Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Dikkat!!! Tema lisans bilgilerinize erişilemiyor, lütfen www.xenforo.gen.tr yönetimi ile iletişime geçiniz. Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sağlık Kurulu Heyetinde 'sakat değilsin' diyorlar!? [Soru]

AltınOran

Yeni Üye
Üyelik
20 Haz 2008
Konular
1
Mesajlar
9
Reaksiyonlar
0
Merhaba arkadaşlar ;

Bu sitenin yeni üyesiyim ve ilk mesajımı bu bölüme açarak başlıyorum..
Yeni bir araba aldım. H sınıfı sürücü belgem var. Şu an arabama özel tertibat yapılmakta…
Fakat bu arada sağlık kurulu heyetine takıldım.. Ve bir türlü ilerlemiyor.
Sadece fizik ve ortopedi doktorunda muaene oldum. Fizik muaenesinde Akentroplazı teşisi verildi. Ve normal denildi.. Ortopedi dokturu da sadece ‘özel tertibatlı araç kullanabilir ‘şeklinde yazdı. Bu şekilde Heyet kuruluna girdim..
Fiziki görüntüme baktılar.. Boyum 1,30 cm, kilom 35, .. Bacağım, kalçadan dize ve dizden ayak bileği eklem uzunluğu 30 ar cm’den 60 cm .. kolum ise yine eklemlerden 20 cm den 40 cm.
Bu durumda özel tertibatlı araç kullanmam gerektiği açıkca ortada.
Fakat heyet kurulunda uzuvlarımın çalışıyor olması ve hareket kaybımın olmaması nedeniyle benim sakat olmadığıma, sadece uzuvlarımın kısa olması sebebiyle özel tertibatlı araba kullanabileceğimi söylediler.. Ancak ortopedi dokturunun sakatlık yüzdesini yazmasını istediler. Fakat ortopedi dokturu da ‘ ben oraya normal yazarım. Çünkü sen sakat değilsin, diyor.. Ayrıca bacak ölçünü de belirtemem böyle bir yetkim yok ‘ şeklinde yanıtlıyor.

Bu durumda, merak ettiklerim şunlar….

1- Arabam özel tertibatlı olacak. Bu durumda dokturlar bana sağlamsın, normalsın şeklinde sonuç getirirken, nasıl oluyor da arabamın plakasından dolayı sakat damgasını alabiliyorum.? Madem sakat değilim, normalim.. arabamda sakat plakasının işi ne olacak?

2- Şu an benim sakatlık yüzdem belirlenmedi. Ama bu durumda büyük ihtimalle yüzde 40 ‘in altına düşebilir. Ya da ortopedi dokturun da dediği gibi normal denilebilir. Bu durumda ÖTV den faydalanamıyacağım. Çünkü bunun sınırı %40 . 0 halde arabama yapılacak olan özel tertibatın masrafı ile ben fazladan para vermiş olacağım.. Yani sırf uzuvlarım kısa diye cezalandırılmış olacağım. Çünkü ben arabamı keyfim istediğim için özel tertibat yaptırmıyorum.

3- Çok önceden , 1989- 90 lı yıllarda Aynı, Akentroplazi teşisi verilmiş iki kişinin raporu var elimde. Bunlar ÖTV indiriminden faydalanmış ve sakatlık yüzdesinin %45 olduğu belirtilmiştir. Ancak elimdeki bu kopya raporlarında bu yüzdelik belirtilmemiş. Sanırım bu yüzdelik başka bir belgede var. Ama o belgeye şimdi ulaşamadık.

Sonuç olarak şu durum ortaya çıkıyor..
Ben ÖTV ye gelince sakat değil normalim.. Ama, arabayı kullanmaya gelince, özel tertibattan dolayı sakatım ve sakat plakası ile dolaşmam gerek..

Kısacası hem sakatım, hem sakat değilim.. Bu durumu anlayabilen varsa bana yardımcı olabilirler mi.. Daha doğrusu bu yönetmeliklerle bilmediğim bir mevzu var mıdır?

