İyi günler,
İlk önce ilaçlarla ilgili soruna değinmek isterim. 5 ay önce melek gibi olan bir çocuk 5 ay boyunca kullnandığı ilaçlarla bir saldırı makinesine dönüşmüş ise bu bence mutlaka sorgulanması gereken bir durumdur. Sorguladık. Sadece eczacılardan değil doktorlarla da tartışıldı. Çocuğun aldığı doza nasıl çıkıldığına dair sıralı bir kaç reçete olması gerekir. Bunlar tarafımızdan talep edildi. Gönderilmedi. Çocuğa verilen ve bizimde vermemiz söylenen, üç ayrı ilacın birbiri ile etkileşiminin saldırganlığa neden olduğu tespit edildi. İlaçları kullandığı süre içerisinde ayaklarını yerden kaldıramayan,pantolon giymeye mecali olmayan çocuk, ilaçlar kesildikten 10 gün sonra sağlıklı bir güce kavuştu.
Hiç ses çıkarmazken sesler çıkarmaya başladı. Saldırganlığı gittikçe azaldı. İlaçlar kesildikten 25 gün sonra, " ana, hadi, naynay, çiş, aç " gibi kelimeleri yazılan kağıtlar üzerinde göstererek okumaya başladı. Tuvalet eğitimindeki sorunları aştı. Ayak bileklerinde güçlenme çalışmaları için taktığımız 1 er kiloluk kum torbalarını bütün gün taşımaya başladı. Hayatında ilk defa legoları takıp çıkarmaya başladı. odasındaki yazı masasında kendi kendine çizimler yapmaya başladı. Sık sık piyanoya oturup çalmaya çalıştı. En son "daha dün annemizin" parçasını çalmaya başlamıştı. İlaçların etkisi, çocuğu tamamen içine kapanık, devamlı kafasını duvara vuran, önüne gelen herkese saldıran bir gence dönüştürmüştü. İlk başlarda götürdüğümüz doktora tekrar götürdüğümüzde doktor da, orada çalışan görevlilerde gelişime inananmadılar.
İşte bahsettiğim öncelikli konu bu. Biz bu ilaçları annesi öyle söyledi diye çocuğa vermiştik. Annenin iddiası da doktorun reçetelediğiydi. Ama bu reçeteleri görmediğimiz gibi, yaptığımız suç duyurusuna da bir cevap alamadık. Hala bu konu ile ilgili üzüntü ve sıkıntı yaşamaktayız. Anne çocuğu bize verip, akabinde karakola şikayet etmiş."Çocuğumun hayatından endişe ediyorum" diye...Halbuki hem Bakırköy, hem çapa hem de gittiğimiz özel kuruluş bu yaştaki bir çocuğa bu üç 3 ilacın bir arada verilmesinin çok sakıncalı olduğunda fikir birliği ettikleri halde, o doktor öyle uygun görmüştür gerekçesi ile her hangi bir davranışta bulunmadılar. Ancak son gittiğimiz kuruluştaki doktor ilaçları kesmenin en doğru şey olacağını öngördü de çocuğu kurtardık diye düşünüyorum. Doktor arkadaşlarını suçlamamak için olduğunu bir avukat arkadaşımız söyledi. "Doktorlar bir birlerinin açığını söylemez" diyerek. Çocuğu gayet sağlıklı bir şekilde anneye geri verdik. Ve O nun tarafından verilen bütün ilaçların yerine sadece 5 ay önce kullandığı seraquel alır bir vaziyette. Gayet raht, uykuları düzgün, iştahu yerinde ve konşabilri bir halde teslim ettik. Fakat muhakkak ki otistik özellikler gösteren çocuklar ancak anlaşılamadıkları zaman saldırganlığa başvuruyorlar. Bu çocukla ve başka diğer öğrencilerimle yaşadığım deneyimler; tamamen normal insanlar gibi davranıldığında gayet güzel anlaşılabileeği üzeirne. Bu çocuk 16 yaşında şimdiye kadar hiç konşmamış, hiç bir oyuuncağa ilgi göstermemiş, tuvalet eğitimi ile ilgili hiç bir gelişim göstermemiş bir çocuktu.
Tabii şimdi ne yapıyor bilemiyorum. Ama benimle geçirdiği 50 gün ( ki bir kısmı ilaçlarla mücadele ve nekahat dönemi olarak kabul edilmeli) sonunda 7-8 kelime söyleyen, tuvalet sorunu kalmamış, düzgün uyuyan, kalem kağıt ile haşır neşir, piyano çalan bir çocuk haline dönüştü. Ben 49 yıldır bedeni ile çalışan bir bale sanatçısıyım. Eğitimimde modern dans, mimik, sahne, oyunculuk, pedagoji, psikoloji gibi branşlar var. Son 22 yıldır çocuklarla çalışıyorum. Ve diğer çocuklarıma nasıl davrandıysam bu otistik çocuğa da aynı şekilde davrandım. Talebelerim tatlı-sert derler bana. Bilmem doğru mu? İnsanın kendini meth etmesi pek yakışık almaz ama çocuğun kıpırtısından ihtiyacını anlamak gibi bir ön görüm var. Ve 22 yıldır da hiç yanılmadım. Evet haerket terapisi bütün çocuklarla yaptığım aslında bu. Beden dili ise ilk önceleri beni anlayamayacağını düşündüğüm halde her şeyi anlatarak, devamlı konuşarak ve konuştuklarımı da abartılı hareketlerle göstererek iletişim kurmamın gelişimde ciddi artı lara yol açtığı gözledim. Bu bir tür çalışma benim için şimdi. Başka engelli çocuklarla da benzer deneyimlerim oldu. BEn onların farklı olduklarını düşünüyorum. Engelli değil "farklı". Bu düşüncem de her hangi bir kimseye yaranmak ya da kendime bu camia da bir yer açmak için değil. Kendi alanımda zaten tanınan bir kişiyim. Ama geliştirdiğim metotların geri dönüşünü izledikçe bu eğitim sürecinin mutlaka sistematize edilerek diğer insanların da belki faydalanabileceklerine inanaıyorum. Tabbi ki kimi insanda başarılı olunur, kliminde olunmaz. Ama bir sürü garip ve bilimsel olmayan yöntemleri denemektense bu sistemi geliştirerek kullanmaya çalışmak daha mantıklı geliyor bana. Kocakarı ilaçları ya da ağır psikotik ilaçlardan sa çocuğun gereksinimleri ve anlatmaya çalışıp ta anlatamadıklarından dolayı saldırganlaşmasının önüne geçmek mümkün. Bütün çocuklar benzer tepkilere sahiptir. Kimi daha çok, kimi daha az.
Çok uzun oldu herhalde kusura bakmayın. Paylaşmak istedim. Özle eğitim kurumlarında gördüğüm eğitim sisteminin maalesef yetersizliği ve ana-babaların çaresizliği beni çok üzüyor. Sana ne diyemiyorum maalesef. İki çocuğa faydam dokunsa bu çocuğun bütün ailesi için mutluluk kaynağı olacaktır inancındayım. Mutluluk paylaşıldıkça çoğalır. Sevgiler.