Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Dikkat!!! Tema lisans bilgilerinize erişilemiyor, lütfen www.xenforo.gen.tr yönetimi ile iletişime geçiniz. Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Hasar Danışmanlık Şirketlerinin Hukuki Durumu

ademsupcin

Yeni Üye
Üyelik
6 Mar 2015
Konular
1
Mesajlar
27
Reaksiyonlar
0
Hasar Danışmanlık Şirketlerinin Hukuki Durumu

Avukat olarak trafik kazası mağdurları sık sık bize bazı sorular yöneltmektedirler. Bu soruların önemli bir kısmı hasar danışmanlık şirketleri ile ilgilidir. Örneğin müvekkillerimiz, müvekkillerimizin yakınları veya kazazedeler şunları sormakta ve yanıt aramaktadırlar:

Hasar Danışmanlık Şirketinden bizi aradılar, ücretsiz tazminatımızı alacaklarını söylüyorlar doğru mudur?
Hasar Danışmanlık Şirketinden kazadan sonra evimize geldiler, ölen yakınımızdan ötürü bize sigorta şirketinden 500.000,00TL tazminat alacaklarını söylediler doğru olabilir mi?

Daha vahim sorular da var maalesef, örneğin;

Kaza geçirdim, hasar danışmanlık şirketinden aradılar, anlaşmalı hastaneleri ve doktorları varmış, maluliyet oranımı yüksek gösterip çok para alabileceğimi söylüyorlar ne yapmalıyım?
gibi…


09.04.2012 tarihinde Radikal Gazetesi’nde Trafik Kazası Akbabaları başlığı altında bir haber yayınlandı. Bu habere Trafik kazası akbabaları - Ekonomi Haberleri - Radikal adresinden ulaşabilirsiniz.

Gerek yukarıdaki haberde göreceğiniz üzere gerekse günlük yaşamda hemen her gün gördüğümüz duyduğumuz üzere bu şirketlerin “elemanları” kaza haberini adeta bir dedektif gibi takip ediyor, her ilde temsilcileri vasıtasıyla “vekaletname” toplayarak kaza dosyasını alıyor.
Peki bu vekaletname ne vekaletnamesi?
Bu vekâletname ya bir avukata verilen vekaletname ya da hasar danışma şirketine sigorta nezdinde işlemleri takip etmesi için verilen bir vekâletname oluyor. Peki içeriği? Sigorta şirketinden alınacak parayı tahsil etmek, istediği avukata kazazede-mağdur için vekâletname verebilmek gibi yetkileri de tam olarak içeriyor. Bütün bunların sonunda ayrıca sözleşme de imzalıyorsunuz.
Artık hasar danışma şirketinin alacağınız tazminattan payları yüzde kaç olur bilemiyoruz? Belki yüzde 20 belki daha fazla… Tabi ki tüm süreç boyunca masraflar en sonda da olsa kazazede veya mağdur tarafından karşılanacak. Bu masraf kalemleri de aslında ücretsiz olan rapor parası, doktor parası yol parası, akaryakıt masrafı gibi kalemler olursa da şaşırmayın deriz.
Bu masraf kalemleri bile ayrıca tartışmaya değer yekûn tutmakla birlikte insanların aklına “madem nasıl olsa bir avukata vekâletname veriyorum, öyleyse neden doğrudan avukatla anlaşmıyorum?” sorusu sanırım pek gelmiyor. Çünkü zaten mağdur veya kazazede psikolojisi altında, büyük para vaadi de olursa insanlar bu durumda ne yazık ki inanmak istiyorlar.

Tam da burada şunu söylemek gerekir; Hiç mi doğru düzgün çalışan mağdurların, malullerin, kazazedelerin hakkını savunan şirket yok mudur? Belki vardır, ancak yapılan iş yine hukuka uygun değildir.

Ayrıca vatandaş açısından dolaylı avukat tutmak anlamına gelmektedir ve avukat olmayan kişilerin avukatlara iş sağlaması zaten yasak ve ceza hukuku anlamında da bir suçtur.

Vatandaş olarak vekâletname verdiğiniz avukatla birebir görüşmek (en azından telefonla), hak ve alacaklarınız konusunda danışabilmek, başvuru kâğıtlarınız veya dosyadaki evraklarınızdan birer suret alabilmek, aracı kişilere neredeyse hiçbir iş yapmadıkları halde komisyon ödememenin daha mantıklı olduğunu önemle belirtmek isteriz.

Gelelim kanuni yönüne;
Hasar danışma, sigorta danışma veya adı ne olursa olsun komisyoncu kişi ve şirketler bir kere sizin adınıza dava açamazlar.
Çünkü;
Avukatlık Kanunu m35’e göre Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir.
Yani aslında bu aracılar/komisyoncular/hasar danışmanlık/sigorta danışmanlık/ şirketleri sizin kazazede olarak veya ölen yakını olarak haklarınız konusunda da size danışmanlık hizmetinde bulunamazlar. Bunun cezai yaptırımı da bulunmaktadır.

