Bugün, burada adı geçen Projenin sorumlusu olduğunu sandığım Mustafa İlhan isimli kişiden konuyla ilgili olarak aşağıdaki mesajı aldım.
Aslında karşılık vermemi gerektirecek bir mesaj değil, ama yine de iyi niyetimden dolayı birkaç konuya açıklık getireyim de, kim ne şekilde gelin-güvey olmak istiyorsa ondan sonra olsun!
Biraz uzun olacak mesaj biliyorum ama, sanırım başka yolu da yok. Şimdi, kronolojik olarak sıralayayım:
1- Vahide kullanıcı adlı üye forumdan bana özel mesaj yazdı (tarihini hatırlamıyorum ama,
16-17 Mart olabilir). Bu başlığa yazdığı ilk mesajda (
bkz) yer alana benzer bilgilerin olduğu mesaj, "sizinle msn'de görüşüp konuyla ilgili tüm ayrıntıları vermek istiyorum" şeklinde bitiyordu. Her konuyu açık açık forumda konuşmayı tercih ettiğim için kendisiyle ne msn'de ne de başka bir şekilde iletişimim olmadı.
2-
17.03.2008, tarihinde Halil arkadaşımız bu başlığı açtı.
3- Başlık açıldığında, Vahide adlı üyenin bana yazdığı mesajda iddia ettiği şeyler kulağma su kaçırdığı için, çok tarafsız ve iyi niyetle şu soruları sordum (bkz:
Başlıktaki ilk mesajım)
- Halen proje bünyesinde sakatlığı olan kaç kişi, sakatlığı olmayan kaç kişi nerelerde ve hangi pozisyonlarda çalışıyor?
Halen çalışan kişilerin sigorta pirimleri yatırılıyor mu? Çalışan kişiler satış üzerinden yüzde kaç pirim alıyor?
Bu proje kazanç için kurulmuş bir iş midir, yoksa elde edilen gelir engellilere yönelik başka işlere aktarılmakta mıdır?
4- Aradan 16 gün geçtikten sonra başlığa Vahide kullanıcı adlı üye ilk mesajını yazdı (bkz:
3 Nisan tarihli yazısı) Ayrıca başlığa yazılan mesajlardan anlıyoruz ki, Vahide kullanıcı adlı üye bu iddialarını sohbet odası vb. yerlerde de dillendiriyor ve sözlerinin arkasında duruyor.
5- Aradan 11 gün daha geçiyor, Ekrem ALTAN kullanıcı adlı üye (kendisi sanırım Proje çalışanı da aynı zamanda) konuyla ilgili olarak başlığa bir mesaj yazıyor (bkz:
12 Nisan tarihli mesajı).
6- Aynı anda Ekrem ALTAN bana şu e-mail'i gönderiyor:
- 12 Nisan 2008 Cumartesi 19:57
Bülent Bey,
Sitenize girdim teşekkür ediyorum.
Sitenizde derneğimizin Kitappostacısı Projesi ile ilgili bir forum konusu açılmış idi, ona cevap vermek istedim. Sizlerin de konuyu inceledikten sonra sağlıklı bir değerlendirme yapacağınızı düşünüyorum. Kitappostacısı Projesi hiçbir parasal yardım alınmadan tamamen özverili bir çalıuşmayla ortaya konmuş ve özveri ile çalışmayı ilke edimiş kişi ve kurumların takdir ve desteği ile olgunlaşmış bir projedir.
Vahide kardeşimiz ile görüşüyorsunuz, onu çok sevdiğimi söylemiş olmalı 1-2 saat önce bile ona bişr iş ayarlamak konusunu görüştük. Bu yazıyı büyük bir özveri ile ortaya konan bir projeye sadece 1 kişinin (ki haksızlığa uğramış bile olsa) rahatsızlığı için çamur atmanın doğru olmayacağı düşüncesi ile yazmak zorunda kaldık. Bu projede bir çok kamu ve özel kurumların ciddi destekleri söz konusu, sizde inceleyecek olursanız bunu göreceksiniz.
Böylesine büyük bir misyonu ve sorumluluğu üstlenmiş sitenizde bu tür olayların gerçek yüzünü incelemeniz ve haksız ithamlara müsade etmemek adına gerekirse muhatapları ile iletişime geçerek gerçekleri öğrendikten sonra kanaatlerinizi forumda yayınlamanızın gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu şekilde davrandığınız takdirde biz sitemizde forum açmak yerine sizin linkinizi verebiliriz. Milyonların ziyaret ettiği, birçok kurumun desteğiyle engelliler için çalışan bir kadroyu kazanmanın, onları karşınıza almaktan daha isabetli olacağı muhakkaktır.
