Baştan aşağıya saçma ve akıl tutulmasını dışa vuran sözler bunlar!
1- Fizik tedavi demek, kasların ve eklemlerin pasif ya da aktif olarak çalıştırılması demektir. Bu bazen hastaya kullanabildiği kasları maksimum kullandırtarak, bazen kullandırtmayarak, bazen fizyoterapist aracılığıyla çalıştırılarak, bazen çeşitli elektronik aletler yardımıyla uyarılarak yapılır. Burada amaç kasların ve eklemlerin olabilecek en maksimum/normal düzeyde çalışmasını sağlamaktır.
2- Kasların ve eklemlerin neden çalışmadığı, çalışması için nelerin yapılması gerektiği tıbbın alanıdır. Uzman doktorlar sorunu bulur, giderilmesi için yapılması gerekenleri belirler ve fizik tedavi uzmanları da bunları uygular.
Ve işte böyle olduğu için de, ne doktorlar ne de fizyoterapistler çıkıp omurilik sinirlerinin yol açtığı hasarların tedavisi için "kaslara yeni bir format atmak gerekir" gibi saçma sapan bir söz söylemezler! Bu önerme, yani "kaslara format atma" önermesi,
şanzıman arızası olduğu için hareket etmeyen bir otomobilin ön koltuğuna kurulup, "hadi uç hadi uç!" demek kadar saçma bir şeydir!!! Ve arabanın uçması veya tekerlerin dönmesi değilse de, aşırı zorlamadan koltuğa def-i hacet eylemek kaçınılmazdır!
3- "üst düzey bir bilgi ile hassas bir çalışma" yapacak bilginiz ve eğitiminiz nedir?!! Yoksa sadece "
allahın verdiği bir lutuf, bir aracı" mısınız?!
4- Omurilik felci nedir biliyor musunuz siz?! Bedenin kendi kendine iyileştiremediği tek hücrenin sinir hücresi olduğunu biliyor musunuz?! Felç olunca beyin g.tünü yırtar ama sinir hücreleri o yırtınmaya cevap vermez, bunu biliyor musunuz?! "Daha çok daha çok daha daha çok g.tünüzü yırtarsanız iyileşirsiniz" demek insan aklıyla dalga geçmek değil midir?! "Daha çok daha çok daha daha çok g.tününü yırtarak omurilik felçliler yürür" demekle, ""Daha çok daha çok daha daha çok g.tününüzü yırtın, sonunda uçacaksınız ve istediğiniz yere konacaksınız" demek arasında nasıl bir fark olduğunu düşünüyorsunuz?!
5- Beyin gücüyle omurilik hasarının iyileştirileceğini yani sinir hücrelerinin yenileneceğini (hem de en küçük bir şüphe dahi duymadan!!!) söyleyen siz, insanlık tarihine damga vuran bu bilgiyi aman burada heba etmeyin! Değil Nobel Tıp ödülünü almak, bugüne kadar gelen tıbbın tüm bilgilerini alt üst eden bu teorinizle dünyanın en zengin ve saygın insanı olabilirsiniz. Burada harcamayın kendinizi!
6- Beyin gücüyle başka neler yapılabilir? Hayal gücünüzün sınırlarını merak ediyorum... Muskuler Distrofi, Friedreich Ataksisi, Amyotrophic Lateral Sclerosis, Ankilozan Spondilit, Osteogenesis Imperfecta, Charcot-Marie Tooth Sendromu, Multipl Skleroz, RETT Sendromu, Sanfilippo Sendromu, Serebral Palsi vb. hastalıklar içinde aynı yönetem geçerli olsa gerek? Sonuçta beyin gücü sınırsız, "allah her şeyin çözümünü vermiş" ve siz de bi aracısınız! Hatta ben skolyoz'a, dwarfism'e, polio sekeli'ne çare bulabileceğinizden bile eminim!
Kurban olduğun beyin!!!
http://www.engelliler.biz/forum/yas...e-duygularimiz/1350-kilitlenmis-bedenler.html
***
Omurilik felci nedir ne değildir:
1- Omurilikte oluşan hasara göre beden üzerindeki etkisi farklılık gösterir.