ŞİRKET YETKİLİSİ 6 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILDI Barolar birliğinin linkteki haberine göre hasar danışma şirketi yetkilisinin ceza mahkemesinde yargılandıktan sonra ceza aldığına dair karar ve haber bulunmaktadır. Haber kısaca şöyle;
Adana 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucu, Hasar Danışmanlık Şirketi adı altında faaliyet gösteren şirketin, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 48. maddesinde yer alan “avukata çıkar karşılığında iş getirme” kapsamında aracılık faaliyetinde bulunduğuna hükmedilerek, şirket yetkilisi sanığın 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi.
[SIZE=1]Suça konu şirketin internet sayfasında, “ Ölüm Sakatlık ve Ağır Yaralanma Tazminat Davalarınızı Sizin Adınıza Takip Ediyoruz. Davayı Kazanana Kadar Hiç Bir Ücret Talep Etmiyoruz” açıklamaları ile avukat olmayanların dava takibi ve aracılık faaliyetinde bulunduğu tespit edilerek Türkiye Barolar Birliği tarafından 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 48. maddesi uyarınca Adana Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunulmuştu.[/SIZE]

Hasar Danışmanlık Şirketleri ayrıca tazminat ödeyecek sigorta şirketlerinin de işine gelmektedir. Şöyle;
Hiçbir hukuk eğitimi almamış, son derece bilgisiz kişiler sigorta danışmanlık işi yapmakta ve böylece tazminat alınacak sigorta şirketinin yetkilileri de bu kişileri yönlendirmekte, gerçek zarar yerine çok daha az zarar hesaplanmakta böylece dosya tabiri yerinde ise ucuza kapanmaktadır.
Hesaplamalar Yargıtay içtihatlarına mahkeme uygulamalarına da aykırı yapılmaktadır. Örneğin sigorta şirketi tarafından aktüeryal hesapta genelde CSO tablosu kullanılmakta, faiz konusu havada bırakılmaktadır.
Ancak tazminat avukatı sigorta şirketine yazılacak başvuru veya ihtarnameyi yasal prosedüre uygun olarak hazırlamakta, hesaplama sigorta şirketi tarafından yapıldığında eksik hesaplama olduğunda kabul etmemekte bu arada müvekkiline etkin bilgi vermekte, itirazı kayıtla ibranameyi onaylamakta ya da Karayolları Trafik Kanunu gereğince eksik kalan kısım için dava açabileceğini nasıl açılacağını bilmektedir.
Aracı kişiler içinse genelde sigortadan en kolay yoldan para alınıp iyi bir komisyon almakla yetinmektedirler.
Öte yandan kaza sonu bir ceza davası veya savcılık soruşturma dosyası varsa bu aracılar bu dosyaları takip etmemektedirler.

Peki nasıl oluyor da maliyeye, sgk'ya kayıtlı bir şirket aslında gayrikanuni olabilir? Şöyle ki danışmanlık şirketi kurmak serbesttir. Özellikle bu konuda açılan şirketler için ayrı bir prosedüre, belgeye, ruhsata gerek yoktur. Bu aşamada devlet vergi ve sgk primleri açısından şirkete yaklaşmaktadır. Suç işleyen veya kanunlara aykırı olarak yukarıda anlattığımız fiilleri gerçekleştiren şirketlere karşı ceza hukuku anlamında yaptırım uygulanır. Bu konunun da takibi özellikle barolara ve barolar birliğine kalmaktadır.

Sonuç olarak kaza geçirip mağdur olduysanız yakınınızı trafik kazasında kaybettiyseniz doğrudan bir avukatla tazminatınızı almanızı, tazminat avukatı olarak danışmanızı, tüm konuları doğru bir şekilde istişare edip, dosyanız hakkında etkin bir iletişimi böylece sağlayıp bir kez daha mağdur olmamanızı önemle tavsiye ederiz.

Not: Bu yazımızda hiç bir kurum ve kuruluşu hedef almadık. Yazıya karşı polemik yaratıcı tartışmalara girmeyi düşünmüyoruz. Yazının kaldırılması hususunda yetkili site/forum yöneticisinde olduğuna göre hakaret gibi konusu suç teşkil eden eylem ve söylemler için şikayet hakkımızı saklı tutuyoruz. Amacımız insanlara bilgi vermekten ibaret.

Kaynak: Hasar Danışmanlık Şirketlerinin Hukuki Durumu | Denizli Tazminat Avukatı
 
Güzel bir konuya değinmişsiniz bilgilendirme için teşekkürler.
 
hemde çok güzel bir konu ister avukat ister takipçi ister hasarcı ortak noktaları kaza mağdurunun işlemini yapmak ortaya çıkan ranttan nema almak kimse babasının hayrına bir yere bir nokta koymuyor.takipçi yüzdelik der işi bitirir.avukat yuzde der vekalet ucreti der kdv der mahkeme harcı der işi maşalllaha inşallaha kalır .her şeyin başı garibana ödenecek paradan pay almak kimin doğru işi yaptığı mağdur olan kişi bilir .burda ahkam kesmek yasa maddesi öne sürmek çok kolay işi 3 ayda bitiren de var yıllarca mahkeme kapısından üç beş kuruş faiz alacam deyip uzlaşmaya gitmeyenlerde var.sonuçta dava ve sulhen işlemin bitiminde mağdur kişinin eline aynı meblağ geçer.
 
