Bugun 20 şubat 2005, iki gundur ,akşam üstü saat 17,30 sıraları bir kuş ötüyor evimin yanındaki ağaçlarda, ama ne güzel ötüyor...
Köy kahvehanesine 100 mt yakın kahveye girip çıkanlar, o öten kuşu gömek için selvi ve diğer ağaçlara başlarını dikip güzel öten kuşu arıyorlar...
Kuş benim ağaçlarımda ötüyor, ama ne güzel ötüyor.
İşlek bir yol burası. Yoldan geçen herkes o güzel sesi durup dinliyor.
Sanki, bahar geldi gözünüz aydın, dercesine çınlatıyor etrafı.
Benim evin etrafı dere ile çevrili. Dere boyu sık ağaçlık nisan ayında bülbül sesi çınlar burda, ama bu ayda bir tek kuşun ötüşü, hem güzelliğiyle hem de dakikalarca ötüşü ile ilgi çekti,
Birden şubat ayında, kıştan ilk bahara getirdi duyan herkesi!
Güzel kuşum, İstanbul 'dan köyüme beni getiren sizin gibi güzel öten kuşların sesiydi...
Ankara kızılay'da dolaşırken köyümün kenar sokaklarındaki karaçalıların açan çiçeklerini özlüyordum;
İstanbul 'un eminönü'nü gezerken oradaki guvercilere yem verirken köyümün kuşlarını hatırlıyor, özlüyordum.
İki akşamdır öten güzel kuşum, sizin sesinizi duymak için İstanbul'dan döndüm kuşum, sizin güzel sesinizi duyurana, sizin güzelliğinizi bana gösterene, ne kadar şükretsem az!
Kazada belimden aşası tam felç oldu, artık yürüyebilmem imkansız, ama kazada duyma kaybımı kaybetseydim, kazada gözlerimin görme yeteneğimi kabetseydim... güzel kuşum, senin sesini nasil duyardım? Güzel kuşum seni nasıl görürdüm?
Köyüme Baharı getirdin, güzel sesinle güzel kuşum...
Saygılarımla
30 yıllık tam parapleji
Susurluk
Köy kahvehanesine 100 mt yakın kahveye girip çıkanlar, o öten kuşu gömek için selvi ve diğer ağaçlara başlarını dikip güzel öten kuşu arıyorlar...
Kuş benim ağaçlarımda ötüyor, ama ne güzel ötüyor.
İşlek bir yol burası. Yoldan geçen herkes o güzel sesi durup dinliyor.
Sanki, bahar geldi gözünüz aydın, dercesine çınlatıyor etrafı.
Benim evin etrafı dere ile çevrili. Dere boyu sık ağaçlık nisan ayında bülbül sesi çınlar burda, ama bu ayda bir tek kuşun ötüşü, hem güzelliğiyle hem de dakikalarca ötüşü ile ilgi çekti,
Birden şubat ayında, kıştan ilk bahara getirdi duyan herkesi!
Güzel kuşum, İstanbul 'dan köyüme beni getiren sizin gibi güzel öten kuşların sesiydi...
Ankara kızılay'da dolaşırken köyümün kenar sokaklarındaki karaçalıların açan çiçeklerini özlüyordum;
İstanbul 'un eminönü'nü gezerken oradaki guvercilere yem verirken köyümün kuşlarını hatırlıyor, özlüyordum.
İki akşamdır öten güzel kuşum, sizin sesinizi duymak için İstanbul'dan döndüm kuşum, sizin güzel sesinizi duyurana, sizin güzelliğinizi bana gösterene, ne kadar şükretsem az!
Kazada belimden aşası tam felç oldu, artık yürüyebilmem imkansız, ama kazada duyma kaybımı kaybetseydim, kazada gözlerimin görme yeteneğimi kabetseydim... güzel kuşum, senin sesini nasil duyardım? Güzel kuşum seni nasıl görürdüm?
Köyüme Baharı getirdin, güzel sesinle güzel kuşum...
Saygılarımla
30 yıllık tam parapleji
Susurluk