SOYUT DIŞAVURUMCULUK
Sanat alanında eserleri belli bir guruba göre ayırmak ve yorumlamak sanırım sanatseverlerin yada sanat eleştirivilerinin çok daha kolayına gittiğinden bir çok akım yani "izm" vardır.
Soyut dışavurumculukta şimdi ne ki acaba gibi bir soru aklınıza gelebilir. tanıdık bir çok isim göreceksiniz, ve ister istemez haaa demek buymuş gibi bir duyguya kapılmak içten bile değil.
20.yüzyılın başında, 1900 ve 1935 yılları soyutdışavurumculuğun etkisini gösterdiği yıllardır.Almanya da ortaya çıkıyor ve daha sonraları orta Avrupa ya yayılıyor.
İnsanın iç dünyasını anlatmayı amaçlayan akımlardan bir tanesi. ister istemez yahu sanat zaten insanın iç dünyasını anlatmayı amaç edinmez mi gibi bir soru akla gelmiyor değil....
Bu sanat akımını destekleyen ressamlar resimlerinde doğayı ve toplumu nesnel bir şekilde yansıtmak yerine öznel ya da içsel gerçeğin yansımasını istiyorlardı.
Feci şekilde bazı şeylere karşıydılar. Sanatın var olma sebebi işte bu başkaldırıda yatıyor.devlet, ataerkil aile, ordu, okul gibi toplumda otoritesiyle var olan kurumlara başkaldırıyı kendilerine hedef olarak seçtiler.Ve toplum tarafından dışlanmış, yoksul, ezilmiş kişilerin yanında tavır aldılar. Çok tanıdık değil mi bu cümleler
Temel özelliklerini şöyle açıklayabiliriz.
İşte bu akımın en önde gidenlerinden bir tanesi...
Vasili Kandisky
Sanat alanında eserleri belli bir guruba göre ayırmak ve yorumlamak sanırım sanatseverlerin yada sanat eleştirivilerinin çok daha kolayına gittiğinden bir çok akım yani "izm" vardır.
Soyut dışavurumculukta şimdi ne ki acaba gibi bir soru aklınıza gelebilir. tanıdık bir çok isim göreceksiniz, ve ister istemez haaa demek buymuş gibi bir duyguya kapılmak içten bile değil.
20.yüzyılın başında, 1900 ve 1935 yılları soyutdışavurumculuğun etkisini gösterdiği yıllardır.Almanya da ortaya çıkıyor ve daha sonraları orta Avrupa ya yayılıyor.
İnsanın iç dünyasını anlatmayı amaçlayan akımlardan bir tanesi. ister istemez yahu sanat zaten insanın iç dünyasını anlatmayı amaç edinmez mi gibi bir soru akla gelmiyor değil....
Bu sanat akımını destekleyen ressamlar resimlerinde doğayı ve toplumu nesnel bir şekilde yansıtmak yerine öznel ya da içsel gerçeğin yansımasını istiyorlardı.
Feci şekilde bazı şeylere karşıydılar. Sanatın var olma sebebi işte bu başkaldırıda yatıyor.devlet, ataerkil aile, ordu, okul gibi toplumda otoritesiyle var olan kurumlara başkaldırıyı kendilerine hedef olarak seçtiler.Ve toplum tarafından dışlanmış, yoksul, ezilmiş kişilerin yanında tavır aldılar. Çok tanıdık değil mi bu cümleler
Temel özelliklerini şöyle açıklayabiliriz.
Kaynak· Resim bir ifade alanı olarak görüldü.
· Radikal bir yaklaşımla, taraf tutan, itham eden, söylemek istediklerini haykıran bir anlatımı vardı.
· Desenler, kendiliğinden ortaya çıkan tepkilerden oluşuyordu.
· Düşünceler ve mesaj öne çıkmıştı. · Sanayi çağının yarattığı sefalet, savaşlar konulara yansıtıldı.
· Resimlerinde ortak düşünceye dayanan bireysellik vardı.
· Kendinden emin, devrimci, üslup bilinci olan bir değerler sistemi oluştu ama bu değerler, nasyonal sosyalistler tarafından yerle bir edildi.
· Çizgi ve renk kullanımı konusundaki özgürlük, duyguların yapıtlara yansımasını amaçlıyordu.
· “Die Brücke” ressamları renkleri en ilkel halleriyle kullandılar. Başlangıcı 15. yüzyıla kadar uzanan ağaç baskı yönteminden etkilenerek, resimlerinde ağaç baskıyı yansıtan çizgilere yer verdiler. Modern çağ insanının umutsuzluğu bu sanatçıların yapıtlarına yansıyordu.
· “Der Blaue Reiter” ressamları sanatın biçimsel sorunlarıyla ilgilendiler. Görünenin ardındaki tinsel gerçeği aradılar.
İşte bu akımın en önde gidenlerinden bir tanesi...
Vasili Kandisky