ademsupcin

teşekkürler, elinize sağlık. bu tür uyarılar hukukçular tarafından yapıldığında daha etkii olur.
keşke forum yönetimi bu başlığı yukarıya sabitlese. internette kaza araştırması yapanlar foruma geldiklerinde görseler, aracıların takipçilerin ne olduklarının farkına varsalar.

ben de bir kazazedeyim. beni de çok kişi aradı. hem de yaşadığım, kaza yaptığım ilden değil farklı farklı şehirlerden arayanlar oldu.
yazınızda geçenleri bire bir yaşadım.
sigorta şirketleri bizi, beni tanır ödemeyi hemen yapar, ayarlarız hallederiz, sen kafana takma, kendin başvurma normalde alacaüın miktarın yarısını bile vermezler sana. bunun gibi daha neler neler.

bir tanesine benim numaramı vermişler aradı. o zamanlar konu hakkında iç bilgim yok. sadece öğrencilerin hesabı yapılırken meslek odasından emsal maaş bilgisi ile yapıldığını öğrendim o kadar. aradı konuştu, dedi ki, tamam hallederiz ben uzun zamandır bu işi yapıyorum. klasik şeyleri epey anlattı. görüşelm dedi, ben de daha önce benimle aynı olan, öğrenci birinin dosyasını aldın mı sonuçlandırdın mı dedim. sonucunu getir göster dedim.
aynen olduğu gibi aktarıyorum dediklerini komedi resmen :

"bir çocuk vardı hallaettik işini laf arasında öğrenci olduğunu söyledi dedim koçum sen neden daha önce öğrenci olduğunu söylemedin veer bana ordan bir öğrenci belgesi veer bana dedim, veri verdim kargoya belgeyi gönderdim şirkete. sonra aklımdan çıkmış kafam gitmiş tamamen, iki hafta sonra hesaba baktım 10 bin lira yatırmış şirket. çocuğu aradım koçum hesabına 10 bin yattı git çek dedim. çocuk abi nasıl yaptın ya, nasıl hallettin dedi. koçum napacaksın benim işi bu hallederim ben. git çek paranı hadi koçum. bir sürü dua etti bana"
devamında bana senin de işini halledecez "kardeşim" dedi. peki o hesapta baz aılnan maaş bilgisi neydi? neye göre hesap yatı şirket dedim. kardeşim ben gönderirim belgeleri şirket halleder. sen bana bırak ben halledecem dedi.
meslek odasından maaş bilgisi falan alınmamış.

tabi ki ciddiye almadım hiç. sonra bir kaç kere daha aradı. aynı şey söyledim benle aynı olan dosyanın sonucunu göster bana. değilse görüşmemiz için bir sebep yok.

kendim başvurdum sigortaya haberi olmuş. aradı beni sen kendin başvurdun ama eksik ödeyecekler, durmadan evrak isteyip sürecei uzatacaklar. daha neler neler anlatıyor. vermedim ya işi. dedim ne oldu kendini kanıtlamadın, sonuç göstermedin. ağzında laf geveliyor.

sonra burda aracılara çantacı dediğimden haberdar olmuş aradı kendisine dediğim yok genel olarak bu aracılara diyorum.
"kardeşim" ben çantacı değilim, eee napayım değilsen.vergisini veren helalinden para kazanan insanlarız. dedim banane.
ne oldu kanıtlayacaktın kendini? dedim.
dedi ki "ben öyle telefonda konuşmuyorum işimi anlatamam, sonra ben seni tanımıyorum bilgi veremem herkesin işini de almam bi bakarım önce." terbiyem müsade etmedi küfrü etmeye. telefonla ara iş iste bir üsür yalan dolan anlat sonra bunları de. kapatı verdim yüzüne.

yani diyeceğim o dur ki burayı okuyacak olanlar bakın herkes ufaktan bu aracı zerzevatını anlatıyor. inanmayın, aldanmayın. bir sürü doalndırılan insan var hakları yeniyor.
hastalanınca mahalledeki koca karıya gitmiyoruz değil mi doktora gidiyoruz. bunda da durum aynı burda doktor avukattır. güvenin.
 
Avukat arkadaşımız çok güzel bir konuya değinmiş.İşin ilginç tarafı Avukatlar bu işi bilmez bu işleri sigortacılar bilir gibi duyumlarımız da var .Dava yoluna gidilmesi halinde çok uzayacağını kendilerinin çok daha kısa sürede sonuçlandıracaklarını söylüyorlar , kısmen haklılar da çünkü mağdurların hak ettiği tazminatın %25'ine evet diyorlar sonra artık dosyaları biz toparlamak zorunda kalıyoruz.Her durumda sigortaya başvuru zaten zorunlu hale geldiği için Avukatlar da bu tür dosyaları sulh ile çözmek için ellerinden geleni yapıyorlar,ancak biz şuanda gerçek zararı ödeyelim diyen sigorta şirketiyle bu zamana kadar karşılaşmadık.
Sigortacılık bir hukuk faaliyetidir , hukukçular ile sürdürülmesi mağdurların yararına dır.
 