Teşekkür ediyorum.
 
Dur ben sana güzel haber veriim o zaman :)
Raporda "özel donanımlı araç kullanabilir" yazdığı sürece, yüzdelik oranın hiç hiç hiç hiç bir önemi yok. Bu ibarenin olduğu raporu al, ÖTV ödemeden sıfır aracını al, aracına elle kumandayı sağlayan donanımı taktır, tescil işlemlerini tamamla ve keyfine bak :)

İstanbul Vergi Dairesi'nin konuyla ilgili değerlendirmesi:

  • [...] Diğer taraftan, 7 Seri No.lu ÖTV Genel Tebliği’nde yapılan açıklamalara göre sakatlık derecesi %90 ve daha fazlası ile %90’ın altında olan malul ve engellilerin ÖTV istisnasından yararlanmak üzere araç iktisaplarında uyulması gerekli şartlar açıklanmış olup, özürlülük derecesiyle ilgili herhangi bir alt sınırdan söz edilmemiştir.

    Bu durumda, ÖTV istisnasından yararlanmak isteyen engellilerin istisna uygulanan ilk iktisaplarına ilişkin olarak ÖTV mükellefleri tarafından verilecek ÖTV beyannamesine 18.03.1998 tarihli ve 23290 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri uyarınca yetkili sağlık kuruluşlarından alınan sağlık kurulu raporlarının eklenmesi yeterli olacaktır.

    Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.
 
Bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim OturanBoğa ;
Sitenin bu forum bölümünü incelemeye çalıştım. Çoklarına yardımcı olmaya çalışarak bilgilendirdiğinizi fark ettim. Bu arada adınızın Bülent olduğunu sanıyorum..
Bilgilendirdiğiniz için, tekrar teşekkür ederim..
 
Bu arada 'Sağlık Kurulunda Yaşananlar' şeklindeki konu başlığımın ' , Sağlık Kurulunda Sakat değilsin ' şekline dönüştürüldüğünü gördüm..

Bu şekilde değişmiş olmasında hiç bir mahsur görmedim. Hatta etkililik açısından daha çarpıcı bir başlık olmuştur.
 
Selam AltınOran arkadaşım

Sen forumda sıkıntın hakkında bilgi istemişsin. Bende senden bir bilgi rica edecem. Benim bana şehir olarak uzakta bulunan seninle aynı rahatsızlığı paylaşan 1.35 boyunda bayan bir arkadaşım var. Oda ehliyet ve sonrasında araba almaya niyetleniyor. Sen ehliyet alırken nasıl bir yol izledin. Sıkıntı yarattılarmı. nasıl bir arabada eğitim aldın. nasıl bir tertibat yaptırıyorsun. beni bilgilendirirsen bende arkadaşımı bilgilendireceğim.

Teşekkürler ve Saygılar
 
Selam kenan06 arkadaşım
Bana iletiğiniz bu sorunuzu ayrıntısıyla yanıtlamaya çalışayım..

H sınıfı ehliyet alacağımdan dolayı:
1- Kursta eğitim görürken "motor" dersine girmemiştim. Çünkü sınavda H sınıfı alacak olanlar bu dersten muaf oluyorlar.
2- Test sınavını kazandıktan sonra, direksiyon sınavı için eğitim alırken, kursta bulunan arabanın pedallarını sanayide 5 cm öne aldırmışlardı. Bunun için sadece olan pedallara cıvata takıp ek bir pedal daha yaptırılmıştı. Eğitim gördüğüm bu araba otomatik de değildi. Eğitimi sıfırdan aldım. Sonra da sınavı kazandım.
3- Sınavı kazandıktan sonra ," sürücü adayları ve sürücüler için sağlık raporu " nu aldım . Bu raporda sadece "H sınıfı sürücü olur " denildi. Burada hiç bir problem olmadı.
4-Bu raporu eğitim gördüğüm kursa verdim, gerekli dosyaları hazırladılar. nereye gideceğimi onlar söylediler. Emniyet müdürlüğüne gidip yapılan işlemleri teslim ettim ve bir hafta sonra da ehliyetimi aldım.

