Eflatun’a sormuşlar insanlara en kolay ne verisin diye. O da“nasihat” demiş.. Peki demişler ve bu kez de insanların sana vermelerinden hoşlanmadığın şey nedir diye sorduklarında Eflatun yine” nasihat” demiş.. Bunu kimileri Eflatun’a atfediyor kimileri ise başka filozoflara.. Kimin söylediği çok da önemli değil aslında, önemli olan muhtevası. Hakikaten de hepimizin başkalarına en kolay verdiği şey nasihat iken başkalarından almak istemediğimiz şey de yine nasihat veya akıl oluyor.. Bu nedenle bir çoğumuz arkadaşımızın sorduğu bu tür konularda çok kolay önerilerde bulunabiliyoruz.. Tabiatın veya insan fıtratının gereği bu.. Öte yandan İslam dini fenni yani bilimi teşvik eden, “İlim Çin’de de olsa ara bul” diyen bir din.. Haa bakmayın bugünkü Müslüman ülkelerin geri kalmışlığına, bunu sebebi yöneticilerinin satılmışlığı ve akılsızlıklarının neticesi bu durum.. Buradan şuna geleceğim Kuran’ı Kerim’de çeşitli hastalıklara karşı okunması tavsiye edilen muhtelif ayetlerin mevcut olduğu alimler tarafından bildirilmiştir, hatta Efendimiz de bu tür şifa ayetlerini okumuştur.. Ancak ve ancak bu “”doktoru terk et, doktora gitme ve şifayı sadece Kuran ayetleri okuyarak elde etmeye çalış”” demek değildir.. Neticede senin yapmak gereken iki şey var kardeşim. Birincisi ve önceliklisi doktorunu kesinlikle ihmal etmemek ve doktorun tavsiyeleri doğrultusunda tedavini düzgün bir şekilde sürdürmek. İkincisi de derdi veren dermanını da verir umudu ve düşüncesiyle hokkabaz cinsinden din alimi geçinen üfürükçülerden veya hoca bozuntularından uzak kalarak edepli bir dini bütün hocaya hangi şifa ayetlerini okuman gerektiği konusunda danışmak.. İnternetten de bu konuları danışabilirsin..Mesela Diyanet’e, mesela Süleymaniye Vakfına, mesela Mahmut Efendi’nin sitesine sorup cevap alabilirsin.. Doktordan yani bilimden fenden uzak durmanı isteyenden sen uzaklaş kardeşim, yanlarına yaklaşma bu tür zerzevatın.. Kısacası tedavini aksatmayacaksın ve aynı zamanda da manevi açıdanda kendini tatmin edeceksin.. Şifalar dilerim..