Aslında bu başlık :
https://www.engelliler.biz/forum/tr...8376-trafik-sigortasindan-tazminat-almak.html
https://www.engelliler.biz/forum/tr...tazminat-alabilmek-icin-gerekli-bilgiler.html

bu iki başlığın yanına sabitlense internette araştırma yapan kazazedeler siteye geldiklerinde görseler, bu sayaede bilgilenseler ve aracılardan dolayı haklarını kaybetmeseler, mağdur olmasalar.

adminlerden, yöneticilerden istektir bu. umarım dikkate alırlar

Üşenmedim, özellikle forumda yazan sigortacılara baktım internetten, hiç biri üniverite mezunu dahi değil. intertte google'daki aramalardan gelen, özellikle ankara merkezli çalışan ülkenin genelinde her ilde şube açan hasar danışmanlık şirletkleri de üniverite mezunu değil eğitimsiz insanlar. bu iş kolay yoldan para kazanmanın en kolay yoludur ve en kötü tarafı yasaldır bu para. onların deyimi ile helaldir.

Hiç bir şekide ciddiye almayın bu insanları. En kolay nasıl anlatabilirim bilmiyorum, hastalanınca doktora gidiyoruz değil mi? neden gidiyoruz, çünkü hastayız ve ancak o hastalığımızı tedavi edebilir. Mahalledeki koca karılar çare olamaz asla. Doktorlar burda avukat oluyor, koca karılar da uzamanız diyen, bu iş olmasa işsizlikten kahvede akşama kadar çay içecek vasıfsız, hiç bir diploması olmayan işsiz güçsüz insanlar.
Sakın ciddiye almayın sakın. Size şu kadar para alacaz diyerek işinizi almaya çalışırlar, durmadan ararlar sakın inanmayın. Bu sözler ancak vekaletinizi almak için. Afilli sözler.

Ciddiye almayın. Bizim mahallede bir delikanlı vardı, ben kaza yatıktan sonra hastaneye geldi, üç beş kere beni aradı, meğer o da bbu danışmanlık işine başlamış. lise mezunu yahu, açmış bir dükkkan, aklınca hasta haklarını olsun kazazedeler olsun haklarını arıyor, alıyor. lise mezunu bu çocuk. daha da bir şey dememe gerek yok sanırım.

neyse artık yazacaklarım bu kadar. aklı olan insana için her şey açık, net, her şey ortada. daha da diyecelecek bir şey yok.
 
trafik kaza tazminatları

2003 /2004 yıllarında kaza geçiren sonuçta vefat eden ve sakat kalan insanların kendilerine ve mirasçılarına gidildiğinde kazadan dolayı ve sakatlık tazminat haklarının olduğu anlatıldığında vatandaş hacıya hocaya gider bu para helalmi harammı fetvasını aldıktan sonra bazılarının diplomalı tanıdık yada yakınları varsa son bir defada onları danışayım diyenler olurda o diplomalılar da sakın böylee bir şey yapmayın para almayın sonra sizden geri alınır oyalamısını söylerlerdi bazen hak sahibine senet imzalardık rucu olayının olmayacağı şeklinde hakını alması için ikna ederdik 2008 e kadar sigortalar tam tazminat öderdi taki rakamlar yükselince bazı sigortalar eksik ödeme yapmaya başladılar o zaman bir kaç diplamalıyı bu işlerde dava yoluyla bakiye tamalama dava açılması durumunda geri kalan rakamın ödeneceği şeklinde işlem yapıldı .bu güne gelindiğinde diplomalılar bu bizim işimiz yok diploma olacak havaydı cıvaydı selamlar iyi günler
 
Gecenler bir yakinim bana dediki gecen sene avukata is kazasi için 650 tl para odedim. E devlete baktik dava acilmamis. Avukatlarda böyle yapiyor ara sira aklinizda olsun. Itiraz eden varsa bana ulassin kanitlarim. Ama kanitladiktan sonra buradan paylasacaz.

Bir is yapiliyorsa bunun icinde mutlaka kötülerde oluyor maalesef. yüzdelik dilimle calisiliriz avukatlarda böyle calisiyor zaten. Ayrica tüm masraflar kdv dahil yüzdelik dilimin icinden alinir. Bizde 70 e yakin avukat var davalara onlar bakiyor zaten. Hasar danismanlik sirketlerini karalayip kendinize yontmayin. Vaadlere kanmayin size birisi yardim edecem diyorsa bunu karsiliksiz yapmicak. Sadece dikkat edilmesi gereken bunu yapacak kisilerin uzman olmasidir. Sayin avukatlar burada yorum yapanlar hasar danismanlik sirketlerinde de sizin gibi avukatlar var zaten. Hasar danismanlik sirketlerinin Hepsi böyle olmayabilir. Ama siz genelleme yaparak konustunuz bende ona gore yorum yazdim.

Başka magdur olanlarda var ayrica davalari alip sonuclandiramayan avukatlar.
 