5- Şimdi sıfır araba aldım. Şu an sanayide pedalları yapılıyor. Arabamın Özel tertibatlı yapılması için tekraradan sağlık muaenesinden geçiriliyorum. Yarın da ikinci defa heyet kurulunda olacağım. Sonrası bakalım ne olacak... ?

Umarım size yardımcı olabilmişimdir.
 
Bugün ikinci kez heyete girdim...
Veee
Maalesef karar verilemedi. Raporumda " bacak kısalığından dolayı özel tertibatlı araba kullanır" ibaresi olduğu halde, heyet sakatlık yüzdemi belirleyemiyor. "Sakat olmadığıma mı karar verdiğinizden dolayı ?" diye sorduğumda, evet onayını alıyorum.
" Fakat benim bacağım pedallara uzanmıyor ve şu an arabamın pedalları mecbur yaptırılıyor. Bu durumda siz imza atmazsanız o arabamla trafik suçu işlemiş olurum " diyorum.
Bana heyete bir de şunu sordular:
"H ehliyet belgesini siz kendiniz özel olarak mı istediniz, yoksa onlar mı size verdi? "
Maalesef böyle tuhaf bir soru da almış bulundum.
Ayrıca heyettekilere " Sadece tertibatlı araba kullanabilir " ifadesenin yeterli olduğunu , sakatlık yüzdesinin istenmedini de söyledim. Fakat kabul görülmedi.
Şimdi bir üst hastaneye gönderiliyorum. Yani ANARA; ya da İSTANBUL yolu. Belki de sürgün yolu denilebilir..

Ve sahiden ben nerede yaşıyorum?
Tamam ben sakat değilim. Kaslarım ve uzuvlarım çalışıyor ve sağlıklıyım . Öyleyse bana göre yapılan bir araba var mıdır. ? Aranızda bilen varsa gidip o arabayı alayım..
Yahu bunun için illaki sakat mı olmak lazım. Yani özürlü manasını birilerine muhtaç, ve bağımlı olarak yaşamak mı şeklinde algılanıyor. Yani benim, sadece boy kısalığından dolayı fizik kaybımın olması sakatlık statüsüne girmiyor mu ? Hadi sakatlık statüsüne girmiyor diyelim.. O zaman hadi bulun bana göre bir araba değil mi ? ..

Ama ben buldum... Eminim ben uzaylılar statüsüne giriyor olmalıyım.
Özürlü bir insanı bu derece süründürmek , insan haklarına uymaz. Ne demek bir üst hastaneye sevk etmek. Beni bir Ankara ya da İstanbul gibi şehire sevk ediyorlar. Tabi orası kesin karar verecek. Böylece de ÖTV deki muafiyetimizi dolaylı yoldan bu şekilde ödemiş oluyoruz..

Hadi bana kolay gelsin.. Yine yollara düşelim bakalım..

Bir sonraki yol hikayem bakalım ne olacak.. ?
 
Bugün 24 temmuz 2008

Aradan bir ay geçti. Sevk edildiğim Hastanede gereken işlemler, muaeneler yapılmış ve bugün sonuçları almaya gittim.

Sonuç aynı:

Dokturlar
"Özel tertibatlı araba kullanabilir". İbraesini yazıyorlar fakat sakatlık yüzdemi % 5 olarak belirledikleri için imza atmıyorlar. İmza atmadıkları için de bir sonraki heyet kurulunda tekrar toplanılacakmış ve gerekirse tekrar bir muaene olabilirmişim.

Ve şimdi şunu sormak istiyorum. Lütfen bilen birileri bana bu konuda yardımcı olsun..