Derneğimiz 1994 yılında kurulmuş, 19 şubesi, binlerce üyesi ve yüzlerce temsilcisi ile bedensel engellilerin anayasal haklarından faydalanması, ekonomik, sosyal ve kültürel aktivitelerden yeterince yararlanarak topluma entegre olması amacıyla Sayın A.Faruk ÖZTİMUR'un başkanlığında faaliyetlerini sürdürmektedir.
Sizlerin de bildiği üzere Sayın Faruk Öztimur yıllarca Sakatlar Konfederasyonu'nun başkanlığını yürütmüş, 6 başbakana müşavirlik yapmış, 700'ün üzerinde TV programı yapmış, çıkarttığı dergi ve gazetelerle özürlü haklarını ve sorunlarını en üst düzeyde dile getirmiş, Uluslararası Engelliler Vakıfını kurmuş ve Başbakanlık Özürlüler İdaresinin de kurulmasında önemli katkılar vermiş bir kişidir. Dernek bünyesinde profesyonel bir ekip kurarak ciddi projeler yürütülmesine önderlik etmeiştir. Kitappostacısı Projesi de derneğimizin bu güne kadar yürüttüğü projeler arasında en fazla önem verdiği bir projedir. Derneğimizin hiçbir projesinde değil bir engelli arkadaşımız hiçbir arkadaşımızın kötü niyetli kullanılması sözkonusu olamaz. Toplumun çıkarına olan işlerde herkesi memnun etmenin mümkün olamayacağını sizde takdir edersiniz.
Sonuç olarak projemiz ile ilgili forumunuzda çıkan yazılar konusunda, gerek projemiz(www.kitappostacisi.com), gerek se derneğimiz(www.bed.org.tr) ile ilgili bilgi edinerek gerekli müdaheleyi yapmanızı bekliyoruz.
Selamlar...
Ekrem ALTAN
7- Aynı gün kendisine şu mesajımla cevap veriyorum:
- Ekrem bey,
Herşeyden önce sizi ne kadar tanı(mı)yorsam Vahide arkadaşımızı da o kadar tanı(mı)yorum! Hatta sizinle bu vesileyle e-mail'leştik, Vahide arkadaşımız ile bir kez forumdan özel mesajla yazıştık; onun dışında en küçük bir iletişimimiz dahi olmamıştır. Kendisi bana projeniz hakkında görüşler iletti ve ben de okudum... Sonra aynı görüşleri foruma da yazdı...
Site yöneticisi olarak üç şeye dikkat ederim: 1) Sözlerin hakaret içermemesi, 2) Tarafların kendi görüşlerini açıkça ifade edebilmelerinin sağlanması, ve 3) İyi niyetle doğruyu arama isteği. Bu bağlamda Vahide arkadaşımız projeniz hakkında görüşlerini yazmıştır, siz de karşı görüşlerinizi ifade etmişsinizdir. Ben de tarafsız bir şekilde neler olduğunu anlamaya ve kamuoyunca anlaşılmasına çabalarım, o kadar.
Şimdi, takdir edersiniz ki böylesi projeler kamuoyunun denetimine açıktır. Yani herkes aklındaki soruları açıkça ifade edebilir ve sizler de (proje sahipleri olarak) bu vesileyle projenizi kamuoyuna daha iyi anlatma fırsatı yakalarsınız... Vahide arkadaşımız yaşadıkları sonucu biraz duygusal tepkiler verebilir, onun o duygularından etkilenen diğer üyelerimiz de biraz zorlayıcı eleştiriler yapabilir, ama bunların hiç birisi hakaret içeremez, sizin söz söyleme hakkınıza müdahale edemez ve kötü niyetli olamaz. Eğer yazılan mesajlarda (benim gözümden kaçan) hakaret unsurları ya da maksadını aşan sözler varsa, lütfen tek tek bunları bana belirtin, değerlendirip gerekirse onları temizleyeyim...
Son olarak, foruma açıklama yazdığınız için teşekkür ederim. Bence şu sorulara da "ateşi söndürmek için" cevap yazmanız çok yerinde olacaktır:
1- Halen proje bünyesinde sakatlığı olan kaç kişi, sakatlığı olmayan kaç kişi nerelerde ve hangi pozisyonlarda çalışıyor?
