Karşılaşmalar: Sakat-Sakat olmayan / 'Normal'-'Anormal'
Evet, sakatlığı olan kişiyle sakatlığı olmayan kişi karşılaştığında genellikle karşılıklı bir kompleks oluşuveriyor.
Aslında bu sadece sakat-sakat olmayan eşleşmesinde değil, farklı sakatlıkları olan kişilerde de, herhangi bir farklılığı olan (eşcinsellik, çingenelik, Hıristiyanlık vb.) kişilerde de böyle oluyor.
Bir taraf "önemsenen" bir farklılığı olduğunu biliyor ve o farklılığa nasıl "tepki" verildiğini tecrübe etmiş oluyor ve "başlıyoruz..." diyor. Diğer tarafsa, bilinçsizse/tecrübesizse öğretilen/öğrendiği (acıma, küçümseme, aşağılama, iyilik meleği olma, dalga geçme vb.) rolü bodoslama oynuyor; bilinçliyse, karşı tarafın kompleks yapıp yapmayacağını bilemediğinden başlıyor "incelmeye"; eğer tecrübeliyse (çevresinde sakatlar/farklılar olmuşsa), işte o zaman her şey normal oluyor...
Bu iletişimde çok büyük çoğunlukla kötü niyet yoktur. Birlikte vakit geçirilmediği için acemice kıvranmalar oluyor sadece...
Sakatlık çok sıradan bir şeydir. İnsana dair binlerce farklılıktan sadece biridir. Ve ilişkilerdeki belirleyiciliği de sıradan olmalıdır. Sanırım ancak o zaman "karşılıklı kıvranmalar" yerini sıradan bir "merhaba"ya bırakabilir...
Sakatlığı olmayanlar sakatlığı "umursamasın". Umursanması gereken şey, sakatlığı olan kişilerin ayrımcılığa uğraması ve engellenmesidir: Yürüyemiyorum, onun için tekerlekli sandalye kullanıyorum (sakatlığımı yendim). Tekerlekli sandalye kullanıyorum ama Taksim'e gidemiyorum, çünkü hem toplu ulaşım araçlarıı bana uygun değil, hem de Taksim'de kullanabileceğim bir tuvalet yok (engellerle karşılaşıyorum)!
Sizler ne düşünüyorsunuz bu karşılaşmalar/iletişim hakkında?
Evet, sakatlığı olan kişiyle sakatlığı olmayan kişi karşılaştığında genellikle karşılıklı bir kompleks oluşuveriyor.
Aslında bu sadece sakat-sakat olmayan eşleşmesinde değil, farklı sakatlıkları olan kişilerde de, herhangi bir farklılığı olan (eşcinsellik, çingenelik, Hıristiyanlık vb.) kişilerde de böyle oluyor.
Bir taraf "önemsenen" bir farklılığı olduğunu biliyor ve o farklılığa nasıl "tepki" verildiğini tecrübe etmiş oluyor ve "başlıyoruz..." diyor. Diğer tarafsa, bilinçsizse/tecrübesizse öğretilen/öğrendiği (acıma, küçümseme, aşağılama, iyilik meleği olma, dalga geçme vb.) rolü bodoslama oynuyor; bilinçliyse, karşı tarafın kompleks yapıp yapmayacağını bilemediğinden başlıyor "incelmeye"; eğer tecrübeliyse (çevresinde sakatlar/farklılar olmuşsa), işte o zaman her şey normal oluyor...
Bu iletişimde çok büyük çoğunlukla kötü niyet yoktur. Birlikte vakit geçirilmediği için acemice kıvranmalar oluyor sadece...
Sakatlık çok sıradan bir şeydir. İnsana dair binlerce farklılıktan sadece biridir. Ve ilişkilerdeki belirleyiciliği de sıradan olmalıdır. Sanırım ancak o zaman "karşılıklı kıvranmalar" yerini sıradan bir "merhaba"ya bırakabilir...
Sakatlığı olmayanlar sakatlığı "umursamasın". Umursanması gereken şey, sakatlığı olan kişilerin ayrımcılığa uğraması ve engellenmesidir: Yürüyemiyorum, onun için tekerlekli sandalye kullanıyorum (sakatlığımı yendim). Tekerlekli sandalye kullanıyorum ama Taksim'e gidemiyorum, çünkü hem toplu ulaşım araçlarıı bana uygun değil, hem de Taksim'de kullanabileceğim bir tuvalet yok (engellerle karşılaşıyorum)!
Sizler ne düşünüyorsunuz bu karşılaşmalar/iletişim hakkında?