Sigorta aracısına 5 ay hapis cezası verildi - Sigorta Haber - Sigorta Haber

"Mahkeme hakimi duruşma sonunda, baronun şikayeti üzerine aracı kurum yetkilisi R. T.’yi ‘1136 Sayılı Avukatlık Yasasına Muhalefet’ suçundan 5 ay hapis cezasına mahkum etti. Daha sonra, hapis cezasını 3 bin TL. para cezasına çevirip, 24 ay eşit taksitle ödenmesini ve ayrıca sanığın sabıkasında bulunan cezalarıyla ilgili ihbarda bulunulmasına karar verdi."

Bakın avukatlık yasasına muhalefetten ceza verildi. Yani bu aracılık işinden dolayı. Öyle mağdurun parasını vermemekten ya da yyüksek komisyon almaktan değil. Bu aracılık, danışmanlık, ya da kendi tabirleriyle "UZMANLIK" yasal değil. Bu davaların devamı gelir. Adana barosu mücadeleyi başlatmış bulunmakta.

Kaza araştırması yapıp foruma gelen kazazedeler, bakın görün bu haberleri. Aracılara, sigortacılara asla ama asla itimad etmeyin.
 
Trafik sigortası zorunlu olduğundan kaza yapan aracın trafik poliçesine müracaat edildiğinde hemen değerlendirmeye alınır. Sigorta şirketleri zaten bu tip danışmanlık yapanlardan çok kazadan mağdur olan taraflarla direk görüşmek ister. Trafik poliçesi yoksa o zaman Güvence Hesabı devreye girer. Yani her şekilde bir trafik kazasında sigorta vardır. Bu tür danışmanlık yapanlar mağdurlara ulaşıp 2-3 evrakı toparlayarak sigorta şirketinden tazminat talep eder ve tazminatın yaklaşık %20-25'ni alıp kalanını mağdurlara verirler. Eğer bir trafik kazası mağduru iseniz direk aracın trafik poliçesinin düzenlendiği sigorta şirketine müracaat edin. Hakkınızı kimseye kaptırmayın.
 
uzman60

Çok güzel söylemişsiniz, doğrudur ara sıra veya bir kısım avukatlar işi savsaklayabilir veya kötüniyetli de olabilir. Ama aradaki fark şu;
Siz sözde "danışmanlık şirketine" ne kadar hesap sorabilirsiniz? Avukatı bağlı olduğu meslek kuruluşuna yani baroya, savcılığa şikayet edebilirsiniz. Gerçekten de ciddi sorumluluğu vardır. O örneğinizde vatandaş dava masrafı vermiş, meslektaş dava açmamış, evet sorumlu, yasal yollar belli.
Peki hasar danışma adı altındaki simsar (bu sözcüğe kızıyorlar aslında sözlük manasında bir sıkıntı yok) arkadaşı kime şikayet edeceksiniz? Alacak davası açsanız alabilir misiniz? Sözleşme var zira... Savcılığa gitseniz ne kadar ceza alır ki? Veya aldığı cezanın size ne yararı olur?

Avukatlar artık mesleki sorumluluk sigortası da yaptırıyor. Bu şu demek; Ben avukat olarak dosyanızda bilmeden ciddi bir hata yaparsam ortaya çıkan zararı benim mesleki sorumluluk sigortam karşılar ve müvekkilimin zararını giderir.
Takdir sizin.
 
https://www.haberler.com/baro-baskani-er-den-vatandaslara-uyari-10096502-haberi/

"Baro Başkanı Er'den Vatandaşlara Uyarı
Mersin Barosu Başkanı Ali Er, yasa dışı çalışan aracı sigorta şirketleriyle mücadelelerinin devam ettiğini belirterek, vatandaşları bu kuruluşlara başvurmamaları konusunda uyardı."

http://www.kamudanhaber.net/guncel/uzmanlar-aracilar-konusunda-vatandaslari-uyardi-h359251.html


Uzmanlar, "Aracı"lar konusunda vatandaşları uyardı.

Trafik veya iş kazalarında ölenlerin yakınlarına gelerek sigortadan yüklü miktarda tazminat alabileceklerini vaat eden ve bu yolla acılı aileleri adeta dolandıran aracılara yönelik yapılan şikâyetler son yıllarda büyük oranda artış gösterdi. Uzmanlar, sigortadan tazminat alabilmek için devreye giren aracılara güvenilmemesi konusunda vatandaşları uyardı.

http://www.nehaber24.com/erzincan/erzincan-da-6-is-takip-sirketine-suc-duyurusu-h23907.html

Erzincan'da 6 “iş takip şirketi“ne suç duyurusu

Baro Başkanı Aktürk:"Vatandaşlarımızın haklarını koruyarak, meslektaşlarımızın yetkilerinin gasbedilmesine asla izin vermeyeceğiz"

http://www.sigortamedya.com.tr/sigorta-adi-altinda-is-takibine-hapis-cezasi/

Sigorta aracılık hizmetleri adı altında faaliyet gösteren bir iş takip şirketinin yöneticisi ile Adana Barosu davalık oldu. Mahkeme, şüpheliye hapis cezası verdi.


Barolar aracılara karşı yasal meücdeleyi başlatmış bulunmaktalar. Durmadan mantar gibi türeyen aracılara zamanında engel olunsaydı mağduriyetlet yaşanmazdı. Geç oldu biraz ama olsun sürecin başlatılması iyi oldu.