2- Halen çalışan kişilerin sigorta pirimleri yatırılıyor mu, yatırılacak mı? Daha doğrusu, "biz her çalışanı/postacıyı sigortalı yapacağız" diyor musunuz?
3- Çalışan kişiler satış üzerinden yüzde kaç pirim alıyor, aylık ne kadar kazanacakları öngörülüyor?
4- "Profesyonel" olarak çalışan kaç kişi var ve bu kişilerin aylık maaşları kaç YTL'dir? (Bu soruya yasal olarak cevap vermemek gibi bir hakkınız var mı, bilmiyorum açıkçası. Ben sadece şeffaflık adına cevaplanırsa herkesin akıl karışıklığı da gider diye düşündüğüm için soruyorum). Amaç, elde edilen kazancın ne kadar kaç engelliye gidiyor, ne kadarı kaç engelli olmayana gidiyor, bunu öğrenmek.
Hasılı, lütfen iyi niyetimden şüphe etmeyin ve görüşlerinizi paylaşmaya devam edin...
İyi geceler
Bülent Küçükaslan
8- Ve bugün (23 Nisan 2008 Çarşamba 17:02) Mustafa İlhan isimli kişiden şu e-mail'i aldım:
- şimdi size vahide hanımın bana mail olarak attığı özür mailini gönderiyorum.
size attığım mailinde örneğini alarak güvendiğim bir forum sitesine veriyorum
vahide çakır ile kurduğun düzenekde bakalım sen nekadar şefafsın bu attığım maili bakalım yayınlayacak cesaretin varmı
ayrıca eğer böyle bir olayı sana mail olarak atan olabilir idaları sitende yayınlamadan önce
mail adresim varken telefonum varken sen bana sordunda ben sana cevap vermedimmi
senin ard niyetli tuzukuru engelli vatandaşlarımızın listesine alıyorum şimdi güvendiğim başka form sitesinde senin konunu yargılıyacam senin gibi engelliler üzerinden ne kadar yargısız infaz yapan adam varsa uğraşacam hadi bakalım eğer adamsan ve adaletliysen sana yazdıklarımı ve vahidenin özür mailini yayılada göreyim
kendini çok akılı zanediyorsun değilmi
yani sen bütün engelli vatandaşlarımızın aklını küçümsüyorsu öyleme
ben ankara pilot bölgede 97 kişi çalıştırıyorum yani sen şunumu idda ediyorsun
bu çalıştırdığım 97 kişi aptal sen onları uyandırıyor doğru yolu göteriyorsun öylemi
hadi be derler herkezin aklı kendine bülent bey
hadi bakalım başka bir form sitesine senide yakın da bekliyoruz
bakalım ne kadar şefafsınız hodri meydan
Şimdi, Mustafa İlhan'ın ne demek istediğini hiç anlamıyorum. Ama Ekrem Altan' da Mustafa İlhan da ortak şeyler söylüyorlar. O söyleddikleri hakkında ben de görüşümü yazmış olayım:
1- Şu söz Mustafa İlhan'ın: "vahide çakır ile kurduğun düzenek"
Şu da Ekram Altan'ın: "Vahide kardeşimiz ile görüşüyorsunuz"
Cevap:
Vahide kullanıcı adlı üye ile ne telefonda, ne msn'de ne de yüz yüze hiç bir görüşmemiz, tanışıklığımız, iletişimimiz olmadı. Yukarıda tarihsel olarak sıraladığım gelişmelerin/yazışmaların dışında tek bir e-mail-özel mesaj dahi olmamıştır. Ne Mustafa İlhan'I, ne Ekrem Altan'ı ne Vahide kullanıcı adlı üyeyi ne de bu projeyle ilgili herhangi birini tanımam etmem. Bu konuda buraya yazılanların dışında tek bir kelime bilmediğim gibi, kimseyle de tek bir söz söylemişliğim yoktur.