2- Her ne hasar olmuşsa, bu hasarın geri dönüşmü, yani iyileşmesi ilk 2 yıl sürer. Hangi hasarın ne kadar düzelebileceği bellidir. Ve tedavi, o sınırların maksimum zorlanması üzerine yapılır. Ve maalesef o sınırları aşacak (yani hasar gören sinir hücrelerini yenileyecek) hiç bir gelişme (en azından şu ana dek) söz konusu değildir.
3- Böylesi bir hasarla karşı karşılaşan kişi ve yakınları ilk andan itibaren çözüm için yılanlara sarılır! Çaresizlik... B.k ye iyi gelir" desen, yemeyecek insan çok az bulunur! Kendim de yedim, biliyorum!
İşte bu koşturmacada nice efsaneler dolanır ortalıkta... Bu efsaneler iki şekilde yayılır: 1) "mış-miş"lerle kulaktan kulağa dolanan yalanlar, 2) Omurilik yaralanması ya da işte -geçici- hasara yol açan sorun zaten 1-2 yıl içinde belli düzeyde iyileşecek olan kişilerin, sanki bu iyileşme olmayacakmış da "x kişinin üstün yöntemleri sayesinde" olmuş gibi gaza gelmesi ve bunu yayması...
İşte yalinayak kullanıcı adlı kişinin pazarlama stratejisi bu ikinciye giriyor! "İyi ettim" dediği kişi zaten yalinayak olmasa da iyi olacaktı! yalinayak'ın şansı, zaten iyi olacak birinin kendi eline düşmesi! yalinayak o bahsettiği saçmalıkları yapmak yerine, o kişiye her gün el masajı yapsaydı da, emin olun o kişi zaten düzelebileceği kadar düzelecekti!!! Bu, 1 yaşına yaklaşan bebeğin yürümesi için, "ben yürütürüm" diye talip olmaya benziyor! Yahu o bebek zaten yürüyecek, sana mı kaldı! "Allah'ın lutfuymuşş"! Hey allahım ya!
4- Tekrar edeyim:
- Omurilik yaralanmaları ilk 2 yılda ne kadar iyileşecekse iyileşir. Bu aşamada doğru fizik tedavi ve her şeyden önemlisi hastanın azmi ve motivasyonu çok önemlidir. Kullanabildiği tüm kasları kendisi kulanmalı/güçlendirmeli ve yapabildiği her şeyi kendi başına yapmalıdır. Omurilik hasarının durumuna göre, hasar anında parmağını kıpırdatamayan birinin 2 yıl sonunda yürümesi de mümkün, sınırlı hareket-his gelmesi de, hiç bir gelişme olmaması da!
- Özellikle omuriliğinde Bası oluşan kişilerin hasarları büyük oranda ortadan kalkmaktadır. Dediğim gibi, doğru tedavi, çalışma ve azim... Ve işte bu kişiler yalinayak gibilerin eline düşünce, "ben iyileştirdim" diye reklam malzemesi oluyorlar; ikincisi, bu ego bir süre sonra yalinayak gibilerin ciddi ciddi kendilerini "aracı" olarak görmelerine neden oluyor! "Omurilik felci olan birini kaldırdım ayağa" diye dolanıveriyorlar ortalıkta...
- Omurilikte sinirler geri döndürülemez şekilde hasar görmüşse, bu sinirlerin yeniden canlandırılması İM KAN SIZ DIR! Öyle, "beyin gücü"mü kullanırım "azimle o.ururum" gibi motivasyonlar yemz! Böylesi ıkınmalarla cebinizden giden milyonlara ve düştüğünüz/alet olduğunuz şarlatanlığa yanarsınız; bir de ortalıkta eylediğiniz def-i hacetin burukluğu kalır ruhunuzda!
Sonuç: İyi bir fizik tedavi, çok iyi moral motivasyon, aile ve dosların sevgisi ve desteği, sürekli spor, kullanılabilen kasların sürekli kullanılması, bedenin yeni hali ile yaşam sürdürecek alt yapı çalşmaları... İşte yaşamı daha güzel hale getirecek olan şeyler bunlar.
Bir de, yalinayak bir sürü kişiye özel mesajla mucize vaadediyor ve bir çok arkadaş da buna inanıp mesajlaşıyormuş. Ne diim bilmiyorum.
Arkadaşlar, laf kalabalığına gelmeyin!