Çok merak ediyorum bu aracı, hasar danışmanı uzman tayfa baroların bu mücadelesine ne diyecekler? Mahkemelerde nasıl savunma yapacaklar? Kazazedelere dedikleri gibi mahkemede de avukalaar bu iş bilmiyor sigorta şirketleri bizi tanır ödemeyi hemen yapar diyerek mi savunma yapacaklar :))

Hadi durmayın barolara tepki gösterin, telefon açın, mail atın kendinizi savunun. Kim ciddiye alır artık bilemem.
 
kafası kırık

Faydalı paylaşım ve bilgilendirme için teşekkürler.

Zaten kaza nedeniyle olan mağdur olan kişilerin mağduriyetinin daha da artmaması için bu konuda bilgilendirilmesi gerekiyor. Bu biraz da devletin işi aslında. Mevzuatta bir açık var ve yasalar tam olarak uygulanmıyor.

Saygılarımla
 
Hasar şirketi kurmak, işletmek ve bu konuda çalışmak tamamen yasaldır. Başvuru sulhen yapıldığı takdirde yasal olmayan hiç bir şey yoktur. Yapılan iş takibidir ve danışmanlıktır. Yasal olmayan şey avukatlara iş yönlendirmek ve işin mahkeme boyutuna girmektir. Bunu yapmadığınız takdirde mesleğinizi sürdürmenizde sakınca yoktur. Vardır diyenler 10 veya 20 yıldır bu işi yapan hasar şirketlerinin hala varlığını devam ettirmelerini açıklasınlar.
 
@kafasıkırık çok şaşırdım raporları nasıl alıyorlar peki. Beni de bir kaç firma aradı istemediğimi belirttim.Hala arıyorlar aynı firma mı acaba
 
Email ile haberdar olduğum bir yazıyı paylaşmak istedim:

Kaynak: Hukukihaber.net
MAĞDURİYET İSTİSMARI
Av. Uğur ŞİMŞEK
04 Mart 2019

"İstismar sözcüğü genel olarak bir kişinin iyi niyetinden ve zor durumundan faydalanmak, içinde bulunduğu acziyeti kötüye kullanmak manasına gelir.

Dürüstlük ve iyiniyet kavramlarının karşısında yer alan istismar, ceza hukukumuzda pek çok suçun maddi öğesini teşkil ettiği gibi hukuk ilişkilerinde de kötüniyet unsurudur.

İstismarın ceza hukukumuzda nitelikli hal olarak cezanın ağırlaştırılmasına gerekçe olması ve hukuki ilişkilerde korunmamasının sebebi iradeler arasında eşitlik bulunmaması ve zor durumdaki mağdurun iradesinden bilinçli şekilde faydalanılmasıdır.

İstismar eylemi maalesef çok çeşitli şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Bunun en yoğun görünüş şekillerinden birisi de kaza mağdurlarının istismarıdır.

Bilindiği üzere gündelik yaşamda neticesi maddi hasarla, yaralanmayla veya ölümle sonuçlanan pek çok trafik kazası veya iş kazası meydana gelmekte, bu kazalar derin ekonomik sarsıntılara, sakatlıklara, ailelerin dağılmasına kadar giden derin yaralara ve üzüntülere yol açan sosyal çöküntülere sebep olabilmektedir.

Her ne kadar kaza mağdurlarının zararlarının giderimine yönelik hukuki norm ve müesseselere yer verilmiş ise de belirtilen kayıpların tamamen karşılanmasının hiçbir zaman mümkün olmayacağı acı bir gerçektir.

Diğer taraftan kaza mağduru olan ailelerin yaşadığı bu acılı süreçte maalesef bir yandan hayat devam etmekte, kapılarının önlerinde kendilerine yardımcı olmak istediklerini iddia eden bir takım kişi ve kuruluşlar kuyruklar oluşturmaktadır.

Kaza mağdurlarının acılarının taze olduğu, belki maddi yönden de sıkıntılı olduğu, hiçbir şeyle ilgilenmek istemedikleri bu dönemde kendilerine “hiçbir masraf talep etmediklerini, kendilerinin acılı günlerinde bunlarla ilgilenemeyeceğini, her şeyle kendilerinin ilgileneceğini, bu konuda uzman olduklarını, kısa sürede paralarını alacaklarını, kendilerinin sadece alınan paranın %... kadarını alacaklarını, v.s. v.s.” vaadlerle sözleşmeler imzalatmaktadırlar.

Peki sonra ne olmaktadır gelin hep birlikte gerçeklere göz atalım:

(Gerçek dava dosyalarımızdan örnekler)

-İLK ÖRNEĞİMİZİN KONUSU olan kaza olayı 23.05.2012 tarihinde Denizli’ de yaşanmıştır. Kazadaki mağdur ve araç sürücüsü ile Denizli de ikamet etmektedir. Müvekkilin eşine X hasar şirketi yüzdelik kısmı boş bırakılan iş takip sözleşmesi imzalatmış, olayla ve taraflarla hiçbir ilgisi olmayan ADANA ilinde sigorta şirketine başvuru yapılmış ve %5 maluliyet oranı üzerinden 26.07.2013 tarihinde ödeme alınmıştır.

