İşsizlikten dert yananlar ilk olarak aşağıdaki linkte yer alan haberi,
daha sonra da benim gördüğüm manzarayı anlatan notlarımı bir zahmet okusunlar.
www.milliyet.com.tr
Bundan belki 10, belki de 15 yıl önce İstanbul Beykoz’da bulunan Yuşa Hazretlerinin makam kabrini ziyarete gittik ailem ve merhum dayım ve merhum yengemle birlikte.
Bu arada buraya gitmeyenler ve bilmeyenler için kısa bilgi vereyim. Araba olmazsa olmaz. Belediye otobüsü de çalışıyor ama otobüs ile gitmek çok meşakkatli zira Beykoz İstanbul’un bir ucu, makam kabrinin bulunduğu yer de çok daha ileride. Askeri alan içerisinde, eskiden bu alana girerken hüviyet bırakıyordunuz, otobüste aranıyordunuz ve dönüşte hüviyetiniz iade ediliyordu. Şimdi o uygulama yok zira yolu askeri alan dışına almışlar. Hz.Yuşa’nın makam kabri oldukça uzun. Resimlerine internetten bakabilirsiniz. Çok güzel, harika, muhteşem bir boğaz manzarası ve nefis bir dinlenme alanı var.
Yavaş yavaş yürüyoruz, çalılığın dibine bir adamcağız oturmuş, Belden aşağısı ya yok, ya da ayakları bebek ayağı gibi 20-25 santim uzunluğunda. Yüzünden ise nur akıyor nur. Bakın aradan o kadar zaman geçmişi olmasına rağmen ben hâlâ o nur gibi yüzü unutamadım. Allah ayaklarından almış yüzüne vermiş. Tahtadan kaşık oyuyor ve satıyor. Yengem de ben de birer tane aldık.
Demek istediğim iş istersen iş var. İstediğin iş olmayabilir ancak aç kalmazsın en azından.
Selametle
daha sonra da benim gördüğüm manzarayı anlatan notlarımı bir zahmet okusunlar.
Ölsün diye üzerine çamaşır kazanı kapatıldı! Kolları yok ama inancı herkesten çok
Doğuştan bedensel engelli olarak dünyaya geldi. Henüz kundakta bebekken yaşam mücadelesi başladı. Babasının yayladan gelerek evladını aramasıyla her şey ortaya çıktı. Komşuları tarafından yönlendirilen anne, oğlunun üzerine çamaşır kazanı kapatmıştı. Mehmet Temel güçlüydü. Yaşama tutundu ve...
www.milliyet.com.tr
Bundan belki 10, belki de 15 yıl önce İstanbul Beykoz’da bulunan Yuşa Hazretlerinin makam kabrini ziyarete gittik ailem ve merhum dayım ve merhum yengemle birlikte.
Bu arada buraya gitmeyenler ve bilmeyenler için kısa bilgi vereyim. Araba olmazsa olmaz. Belediye otobüsü de çalışıyor ama otobüs ile gitmek çok meşakkatli zira Beykoz İstanbul’un bir ucu, makam kabrinin bulunduğu yer de çok daha ileride. Askeri alan içerisinde, eskiden bu alana girerken hüviyet bırakıyordunuz, otobüste aranıyordunuz ve dönüşte hüviyetiniz iade ediliyordu. Şimdi o uygulama yok zira yolu askeri alan dışına almışlar. Hz.Yuşa’nın makam kabri oldukça uzun. Resimlerine internetten bakabilirsiniz. Çok güzel, harika, muhteşem bir boğaz manzarası ve nefis bir dinlenme alanı var.
Yavaş yavaş yürüyoruz, çalılığın dibine bir adamcağız oturmuş, Belden aşağısı ya yok, ya da ayakları bebek ayağı gibi 20-25 santim uzunluğunda. Yüzünden ise nur akıyor nur. Bakın aradan o kadar zaman geçmişi olmasına rağmen ben hâlâ o nur gibi yüzü unutamadım. Allah ayaklarından almış yüzüne vermiş. Tahtadan kaşık oyuyor ve satıyor. Yengem de ben de birer tane aldık.
Demek istediğim iş istersen iş var. İstediğin iş olmayabilir ancak aç kalmazsın en azından.
Selametle
bi tane nazar boncugu gerek
dimiya
