Zeynep hanım, yazdıklarınızı latife olarak kabul ediyorum...
Ben bir omurilik felçliyim. Benim omurilik felcine dair bildiklerim herhalde -uzmanlık alanınız olmadığı için- sizin bildiklerinizden kaat be kat fazladır. Sizin uyguladığınız yönteme dair bildiklerinizi de ben bilemem doğal olarak. Onun için, öyle uzuuun uzun yazmanıza, kendinizi vakkfettiğiniz hastalardan dem vurmanıza, yuvarlak laflar etmenize gerek yok. Lütfen net olarak cevap verir misiniz:
1- Omurilik felcinde meydana gelen his ve hareket kaybını iyileştirdiğinizi iddia ediyor musunuz? Ediyorsanız -hadi bırakalım bilimsel makale yazma vasfınızın olup olmamasını bir yana- bari web sitenize bu konuda bir bölüm açıp koyun lütfen. Herhalde omurilik felci tedavisi alerji tedavisinden, sigarayı bıraktırma işlevinden daha
kıymetli ve iddialı bir alandır değil mi? Açın ki, hem biz yüzbinlerce omurilik felçli tedavi için sizin işyerinize akın edelim, hem de binlerce bilim insanı omurilik felcine dair tedavi çalışmasına son versin; Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok...
2- Omurilik felcini, kabaca, omurilikte meydana gelen
fiziksel kopmanın yaralanma seviyesinin altı ile beyin arasındaki iletişimi ortadan kaldırması olarak tarif edersek, uyguladığınız yöntemle bu kopan sinirleri geri kazandırdığınızı mı iddia ediyorsunuz?
3- Bahadır Uğur beyde meydana geldiğini iddia ettiğiniz gelişmeler, sizin uygulamanız Bahadır beyin omuriliğinde nasıl bir etki yaptı da meydana geldi? Ya da şöyle sorayım, omuriliğinde ne tür bir yaralanma meydana gelen vakalar sizin uygulamanızla tedavi olur, ne tür yaralanması olanlar sizin uygulamanızla tedavi olamaz? Neden? "Bülent"le "Bahadır" arasında ne fark var da ona iyi gelen bana gelmiyor? Bahadır beyde meydana gelen mucize, uyguladığınız şeyi sürdürseniz, daha da ileri boyuta taşınabilir mi? Neden?
4- Gerçekleştirdiğiniz bu mucizenin tıbbi ölçümünü yaptınız mı? Bir tıp doktoru olarak -hadi dünyayı sarsmada, tıp camiasında saygı görmede, zengin olmada gözünüz yok- bu mucizenin ölçülmesi sizi heyecanlandırmaz mı? Bahadır beyin sizin tedaviniz öncesinde çektirdiği MR'lar vs. illa ki vardır, sizin uygulamanız sonrasında, kopan omurilik sinirlerinin nasıl geri kazandırıldığını görmek sizi heyecanlandırmaz mı? Nobel'den geçtim, bu tespitten haz almaz mısınız? Hadi sizin bunda da gözünüz yok diyelim, bari bizi mutlu etmenin vereceği haz için bu tepiti yaptırın, olmaz mı?
Hasılı, ne biorezonans umurumda, ne vaadettiğiniz "alerji tedavisi", ne de Almanya'da bu yöntemin ne için kullanılıp kullanılmadığı. Bişeylere iyi geliyordur heralde; beni ilgilendirmiyor.
Beni ilgilendiren, birinin çıkıp "ben kazayı geçirdikten 3 sene sonra başladım tedaviye. tedaviden önce sağ kolum bildiğiniz ölüydü hiçbir şekilde kımıldatamıyordum ve gövdemin sağ tarafında her zaman minder vardı çünkü gövde kaslarım tutmadığı için hep sağ tarafa düşüyordum. Tedaviye başladıktan sonra ilk olarak yapabildiğim şey düz oturmak oldu sonra hiç kıpırdatamadığım sağ kolumu kullanmaya başladım ardından bölge bölge sonra tüm vücudumu hissetmeye başladım" demesi...
Bu arkadaş "Omurilik kopuk değil ancak %70 den fazla daralma vardı" diye omurilikte kesi olmadığını söylemiş olsa dahi, 3 yılda rutin tıbbi uygulamalarla gerçekleştirilemeyen (?) ilerlemeler siz ne yaptınız da meydana geldi, öğrenmek isterim. Evet, ne yaptınız da 3 yıllık omurilik felçli hastaya kullanamadığı kollarını kullandırttınız, his seviyesini aşağılara indirdiniz?
Emin olun bu sorulara vereceğiniz ikna edici yanıtlar en çok beni sevindirecek...
Not: Dr. Özlem Kıran hanım da maşallah, baya bir iddialı:
http://www.engelliler.biz/forum/sag...-tedavi-ettigini-soyleyen-bir-doktor-var.html
Bu gidişle ne omurilik felçli ne de kas hastası kalacak dünyada. Şükür ya Rab!
Saygılar