Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Dikkat!!! Tema lisans bilgilerinize erişilemiyor, lütfen www.xenforo.gen.tr yönetimi ile iletişime geçiniz. Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Rıza Polat Akkoyunlu

eliff

Yeni Üye
Üyelik
24 Eki 2006
Konular
2
Mesajlar
22
Reaksiyonlar
0
NOKTA NOKTAM

Birinci Mektup:

Dün bir dosttan
Uzun bir mektup aldım.
Beni anlatmış sana,
Ve sen ona,
"Unuttum artık onu" demişsin.
Hem bu sözü gülerek
Makam-ı iftiharla söylemişsin.

Unutamazsın
Nokta Noktam,
Unutamazsın!
Çünkü insan unutmak için,
Önce unutulmak gerek,
Oysa ki sen,
Hâlâ bende esen,
Eski kavak yelisin,
Unutamazsın..
Kan değil, tüküremezsin,
Ruj değil,
Silemezsin,
Dişi dudaklarına, dişlerimle yazdığım,
Dört heceli erkek adımı
Unutamazsın..

Seninle biz,
Hâlâ bir kabukta,
İki badem içi gibiyiz.
Baharsın,
Kokacaksın.
Güneşsin, yakacaksın.
Sabah yatağım kadar rüya dolu.
Sabah yatağım kadar sıcaksın..
Unutamam,
Unutamazsın

Bugünlük bu kadar..
Bir dahaki mektuba,
Daha diyeceğim var.
Sakın darılma
Gücenme bana,
Ankara günlerinin bembeyaz ufuklarından,
Binlerce selam
Sana...

RIZA POLAT AKKOYUNLU
 
İkinci Mektup:

Bahar başladı, Nokta Noktam,
Ankara'da bahar...
Veriminde toprak ana,
Aylar var ki sana,
Tek satır yazamadım.
Oysa ki, şimdi mevsim bahar,
Ötüşlerde adın,
Kokuşlarda tadın
Var.
Artık yazmalıyım...

Takvime baktım bu sabah,
Ayrılalı, beş ay olmuş,
Düşün ki nokta noktam.
Beş ay denilen nesne tam,
Yüz elli gün eder..
Bunca uzun bir ayrılıksa,
İnsanı her şeye küskün eder...

İnan bana nokta noktam,
İnan bana...
Dargınlığım herkese,
Ve tek hasretim sana.
Düşünüyorum,
Hava keskin kokularla dolu,
Düşünüyorum,
”Aşıklar pazarı”na giden yolu
Düşünüyorum,
Bir yolun sağında yükselen,
Her geçişte penceresinden,
Tebessümlerle gülen,
Bahçesinde iri
Yediveren kayısı gülleri
Açan evi...

Düşünüyorum,
Bir türlü gelmiyor,
Düşüncelerin ardı:
Ablan yanımda çorapsız gezer,
Baş örtüsüz annen,
Benden,
Kaçardı!
Düşünüyorum:
Bu mevsimde sarhoş baban,
Bir yerine iki şişe içerdi.
Miyoplaşınca gözleri,
”Şair! iç be oğlum,
Bahar dişidir, doğurur... “ derdi.

Bahar başladı Nokta Noktam,
Ankara'da bahar,
Gönül ufkumda yağmur bulutları;
Cennet olsa da artık,
Sevmiyorum, sevemiyorum,
Sensiz baharı...

RIZA POLAT AKKOYUNLU
 
Üçüncü Mektup:

Sen ey
Yirmi dört baharımın en güzel süsü
Sen ey
Mutlu günlerimin mutlu türküsü
Sen ey
İlk yaz akşamları kadar güzel çocuk
Sen ey
Altın gözlerinin hisli dünyasında
Ölümsüz bir yolculuk yaratan
Sen ey
Çıplak bir hançer gibi boylu boyunca
Gönlümde yatan
Sen ey
Her şeyim olan herşey:

Son mektubunda
Söz verdin, tut diyorsun
Tuttum, unut diyorsun...

Unutmak mı Nokta Noktam
Ne mümkün seni unutmak...

Güneş tekrar doğmayı unutabilir mi hiç?
Gönül ferman dinler söz tutabilir mi hiç?
Sen ey
Yirmidört baharımın en güzel süsü,
Sen ey
Mutlu günlerimin mutlu türküsü,
Sen ey
Herşeyden güzel olan herşey.

RIZA POLAT AKKOYUNLU
:cry:
 
Dördüncü ve Son Mektup

Başkente kar yağıyor, Nokta Noktam,
Başkente kar.
Ve tütüyor gözlerimde,
Küllenmiş bir mangal gibi eski hatıralar..

Başkente kar yağıyor,
Başkente kar...
Bu gece yılbaşı,
Bilirsin ki yılbaşlarında hesaplanır
Çoğu zaman,
İnsanların yaşı!
Bu gece yılbaşı.