Olayla ilgili müvekkilin talebi üzerine 10.12.2014 tarihinde araç sürücüsü hakkında Maddi ve Manevi Tazminat Davası açılmıştır. Açılan davada müvekkilin 28.05.2013 tarihinde yani hasar şirketinin %5 üzerinden ödemeyi kabul ettiği tarihte müvekkilin %24 maluliyet raporunun bulunduğu anlaşılmıştır.

Diğer yandan müvekkilin tarafımıza başvurusu ve sonrasında hasar şirketi vekilini azletmesi nedeniyle, ilgili hasar şirketi yüzdelik kısmı boş bırakılan sözleşmeyi %25 olarak doldurup icra takibine konu etmiş ancak hukuki sorunlarının kibarca kendilerine iletilmesi nedeniyle takibe devam edememişlerdir.

-DİĞER BİR OLAYDA Kaza 21.08.2010 tarihinde Gaziantep ilinde meydana gelmiştir. Yaralı mağdur Denizli de ikamet ekmektedir. Yine bir hasar şirketi müvekkil ile sözleşme yaparak vekâletini almış, her ne hikmetse yine olayla ve taraflarla hiçbir ilgisi olmayan ADANA ilinde sigorta şirketine başvuru yapılmış ve %33 raporu bulunmasına rağmen %10 oran üzerinden değerlendirme yapılmış, 28.755,00TL sigorta ödemesinin 11.00,00TL si müvekkile verilmiştir.

Olayla ilgili müvekkilin talebi üzerine Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinde ibra sözleşmesinin feshi ile müvekkilin gerçek zararının tespit edilerek sorumlulardan tahsili amacıyla maddi ve manevi tazminat davası açılmıştır.

Müvekkilin 2010 yılında geçirmiş olduğu kaza sebebiyle tedavisi ve yapılan ameliyatları halen devam etmektedir.

ÖZETLE yukarıda anlatılan ve daha burada bahsedemediğimiz birçok olayda tanık olduğumuz üzere hasar şirketi v.s. isimlerle faaliyet gösteren kişi ve kuruluşlar kaza mağdurları ve yakınlarının olaydan sonra içinde bulunduğu zor durumdan faydalanarak onlara gerçek dışı birçok vaat de bulunmakta, bu kişilerin mağduriyetinin maalesef daha da artmasına sebep olmaktadır.

Yukarıdaki örneklerde de görüleceği üzere bu şahıslar birer hukukçu değil birer aracı, bir nevi komisyoncudur. Mağdurlar ile kendilerinin anlaştıkları bir takım avukatlar arasında iş takip sözleşmesi imzalamaktadırlar. Ancak burada kişiler, işlerini takip edecek avukatı tanımaz ve görmezler ya da çok nadir görürler. Oysa ki vekalet ilişkisinin temeli esasen güvene dayalıdır.

Her iki örnekte de görüldüğü üzere müvekkillerin sigorta başvuruları ve devam eden süreçteki davalar olayla hiç bağlantısı olmayan ADANA ilinde açılmıştır. Müvekkiller ne sigorta başvurusundan ne de davadan haberdar olmuşlardır. Bir bakıma aracı kişiler sözünü tutmuştur aslında, mağdurların hiç başını ağrıtmamışlar!

Avukat ile vekil arasında bağlantı olmaması nedeniyle müvekkillerin hukuki haklarına tam olarak kavuşması da sağlanamamıştır. Zira örneklerde görüleceği üzere müvekkillerin maluliyet oranı %25-30 dolaylarında olmasına rağmen %5-10 oranlarda anlaşmaya gidilmiştir. Bu sebeple hak edilebilecek tazminat miktarının 1/3 ila 1/6 sına razı olmuşlardır.

Yine müvekkiller ile yapılan anlaşmalarda iş takibi için çok az bir oran alınacağı belirtilmiş ise de, iş ödemeye gelince müvekkillerden yapılan kesinti miktarının %60 ları bulduğu görülmektedir.

Oysa ki belirtilen sigorta başvuruları ve dava süreçlerinin yasal olarak ancak ve ancak avukatlar tarafından takibi zorunlu olduğu gibi, esasen bu husus kazazedeler ve yakınlarının mağduriyetlerinin önüne geçilmesi açısından da bir gerekliliktir.(1136 Sayılı Av.K.md.36)

Bir karşılaştırma ile durumu izah etmek gerekirse;

Genel matematik mantığı ile %100 maluliyet oranını 1.000 kabul edersek ve %25 mağduriyeti olan bir kazazedenin iş takipçisi ve avukatla sözleşme ihtimallerini genel olarak(aktüer hukuk detaylarına girmeksizin) değerlendirirsek;

-Mağdur, iyiniyetli ve yalan söylemeyen bir iş takipçisi ile sözleşme imzalarsa: İş takipçisi hukuki iyiniyetlidir ancak işin çabuk bitmesini ve parasını almak ister. Oranlara itiraz edilmez. Maluliyet oranı %25 yerine %5 olarak sigorta şirketi ile ibra sözleşmesi yapılır, ödeme alınır ve alınan bu ödemeden yine iyiniyetle %10 kesilerek kendisine verilir. Neticeten toplam 50,00TL tazminat alınır ve 40,00TL müvekkile 10,00TL takipçi alır.

