Yazılar şiirler çok hoşuma gitti. Paylaşım için teşekürler herkese. Özellike svedrif'in alıntı yaptığı dua ya amin dememek mümkün mü!!! Aminnnnn..
Rabbim razı olduğu bir kul olarak son noktayı koyanlardan eylesin cümlemizi.
[FONT=Comic Sans MS]Nasıl Öleceğiz [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]Her sabah binbir ümit ve neşe ile bizi hayata çağıran o kadar iş ve o kadar ses var ki, gözlerimizi açar açmaz bir koşuşturmadır başlıyor... Ve kendimizi birdenbire yaşamın tam ortasında buluyoruz. [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]Şu eksik, bu lâzım, haydi onu da yapayım derken, ertelediğimiz nice güzellikler hep bir başka güne taşınıyor. Birbiri ardınca nice mevsimler geçiyor. Halbuki, yaşadığımız bir başkasının hayatı değil, kendi hayatımız. Harcadığımız, kendi ömür sermayemiz. Görülecek o kadar güzellik, anlatılacak o kadar harika şey hep mahzun, hep bir kenarda bizi bekliyor. Susturulmuş veya küstürülmüş çocuk gibi, boynu bükük ve mahzun, hep bekliyor onlar. Döner de bir gün bakarız, farkederiz diye... [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]Baharın dört bir yandan sarmaladığı ve cihetsiz kuş seslerinin ruhumuza ilâhî bir hazzı, ulvî bir zevki tattırdığı erteleyemediğimiz bir zaman diliminde çok sevdiğim bir kardeşimle sohbet ediyorduk. Uzun süren dalgınlığımın ardından, ne düşündüğümü sordu. [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]Ben de: [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]— Öteden beri bunca insan nasıl öldü, son nefesini nasıl verdi ve acaba neler hissetti diye düşünürdüm. Şimdi ise nasıl ve ne halde öleceğimi merak ediyorum, dedim. [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]Bu gibi durumlarda tekellüfsüz fakat hikmetli bir cevabı olurdu her zaman. [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]— Cevabı belli abi, dedi. [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]— Nasıl yani, dedim. [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]— Hz. Peygamber “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz” buyurmuş. Ölümünü merak ediyorsan, yaşadığın hayata bakmalısın. [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]Birden beynimde şimşekler çaktı: [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]— Ama, dedim, sadece ölümü değil, ölümden ötesini de merak ediyorum. [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]— Onun da cevabı aynı hadisin devamında. Yani, “Nasıl ölürseniz, öyle de dirilirsiniz.” [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]Merakımı giderecek başka cümleler aramaya gerek kalmamıştı. O güzel insan, sevgili Peygamber, insanları en doğru seçime iki cümle ile davet ediyordu. Nefsimizin bizi bu kadar içinde olduğumuz bir gerçekten alıp dâ nerelere taşıdığını anlamak için bu hatıra yeter. [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]Gide gide ölüme varacağımızı zannediyoruz. Gide gide ölüme varılmıyor. Ölümle beraber gidiliyor. Ölüm hayatın gölgesi; onu bundan, bunu ondan ayırmak zor. Ama bir tecelli oluyor ve hayatın önünü kesiyor ölüm. Ecel gelince, başağrısı bahane... Gide gide ölüme varılsaydı, gidemeden ölenler olmazdı. Doğduğu günde ölenler var. Ha bir adım, ha yüz adım farketmiyor. Uzunluk veya kısalık bize göre bir kavram. Çok kısa sürede Rabbini razı eden işler yapıp da vefat eden ile yüz sene yaşamış olup da Yaratıcısından haberdar olmamış biri aynı kefede değerlendirilmez. Ölüm hayatın içinde olmasaydı, hayat bu kadar güzel ve çekici olur muydu? Hayatı güzelleştiren, belki de bu geçici ve fani yönü. Hayat bitmese, ölüm başımıza gelmese, ahirete nasıl geçilecekti, düşünülmeye değer doğrusu. Burada kalan dostların sayısının azaldığı, ahirete gidenlerin ise her gün çoğaldığı bu diyarda gurbetimiz oraya, anavatana geçmekle ve dostlarımıza kavuşmakla sona erecek. Hasret Sevgililer Sevgilisine kavuşmakla bitecek. [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]“Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber, [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?” [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]Ölüm saatinden daha güzel bayram mı arıyorsun ey nefsim? Dostum beni çağırdığı zaman nasıl koşarak gitmem ki? Yalnızlık çevremi kuşatmaya başlamışsa... [/FONT]
[FONT=Comic Sans MS]Alıntı / Selim Gündüzalp [/FONT]