Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Dikkat!!! Tema lisans bilgilerinize erişilemiyor, lütfen www.xenforo.gen.tr yönetimi ile iletişime geçiniz. Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Metin Eloğlu

Sehribanu

Aktif Üye
Üyelik
23 May 2003
Konular
152
Mesajlar
2,954
Reaksiyonlar
0
LOKMAN HEKİMİN SEV DEDİĞİ

Bu yürek
Seni seveceğini biliyordu herhalde
Bu kafa seni kuracağını seziyordu hanidir
Bire bin veren buğday
Elmadaki mayhoşluk
Hukuki beşer
Çınçınlı hamam
Çizmedeki kedi
Sanki elleriyle koymuşlar gibi
İkimizden bir işmar
Seni sevmemiş olsam , sözlerim yarı yarıya
Gözlerim yarım
Ellerim çolak hüseyin eli
Seni sevmesem , nefes almayı beceremem ki
Bugün günlerden ne ?
Cumartesi
Seni sevdiğim için , Cumartesi elbet
Seni sevdiğim için , bak temmuz ayındayız
Ayşe onbaşı , pir sultan abdal , büsbütün sevdalıyım sana
Bu gemiler nereye gidiyor , seni sevdiğim için
Seni sevdiğimden , suyun akası geliyor
Bacaların tütesi
Nurhayat’ın halleri , seni sevdiğim için güzel
İbrahim’in dilleri
İnsan seni sevince , tutsaklığa kızar tabi
Savaşın adı geçse , cinifrit olur
Ereğli’nin kömürünü düşünür , ne kömür o be
Raman’ı düşünür , Çukurova’yı düşünür
Seni sevdiği için , Haliç’te bir uğultu
Marmara’da bir deniz
Isparta bahçesinde güller
Seni sevdiği için goncalanıyor
Seni sevdiğim için , kilim dokuyor Avşar’da
Yarın sabahlar , seni sevdiğim için icat edildi
Penisilin , halk şiiri , canlı sinema
Mapushaneler , yedi düvel , harbi ispanyol nezlesi
Sultan Hamid , don civani
Ne bilsinler seni sevdiğimi
Başaklanmayan yulafa söylemeli
Cılk yumurtaya
Paslı demire
Kulağını bükmeli kurtlu kirazın
Hoşnut değilllerse bu gidaşattan
Akıl etsinler seni sevdiğimi ,
Yeşille turuncunun kafa barıştırması , bu sevdadan ötürü
Tepemizdeki o göçmez tavan
Sulardaki yakamoz , ortancadaki pembe
Ben seni sevdim diye
Bingöl vilayetinde , kamyondan inince
Tığ gibi bir delikanlıya soruyorum
Siz nerenin bulutlarısınız böyle ?
Biz sizin sevdanızın bulutlarıyız
Bir yıldızlı akşamı varsa Ankara’nın
1953 kışları içinde
Karnı tok , sırtı pekse hısım akrabanın
Konu-komşu , dirlik düzenlik içindeyse
Birbirimizi daha çok sevelim diye
İnsan seni sevince iş-güç sahibi oluyor
Şair oluyor mesela
Meyhaneden cayıyor bir akşamüzeri
Caysın be güzel
Caysın be iyi
Tütünü bırakıyor , tütün neyime zarar
Keseme zarar , ciğerime zara , sevdama zarar
Seni sevince adamın papuçları eskimiyor
Beti-benzi yeni çarktan çıkmış gibi
Seni sevince insan bilgili saygılı gönlü gani şen
Saçları zencefilli
Erkencecik evine dönmek istiyor canı
Hep seni düşün
Hep seni yaşat
Hep seni yıka
Seni doyur üç öğün
Seni bir kanım uyut , sonra uyandır
Lokman hekim , seni sev diyor bana
Seni sevmeseydim , ilkbaharı kodunsa bul gayrı
İstanbul diye bir kent yoktu ki yeryüzünde
Umut diye bir şey yoktu ki , seni sevmeseydim
Hak , hukuk , bereket diye
Eşitlik , kardeşlik , hürriyet diye
Yüreğime sağlık ne iyi ettim..!

METİN ELOĞLU
 
UYAN

Hadi uyan

Gün ışığı çilemeye başladı başucunda

Denizler bir mavilik edindi günden

Seher yeline uyup kuşlar yerinden uçtu

Bu türküyü dinlemeyecek misin?



Hadi uyan

Aydınlığa çık da çil gözlerin ışısın

İlkyazlar sıcağı biriksin yüreğine

Yoksul olsan da uyan

Garip olsan da uyan

Madem ki güzelsin,güzeli yaşatmak için

Madem ki iyisin,iyiyi yaşatmak için

Madem ki umutlusun,umudu yaşatmak için

Hadi uyan

Denizi dinle, yaşamak desin

Toprağı dinle,barışmak desin

Gögü dinle,sevişmek desin



Bir plak konmuş gibi gramofona

İşte aşk,işte özlem,işte savaşmak gücü

Uyan diyor uyansana


Hadi uyan

Sevdiğim uyan

Ne olur uyan !

METİN ELOĞLU
 
ÇİLİNGİR SOFRASI

Bu zıkkımın yanında
Arnavut ciğeri ister, bir.
Çiroz salatası ister, iki.
Cacık ister, üç.

Adalet, müsavat, hürriyet demeye
Sadece yürek ister.