-Aynı kazazede yalancı ve kötüniyetli bir iş takipçisi ile sözleşme imzalarsa: İş takipçisi kötü niyetlidir. Oranlara itiraz etmez. Maluliyet oranı %25 yerine %5 olarak sigorta şirketi ile ibra sözleşmesi yapılır, ödeme alınır ve alınan bu ödemeden yine türlü masraflar v.s. bahanesi ile 1/3 kadarı müvekkile verilir. Neticeten toplam 50,00TL tazminat alınır ve 16,00TL si müvekkile 33,00TL si takipçi alır.

-Aynı kazazede işinde uzman bir avukat ile sözleşme imzalarsa: Maluliyet oranı %25 olarak esas alınır. Sigorta şirketi ödemeyi bu rakamdan ödemez ise, kısmi ödeme alınır, kalan miktar için dava açılır. Her şey şeffaftır. %25 üzerinden ücret sözleşmesi yapılmış olsa dahi neticeten toplam 250,00TL tazminat alınır ve 193,50TL sini müvekkil, 62,50TL sini avukat alır.

SONUÇ OLARAK her sektörde olduğu gibi hukuk sektöründe de insanların zaafiyetlerini, mağduriyetlerini, iyi niyetlerini suistimal ederek kolay yoldan kazanç elde etmeye çalışan istismarcılar maalesef bulunmaktadır. Bu kişilerin hem mağdur insanların içinde bulunduğu durumu istismar ederek onları kandırdığı, hem de başka bir meslek grubunun yapması gereken işi yapacağı/yapabileceği izlenimi ile hareket ederek avukatlık mesleğine hakaret teşkil eden bir davranış sergiledikleri, bu yolla suç işledikleri apaçık ortadadır.(1136 Sayılı Av.K.md.63)

Neticeten kanun nazarında suçlu olduğu gibi insanların yaşadıkları acılı ve sıkıntılı ruh halinden nemalanacak kadar insani değer yargılarını yitirmiş bu kişilere karşı, çevrenizde bulunan mağdur ve yakınlarını uyarıp doğru şekilde yönlendirerek mağduriyetlerinin daha da büyümesine engel olmanızı önemle rica ederiz.

Mağduriyetleriniz olmaması dileğiyle…"
 
Ah be üstadım. Bildiriyoruz, her yerde konuları açıp insanlara yardımcı olmak istiyoruz. Ancak yine de sonuç değişmiyor, genelde karşılaşmış olduğum dosyalarda şunu görüyorum; düşük miktarda anlaşılmış ibraname imzalanmış ( hiç problem değil fark davası açılabilir tabş ) ancak olayın üzerinden bir de 2 yıl geçmiş. Mağdur bir kez daha mağdur edildiği gibi kazanan yine danışmanlık şirketleri olmuş.

Avukatlardan şaşmayın değerli arkadaşlar. Haklarınızı vekaletnamenin verdiği yükümlülükle en güzel şekilde korur ve savunur. Hal böyle iken tabiki de kendisi de kazanır. Kazanır ama asla mağduru bir kez daha mağdur etmez.

Herkese geçmiş olsun, hastalara acil şifalar dilerim
 
Faili meçhul trafik kazası

Lütfen bilgisi olan yardımcı okursa sevinirim
1984 Kasım ayı doğumluyum 10/07/2018 Elektrikli bisiklet ile yolda giderken trafik kazası geçirdim bana çarpan araç (kamyon) kaçtı ayağımda kırık oluştu 50 gün yattım. trafik polisi tutanağı tuttu karşı taraf %100 kusurlu buldu ama şahıs bulunamadı. Adli tıp %5 heyet raporu verdi. Sanırım Devlet güvece hazinesinden ödenecek anladığım kadarı ile.
Asgari ücret ile çalışıyorum ortalama nekadar alırım
Teşekkür ederim
 
Avukat35
Merhaba
Adım Uğur 2014 kasim ayinda trafik kazasi gecirdim
2016 da dava actim 4 asliye ceza mahkemesinde bilirkisi raporu yanlis duzenlenmisti hakliyken haksiz konuma düstum bu nedenle itiraz ettim yaklasik 2 yil sonra kesif yapildi %100 kusursuz ciktim kesif sonrasinda celiski durumu soz konusu oldu hakim itiraz etti. Dosyam İstanbul adli tipa gitti ve ilk bilirkisi tutanagina iştirak etmediler
ikinci ve ucuncu raporda oldugu gibi %100 kusursuz oldugum anlasildi bu mahkeme karar verilecek buyuk ihtimal
Karardan ne kadar zaman sonra tazminatimi alabilirim
Yaşım 30 asgari ucretle calisiyorum gorme kaybim var kazadan dolayi %29 rapor verdiler adana balcali hastanesinde ne kadar tazminat alabilirim
Mahkemem daha uzun surermi yardimci olabilirmisiniz.
 
Üst Alt