Merhaba,sanırım bu mesajım yanlış anlaşıldı,herhalde açılan sayfadaki mesaj no.sunu yazmayı unuttum.Bu konu için aşağıdaki yazının aralarda kalmasın diye tekrar yapıştırıyorum...
Sağlık mutluluk dolu günler dilerim...
....................................
Kök hücre gerçeğini anlayanlar ayakta kalacak
Türkiye’deki kök hücre çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Ayhan Bilir, Türkiye’de kök hücre çalışmalarının oldukça iyi düzeyde olduğunu, bu alandaki çalışmaların önemini kavramayan ulusların ayakta kalamayacağını söyledi
Helin Aygün/İstanbul-MEDİMAGAZİN
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Bilir, Türkiye’de kök hücre temelli çalışmaların belli bir aşamaya geldiğini, bu temelde tedavi modelleri geliştirebilecek bir bilimsel birikimin oluştuğunu söyledi. Bilir, “Kök hücre tedavi şekli 21. yüzyılın ikinci çeyreğinin konularını oluşturuyor. Bu gerçeği iyi kavrayıp anlayan uluslar ayakta kalacak, anlayamayanlar ise geri kalacak ve hatta diğerlerinin arasında yok olacaklar” dedi.
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalındaki Doku ve Hücre Kültürü Laboratuvarının Başkanlığını da yürüten Prof. Dr. Ayhan Bilir, Türkiye’nin kök hücre çalışmalarında dünya standartlarını yakaladığını ve birçok ülkeyi geride bıraktığını kaydetti. İnsan kök hücrelerinin elde edilerek tedavide kullanılmasının yasal olarak Türkiye’de mümkün olmadığını dile getiren Bilir, “Bu, birçok ülkede de yasak. Ama bu yasağın çok uzun süreceği inancında değilim. Çünkü usta ellerde bu hücreler insanlara faydalı işler yapabilirler. Gelecekte kök hücreyle tedavi edilebilecek yüzlerce hastalığın ekonomik boyutu düşünülürse, hükümetler mutlaka belli koşullar içinde bu tür tedavi şekillerine izin vereceklerdir. Çünkü işin çok büyük bir ekonomik boyutu var” diye konuştu.
Geçmişte kalanlar aksini savunuyor
Prof. Dr. Bilir, son yıllarda hekimlerin kök hücre çalışmalarına oldukça ilgi göstermeye başladıklarını söyledi. Kök hücrelerle tüm hastalıkların tedavi edilebileceğinin düşünüldüğünü belirten Bilir, şöyle devam etti:
“Hekimlerin birçoğu kök hücre çalışmalarıyla hastalıklarda kayda değer iyileşmeler olacağına inanıyor. Ama geçmişte kalmış bazı arkadaşlarımız bunun aksini savunabiliyor. Bu kesimin ‘hangi hastalığa, ne kadar, nereden alınan kök hücrelerin verileceği’ konusunda itirazları bulunuyor. Tamamen teknolojiye bağlı olarak verilebilecek yanıtları bugün henüz bilmediğimiz için, onlar da bu noktadan itirazlarını dile getiriyorlar. ‘Ne kadar büyüklükteki beyin hasarına kaç kök hücre vererek tedavi edebilirsiniz?’ diyorlar. Veya ‘Bu kadar kök hücreyi nereden alarak üreteceksiniz?’ gibi tamamen teknolojik soruyla karşılık veriyorlar. Ben şuna inanıyorum, insanda kök hücre kaynakları çok zengin. Çeşitli bölgelerdeki dokuların arasına yerleşmiş uygun sinyal mekanizmasıyla ona uygun yanıt verebilen, çoğalabilen, çok yerde depolanmış kök hücre bulunmaktadır. Bunun yanında embriyondan elde edilebilecek ve saklanabilecek depolar elde edilmesi de mümkün.”
Temel bilimler de ilgi gösteriyor
Prof. Dr. Ayhan Bilir, kök hücre araştırmalarının ilk olarak lösemi tedavisi için yapılması nedeniyle kök hücreyle sadece hematologların ilgileniyor gibi göründüğünü, oysa hematologların yanı sıra kardiyologların, fizyologların ve histologların bu alanda araştırmalar yaptıklarını vurguladı. Günümüzde çeşitli beyin hastalıkları, tendon ve kemiklerin tedavisinde, kıkırdak hastalıkları mühendisliğinde, hatta deri hastalıklarında tamamen hematologlar dışındaki hekim grubu tarafından kök hücre araştırmaları yapıldığına dikkat çeken Bilir, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalındaki Doku ve Hücre Kültürü Laboratuvarında yürütülen çalışmalarla ilgili de bilgi verdi. Prof. Dr. Bilir, şunları kaydetti:
“Benim 27 yıldır başkanlığını yürüttüğüm üniversite bünyesindeki laboratuvar, ileri derecede gelişmiş, iyi araştırmalar yapan bir kültür laboratuvarıdır. Burada yapılan araştırmalarda oldukça iyi bir noktaya geldiğimizi iddia ediyorum. Kemik hücre hasarlarını kemik iliğinden aldığımız kök hücrelerden sağlayarak yapabileceğiz. Bundan kıkırdak yapabileceğiz. Türkiye’de çeşitli tıp fakültelerinin temel bölümlerinde bu tür çalışmaların olduğunu biliyorum. Burada sadece kök hücre çalışmaları değil, onarım tıbbı denilen doku mühendisliğiyle ilgili değişik çalışmalar da yürütülüyor. Bu konuda SCI’ya girmiş 53 yayınımız bulunuyor. Uluslararası 2, toplamda 7 tane kitap yazarlığımız var. Bu aşamadan sonra spesifik bir hastalığın tedavisine yönelecek çalışmaların zamanı geldi de geçiyor. Şu an diş dolgu maddeleriyle diş hücrelerinin arasındaki uyumu sağlayan bir çalışma yürütüyoruz. Bakırköy Devlet Hastanesi ortopedistleriyle birlikte yürüttüğümüz kemik onarımıyla ilgili bir çalışmamız var. Kendi anabilim dalımız tarafından yürütülen nöroblaston hücre kültürlerinde tedavi amaçlı bir çalışma yapılıyor. Ayrıca, doktora tezleri de yürütülüyor.”
Cerrahi operasyona gerek duyulmayacak
Kök hücreyle ilgili bazı ülkelerde yasal prosedür sıkıntıları olmakla birlikte, ileride hastalıkların teşhisi zamanında yapılabilirse hiçbir cerrahi operasyon gerekmeden kök hücreler kullanılarak birçok hastalığın orijinaline yakın şekilde tedavi edilebileceğini dile getiren Bilir, “Benim düşünceme göre kalp-damar hastalıklarında daha yakın bir gelecekte tedavi modelleri oluşturulabilecektir” dedi.
Prof. Dr. Bilir, Türkiye’de bundan 10-15 yıl önce kök hücreyle ilgili seminerlerde hep internet bilgileriyle ya da bazı kitaplardaki bilgilerle konuşulduğunu, ama günümüzde bilimsel toplantılarda insanların kök hücreyle ilgili kendi bulgularını sunduklarını ifade etti. Bunun da Türkiye’deki kök hücre çalışmalarının belli bir aşamaya geldiğini, bu temelde tedavi modelleri geliştirebilecek bir bilimsel birikim olduğunu gösterdiğini belirten Bilir, “Ülkemizde kök hücre teknolojisini kullanabilecek bir bilimsel birikim olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu merkezlerde oluşturulan birikim seviyesinin uluslararası arenadan geri olmadığını, hatta birçok ülkeden de ileri olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.