Tokmaklarında yirmi dört hece,
Eğilip üstüme sessizce,
Şehrin kule saati
Bilir misin Nokta Noktam,
Bilirmisin ne dedi:
”Şair! Kutlu olsun, yaş otuz yedi...”
Ve bir el, saçlarından tutarak kalbimi,
Sana kadar sürükledi...

Bu gece yılbaşı,
Başkent ayakta,
Çalınan Tuna Dalgalarıdır komşu plakta.
Nede kıvrak bir vals havası...
Başladı gönlümün yine,
On yıl evvelki kanaması.

Ne günlerdi cancağızım,
Ne günler..
Sen on yedisinde,
Sevgilerin sisinde
Başı duman duman bir kız.
Ben,
Yirmi dört üstünde,
Gönlü gördüğü her güzelle nişanlı,
Öylesine bir şair,
Öylesine bir delikanlı.
Ne de çabuk geçti zaman,
Hey gidi dünya hey...

Bu gece yılbaşı,
Başkente kar yağıyor,
Başkente kar.
Ve tütüyor gözlerimde,
Küllenmiş bir mangal gibi eski hatıralar:
Köşede bir kırlent,
Kırlentte bir resim,
Resimde bir mevsim
Bartın'da bahar..
Elimle yapmışım:
Asma köprüsünde Kocanaz deresi.
Sağda ortaokul
Okulda çocuklar
Okulda çocukların sesi
Solda,
Çakırbeyler’in elma bahçesi

Derede bir kayık,
Küreklerde sen,
Dümende ben,
Hava berrak,
Hava ılık
Hava temiz,
Ve sularda sarmaşan gölgemiz..

Bu gece yılbaşı,
Başkent ayakta.
Çalınan Tuna Dalgaları değildir artık
Komşu pilakta
Gönlüm bu diyardan çok uzakta...

Başkente kar yağıyor,
Başkente kar
Ve tütüyor gözlerimde,
Küllenmiş bir mangal gibi eski hatıralar.

RIZA POLAT AKKOYUNLU
:cry:
 
bence bu şiirin en can alıcı noktası şu dizeler...

Unutamazsın
Nokta Noktam,
Unutamazsın!
Çünkü insan unutmak için,
Önce unutulmak gerek,
Oysa ki sen,
Hâlâ bende esen,
Eski kavak yelisin,
Unutamazsın..
Kan değil, tüküremezsin,
Ruj değil,
Silemezsin,
Dişi dudaklarına, dişlerimle yazdığım,
Dört heceli erkek adımı
Unutamazsın..

bu şiiri çok sevdiğim biri'' bir gün olur sen de beni unutursun'' dediğim için bana yazmıştı....

şiir hâlâ duruyor ama o sözünde durmadı ve alıp başını gitti ve unuttu ....

hayat işte.. şiirler gerçek, sevgiler yalanmış..... :cry:
 
MEZARCI

Bağrımdaki yaradan daha derin olacak
Kaz mezarcı! Derin kaz, onu kimse görmesin,
Bu karanlık mabede öksüz aşkım konacak
Kaz mezarcı! Geniş kaz, tüylerin ürpermesin.

Göründü bak karşıdan kafilenin bir ucu,
Gündüzler gece artık, geceler zindan bana!
Bu gelen sevgilimdir, ademe giden yolcu
Kaz mezarcı" Derin kaz, ellerin yana yana.

Çakılları temizle! Haydi artık mezarcı!
Hazan olan aşkımı derine gömeceğim,
Parçalarsa kalbimi azrailin kırbacı,
Bu karanlık mabedin hüznünü emeceğim.

Ört mezarcı! Artık ört, ellerin yana yana
Gündüzler gece artık, geceler zindan bana.

RIZA POLAT AKKOYUNLU
 
BENİ AN

Son güllere baktıkça deşilsin eski yaran,
Eylül bahçelerinden her geçişte beni an.
Yüklü dallar altında meyvalarla oyalan,
Eylül bahçelerinden her geçişte beni an.

Sisli güz sabahları estikçe serin serin,
Seyre dal gözlerimi dalında mürdümlerin..
Sararan mevsim gibi ah edip derin derin
Eylül bahçelerinden her geçişte beni an!..

RIZA POLAT AKKOYUNLU
 
NÜVEYREM

Uslu dur Nüveyrem çıldırtma beni
Ben artık bildiğin o eski ben değilim.
Bir başka yağmurla ıslak mendilim.
Kapa pancurları ört pencereni
Uslu dur Nüveyre'm çıldırtma beni.

Neyleyim gözlerin hala yeşilse
Ve hala saçların altın sarısı...
Gel gör ki tükendi ömrün yarısı.
Bilmiyor acımı Nüveyre'm bilmiyor kimse
Neyleyim gözlerin hâlâ yeşilse...

RIZA POLAT AKKOYUNLU
 
Teşekkürler Elif, nur içinde yatsın üstad... Sevgiler.
 
Üst Alt