Mustafa İlhan ve Ekrem Altan benim Vahide kullanıcı adlı üyeyi tanıdığımı ve üstelik de bir olup "kumpas kurduğumu" neye/kime dayandırıyorlar, bilemiyorum. Ve açıkçası umurumda da değil
2- Şu söz Mustafa İlhan'ın: "eğer böyle bir olayı sana mail olarak atan olabilir idaları sitende yayınlamadan önce mail adresim varken telefonum varken sen bana sordunda ben sana cevap vermedimmi" "yargısız infaz"
Şu da Ekrem Altan'ın: "bu tür olayların gerçek yüzünü incelemeniz ve haksız ithamlara müsade etmemek adına gerekirse muhatapları ile iletişime geçerek gerçekleri öğrendikten sonra kanaatlerinizi forumda yayınlamanızın gerekli olduğunu düşünüyorum"
Cevap:
Her şeyden önce ben iddia sahibi değilim. Ne adı geçen dernekle ilgili ne de Projeyle ilgili hiç bir önyargım ve itham edici tek bir sözüm dahi bulunmamaktadır (aksini iddia eden varsa lütfen tırnak içine alarak sözlerimi buraya taşısın).
Bu forum herkese açık bir platformdur. Dileyen herkes (hukuki sınırlarda olmak ve site içeriğiyle sınırlı kalmak koşuluyla) dilediği şeyi yazabilir bu foruma. Halil arkadaşımız gayet iyi niyetle projenin tanıtımını yaptı, Vahide kullanıcı adlı üye de konuyla ilgili olarak iddialarını dile getirdi. Ben ne yaptım? Olayın aslı kamuoyunca öğrenilebilsin diye, sorular sordum. Öyle ya, iddiaları dile getiren arkadaşımız yalan söylüyor olabilir! O iddiaları -sorulara cevap vererek- çürütecek olan da Proje sahibi olan sizlersiniz. Bana düşen, tarafların söz söyleme haklarını teslm etmek, söylediklerinin görünür olmasını sağlamak ve tabii ki saygılı bir tartışmanın sürmesini sağlamaktır. Bunları yapmadığımı iddia eden varsa lütfen iddialarını temellendirerek yazsın.
Şimdi, iddia sahibi ben olmadığım için, doğal olarak, tanımadığım ve hakkında hiç bir şey bilmediğim Proje (ve sahiplerini) arayıp konuyu görüşmek de bana düşmez. Vahide kullanıcı adlı üye nasıl forumu kullanarak iddialarda bulundu, Ekrem Altan nasıl aynı yolla cevap verdi ise, dileyen herkes de aynı yolla buraya yazabilir (ve kurallar içinde kaldığı sürece yazılan hiç bir mesaj da yönetim tarafından silinemez, sansüre/denetime tabi tutulamaz). Her şeyden önemlisi de ben kimsenin peşinde koşmak durumunda da zorunda da değilim.
Son olarak, ben bu tartışmada hiç bir "kanaat" belirtmiş değilim. Yaptığım tek şey iddiaları görünce "böyle mi şöyle mi" diye soru sormaktır.
3- Mustafa İlhan da Ekrem Altan'da (tabii Ekrem Altan çok daha nazikçe yaptığını da söylemeden geçemeyeceğ-im
) "senin üstüne geliriz", her yerde aleyhinde çalışırız", "Koca derneği karşına almadan önce iyi düşün" mealinde sözlerle beni tehdit ediyorlar...
Cevap:
4- Şu söz de Mustafa İlhan'ın: "vahide çakır ile kurduğun düzenekde bakalım sen nekadar şefafsın bu attığım maili bakalım yayınlayacak cesaretin varmı " "bakalım ne kadar şefafsınız hodri meydan"
Cevap:
Yahu şaka mı yapıyorsuznu anlamadım. Hiç işiniz mi yok sizin! Bula bula benimle mi aşık atıyorsunuz? Benim bu yazışmaları yayınlamamam için nasıl bir korkum/çekincem olabilir? Samimi olarak soruyorum, Bülent Küçükaslan'ın bu mesajlarınızı yayınlayamayacağı konusunda kendinizi nasıl ikna ettiniz?
Hay Allah ya, sahiden bunları yazdığım için bile kendime kızıyorum.
Bakın, beni tanıyan tanır, bilen bilir, bilmeyen de sorsun öğrensin; ne kimseye eyvallahım olur, ne de kimseden korkum vardır. Veremeyecek hiç bir hesabım olmadığı gibi, şeffaflık, hak arama ve adalet konularında da kimsenin kolay kolay cesaret edemeyeceği kadar sağlam durmaya çalışırım. "Vahide'yle kumpas", "kötü niyet", "yargısız infaz", "hodri meydan" gibi sözleri bana söylemeden önce arkanıza yaslanın ve on kere düşünün. Sonra bir silkelenin ve bi on kere daha düşünün. Sonra aklınızda soru işaretleri varsa, öyle bana efelenmek yerine soru sorun.