Bir üçüncü kez muaene olduğumda benden yine üçüncü kez özel muaene parası alınacaktır. Bunun dışında, bana 24 dünde gel dedikleri halde, bugün 24 ü diye gidiyorum ve sonuç olarak karar verilmediği haberini alıp boş dönüyorum. Sanki gezmeye gidiyor ve çok zengin biri imişim gibi yollara dokturlara para döküyorum ..
Hadi bu maddi yıkıntıları da geçelim. Benim bu psikolojik durumum ne olacak..

Ve yine bunları da geçelim..
Bu memlekette bu kadar acil hasta dururken, ve üstelik ötv için benim sakatlık yüzdem istenmezken, bu dokturlar bana " özel tertibatlı kullanır" ibaresini yazıyorlar da neden bu yüzdelik sakatlık oranda boşuna taklıyorlar. Benim yüzdelik sakatlığım , ötv için engel değilse, onunla uğraşacaklarına bir hastayı kurtarabilirler.

Ve işte sorum şu ?
Benim uğradığım ve daha kimbilir nasıl devam edecek olan bu durum hakkında kanun olarak kendimi savunabileciğim bir hakkım var mı. Yani avukata baş vurabilirsem olur mu ? Yoksa daha erken mi?

Bu iş elbette mutlaka sonuçlanacktır. Fakat bir insanı böylesine süründürmek, uyalamak, sallamak kanunen geçerli mi? Bu konuda ne yapılabilir?

Yoksa benden istenen kendi özel muaenelerinde tedavi olmam mı? Ya da tanıdık mı bulmak lazım? veya rüşvet mi istiyorlar?
Böylesine sallamların, uyalarım cevabı bu mu ? Peki bu mu yasal olan?

Dilerim bu konuda birilerinden yardım alabilirim. ?
 
Derhal yaşadığın ilin valiliğinde bulunan İnsan Hakları Kurulu'na yazılı olarak başvur ve hastanede yaşadığın mağduriyeti en ince ayrıntısına kadar anlatarak raporunun verilmesini talep et.

Beraberinde şu bilgileri ver:
1- raporda oran yazmasının hiç bir önemi olmadığına dair İstanbul vergi dairesinin yazısı (üstte)
2- Rapor için senden ücret alınmaması gerektiği halde defalarca aynı işlem için senden para alındığına ve bunun sağlık bakanlığı genelgesini çiğnemek anlamına geldiğini gösterir genelge (bilgileri şuradan derleyebilirsin: http://www.engelliler.biz/forum/sag...gmen-ucret-talep-edilirse-ne-yapabiliriz.html )

Yani, "bana rapor verilmeliydi, vermediler. Benden ücret alınmamalıydı, dfalarca aldılar. Hikayesini anlattığım üzere işlerini yapmayarak hem zaman hem para hem psikolojik hem de sağlık açısından beni mağdur ettiler" diceksin insan hakları kurluna. Mağduriyetinin giderilmesini ve sağlık raporunun (genelgede yazıldığı üzere) ücretsiz olarak sana verilmesinin sağlanmasını isteyeceksin.

Yüzde yüz işe yarar! Sana o kötü muameleyi reva gören yetkililerin canına ot tıkarlar.

Not: Ben senin yerinde olsam, bu başvurudan önce, hastaneye gittiğimde başhekime gider ve şu minvalde bir dilekçe veririm eline:

... hastanesi başhekimliği'ne,

... tarihinde hastaenizden özel donanımlı otomobil kullanmam gerektiğine dair sağlık kurulu raporu almak için başvurdum. İstanbul Vergi Dairesinin yazısında çok açık şekilde "Diğer taraftan, 7 Seri No.lu ÖTV Genel Tebliği’nde yapılan açıklamalara göre sakatlık derecesi %90 ve daha fazlası ile %90’ın altında olan malul ve engellilerin ÖTV istisnasından yararlanmak üzere araç iktisaplarında uyulması gerekli şartlar açıklanmış olup, özürlülük derecesiyle ilgili herhangi bir alt sınırdan söz edilmemiştir" denmesine ve bunu defalarca doktorlara iletmeme karşın, doktorlar, oran konusunda sorun çıkartarak, sağlık raporumu tarafıma vermemektedir.
Hem de Sağlık Bakanlığı'nın, engellilerin, özel kanunlar uyarınca kendilerine tanınan haklardan yararlanabilmeleri maksadıyla almaları gereken özürlü sağlık kurulu raporları için muayene, tetkik ve rapor ücreti alınamayacağına dair -03.03.2004 tarih, 3539 sayı ve 2004/30 No'lu (EK 1)- Özürlü Sağlık Kurulu Raporu Hakkında Genelge"sine rağmen, her defasında benden ücret alınmakta ve genelge hiçe sayılmaktadır.
Otomobil kullanmak için özel donanıma ihtiyaç duyup duymadığıma dair başvurumun değerlendirilip, sonucunda sağlık kurulu raporumun tarafıma verilmesini. Aksi halde görevlerini yapmayarak mağdur olmama sebep olanlar hakkında Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu ve ... Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu nezdinde girişimde bulunacağımı arz ederim.


Örneğin:
İstanbul İl İnsan Hakları Kurulu
İstanbul Valiliği Hizmet Binası
Ankara Caddesi Cağaloğlu Eminönü - İSTANBUL
Telefon : +90 212 455 59 00 (20 Hat)
Faks : +90 212 519 11 11
e-posta : insanhaklari@istanbul.gov.tr
 
Oturan Boğa Arkadaşım;

Harikasınız. :)

Çok teşekkür ederim. İstediğim de buydu.

Fakat herşeyden önce bu parlayan yazınızla şu moralım yerine geldi ya..

Aslında bu tür konularda sizin kadar bir bilgiye sahip olmalıydık. Çünkü bu bizim kendimizi güvence altına alma konusundaki görevlerimzden biri. Fakat insan başına geldiği vakit öğreniyor çoğu şeyleri değil mi ?

Tekrar teşekkürler
 
oturan boğanın dediği gibi özel tertibatlı araç kullanabilir ibaresi olduktan sonra vergi indiriminden yararlanabilirsin ayrıcana o yazı yazmassa zaten plakan özürlü olmaz aynı olay benim başımada geldi h ehliyeti alırken raporu özel tertibatlı araç kullanabilir yazdırmamışım o zamanlar bilmiyorduk prosödürleri araba indirimi olıcakken yeniden heyet raporu istediler özel el tertibatlı araç yazısını yazmamaya kalktılar ben itiraz ettim bu raporu sizden aldım diye ordaki heyet drları aynı kişilerdi metozori yazdırdım dediğin gibi maaalesef ötv vergisinden yararlanırken bayağı zorluklar yaşanıyor allah yardımcın olsun
 
Evet sonunda işimi hallettim.
ve öğrendim ki, çoğu kurumlarda oturanlar görevi gereği ile ile ilgili yönetmelikleri, kanunları bilmiyor. Vergi dairesi dahi yüzdelik oranın berlirtilip belirtilmeyeceği ile ilgili bilgiye sahip değil. Onlara , yönetmelikleri kanunları söylemek zorunda kalıyorsun fakat yine de anlamakta zorluk çektiriyorlar.
Ben bu işimi büyük bir zahmet vererek halledebildim. Çünkü öte yandan bir de şu söylentiyi duydum.
Rüşvet ...
benden rüşvet anlamında eksra bir para istenmedi. Öylese bana neden bu kadar eziyet edildi. Bizler devletin üst kurumunda oturan devlet başkanlarına hep şikayet ederiz. Partilerin çoğunu beyenmeyiz. Peki benim halkıma ne oluyor. Ben işini yapan vatandaşıma güvenmiyecek miyim ? Bu memlekette eşi dostu olmayanlar işlerini halledebilmede zorluk mu çekmesi gerekir.
 
hadi gözün aydın allah arabanı güle güle kullanmak nasip etsin selamlar
 
Üst Alt