, çıkardım cihazı uzanıyorum yatağa. Doktor Amerikalı aktristler gibi, yaşlı ve karizmatik bir amca...
- Hocam dedim elektriği vereceğiniz zaman söyleyin de öyle verin, haberli olsun dedim.
- Yok yahu korkacak ne var
- Önden giren bayan çok bağırdı da, ondan şeyettim
- Ya şimdi o bayan tabii, olacak o kadar sen delikanlı adamsın ne olcak
- Heeheh, tamam hocam
Önce bacağıma tuttukları zımbırtı ile elektrik verildi azar azar. Arı sokması gibi diyeceğim hiç arı sokmadı beni. Neyse ara ara minik zıplatmalar yapan elektriği yedim. Sonra bir iğne belirdi hemşirenin elinde, fazla heYecan yapmadım önce. Öyle ya, ben Kızılaya zırt pırt kan veren iğneden korkmaz bir neferdim.
Sonra baktım iğne baya baya giriyor.
Sedyeye kollarımı dolayıp kasıyorum kendimi. Kan ter içindeyim. Bacağımda diz üstüme, diz altıma ve ayak bileğime soktular.
Bağırmıyorum ama, biri videoya çekse ve buraya koymuş olsaydım emg falan hayatta gitmessin
Sonra o an geldi
Ayağımın altına, baş parmağımın hizasına doğru bir battı, camları kıracak bir nara attım.
Ülen bu nasıl bir emg, ne biçim bir iğne bu? Sedyeye kollarımı dolamış olmasam o acıyla sarılacaktım birine. Bütün acımı kollarımla sedyeye sarılarak hafifletmeye çalıştım.
Bittiiiiii dendiğinde bendeki mutluluğu tarif edemem
Sonradan abim anlattı, iğneyi yarısına kadar sokuyormuş içeriye, ben görmüyorum ne oluyor. Birde iğne içerideyken elektrik veriyor, hani şubeye düşüp işkence görsen daha fazlasını yapmıyorlar ha...
Ama sen genede içini hoş tut, belki bendeki durum bu kadar hassas, belki aynı şiddeti sende uygulamazlar.
Gerçek olanı yazdım, hatta az yazdım desem yeridir