METİN ELOĞLU
 
SAKINCASIZ

Bir kuş tüyüne değip de
berelenmeden
Bir güz yelinde örselenmeden hiç
Çayırın acı yeşillerine uğramaksızın
Hırpalanmadan günışığında
Papatya kokularıyla ırgalanmadan
Sen yine orda mısın demeden
Sen hala
Sen hala gel demeden
Geliyorum ben sana

METİN ELOĞLU
 
ŞİŞEDEKİ

Şişede durduğu gibi durmaz ki kâfir

Tutar insana yaşamayı sevdirir


METİN ELOĞLU



ODUN


İstanbul´un ortasında bir bahçe

Silme güvercin tavanı

Yeşeren ekinlerin muştusunca

Eylül bitiminin aydınlık günü

Sıcacıktın aşklıydın bence

Sensizlikte bir yoksuldum yavandım

Şuramda saklı o sıcacık ekmeği

Senin doyumluk aşına bandım

Bakmakla doyulmaz çeşniden

Özlemlerle ışımış bir yüzün vardı

Gayrı çil çil düzen yokluğunda kül kesilir

Bunca ömrüm varlığınla uzardı

Salt sana vergi umudu aşılamak

Dipdiri aklın fikrin yüreğince uluydu

İçin dışın boz ela gümrah gözlerin

Güzeli yeniydi İstanbul´luydu

Hayatı bölüşürken güleçtik dobra dobraydık

Sana ekli yaşamak elbet içime sindi

Hani yüzümüzü ağartacak günlere teşne

Yoksun çağlar dost çağanlar içiydi

Sen vardın son yaz vardı bitişiğimde

Bambaşka gördüm ülkeyi halkı acunu

Gerçekliğin bacasında kopkoyu tüttün

Gürül gürül yanası ocağımın odunu

Kıvancım sensin ergim sensin bilgim sen

Kuşandıkça beni ben eden kılık

Barışta hürlükle sevdayla gelen

O cayılması ayıp mutluluk.


METİN ELOĞLU
 
EŞÇİL



Aşksa bu, ben buna varım, günlerim sığı;

Gündüze dek kalasın diye sevdim seni geceden

Eşçilim ben, ben buyum, ne güzel huy bu;

Bir hız gelsen, hemen olsan, sonra yazlar;

Bunca yıldan tatmadığım bir tırança balığı;

Belki gözlerimin kıymığı şu denizler!



METİN ELOĞLU
 
DEĞERLEME

Bu aşk senden önce hürriyete yöneldi
Gecenin ortasında sen sımsıcak bir kadın
İçinde sen varken geceler dile geldi
Barışa yöneldi umudu darmadağın
Onları özlemek belki senden güzeldi
Çünkü sen ancak onlarda vardır
Hayatın mavişliği onlarla vardı

METİN ELOĞLU
 
ÖMÜR TÖRPÜSÜ
Yaşamak istiyorum.
Yaşamak istiyorsun.
Yaşamak istiyor.
Böyle şiir olmaz diyeceksin; biliyorum.
Ama böyle dünya olur mu?
Böyle barış olur mu?
Böyle hürriyet olur mu?
Böyle kardeşlik olur mu?
Biliyorum ki; katlanıver, diyeceksin.
Ama böyle de yaşamak olur mu?

METİN ELOĞLU
 
ELOĞLU

Eloğlu binlik bozdurur
Ben bozduramam

Eloğlu başını yastığa kor komaz uyur
Ben uyuyamam

Eloğlu sofrasında dokuz türlü
Benim aç yattığım olur bazen

Benim evim gecekondu
Eloğlunda apartıman

Eloğlunda ince müzik
Benimkisi aman aman

Benim kuru başım bana yeter
Eloğlunda karı kızan

Ben keçileri kaybettim
Eloğlunda usta çoban

Bu soyadı bana haram.

METİN ELOĞLU
 
ÇILGAR

Oralar yazın mı hala, güpgüzel
Gayri şarapsadım ben, İstanbulsadım
Kuşladıysa gözlerimi bir sakar tavan
Sensiz günlerimi çarçur etmek içindir
Ama pörsümüş, gül bitine karmış bir sarı
Siner külçelenir ta evimde barkımda
Pelit acısından yavuz bir özlem kiri
Yu canım usulcacık
Sen bunca umudumun çılgarı
Göğü maviltir bir kırlangıç yakamoz
Balıklar debreşir suda

Metin Eloğlu
 
HADİSENE

Bir kıyımız mı kaldı bu şehirde onuda batır hadi
Çiçeğimizi yol, rüzgarımızı bur, suyumuzu acıt
Gökyüzümüz mü hani nerede? Sahi nerde bizim gökyüzümüz
hani lokman bulutlarımızda güvercin lekelerimiz?
Gözümüzü körelt hadi içimiz börtsün ellerimizi yırt
Bak ıslağımızda kurudu,kurumuz yamyaş
Sanki bönüz,sanki debelenen sıpayız çayırda
Yeşili hiç görmemiş,hiç şenlik görmemiş
Ko yarın sabah ortalık da ışımayıversin
Ko buluşmayalım şu kuytu haziranda
O salı gecesi hiç sevişmeyelim mi?peki
Sevişmeyelim
Ne çıkar?
Ne mi çıkar!!!!!


METİN ELOĞLU
 
HIZ

Kişi diledi mi bir cayılmaz ediniyor kendine
Şimdilerde horozlanan bir umuda abanıp
Her gün bir ertesi ustalığa bürünüp
Sağınlar yolladı beni bu besine

Aşk mı? o en kesin yasam
Ne güzel kendimi bu hızda bilmek
Değil sana boşvermek
Tavuk bile kesemem.

Metin Eloğlu
 
Yitikçi

Hadi git azicik Istanbul işte
Kosunlar o denizi bir çanaga
Bir çikina elesinler o günlerimi
O yazdan Üsküdar'dan ne kaldiysa Elif'ten
Doldur ceplerine
Onlarda yoksa komşularinda vardir
Tanirlar sevinirler
Beni bay Metin gönderdi, de

Metin Eloğlu
 
Üst Alt