"H sınıfı Ehliyet & Özel Donanım & Vergi Muafiyeti"ne dair yasal düzenleme önerileri
Amaç insanların hayatlarını zorlaştırmak değil (engelli & engelsiz) herkesin hakkını gözeterek hayatı kolaylaştırmak ise; şahsi görüşüm bu konuda mantıklı ve olması gereken şudur;
1- H sınıfı ehliyet kaldırılmalı ve engelliler A1, A2, B, C, D, E v.s. gibi diğer sınıflardan ehliyetler alabilmeli ve varsa kullanması gereken özel tertibat ehliyetinde belirtilmeli
2- Kimin daha güvenli, daha rahat araç kullanabileceği konusuna sağlık kurulu, makina mühendisi v.s. değil, bu konuya olumlu ve hayatı insanlara daha kolaylaştırmak odaklı yaklaşan bilirkişiler bu konuda profesyonel destek ve karar vermeli ve onların verdiği kararın engellinin alacağı yada alamayacağı vergi avantajları ile yakından uzaktan ilişiği olmamalıdır.
3- Otomobil hareket özgürlüğü sağlayan bir ulaşım aracıdır, ve otomobilde sağlanan vergi indirimi bu konuda (hareket özgürlüğü) dezavantaj sahibi engellilere sağlanması gereken bir pozitif ayrımcılıktır. Yani bütün engelliler için ortak haklar herkes için aynı anlamı ifade etmemektedir. Örneğin ben ortopedik bir engelli olarak otomobilsiz bir yaşamın gerçekten benim hayatımı çok zorlaştırdığını düşünmekle beraber tüm engelliler için durumun aynı olmadığını da düşünüyorum. Dolayısıyla bu konuda pozitif ayrımcılığın temel ulaşım ve hareket özgürlüğü noktasında dezavantaj sahibi engellilere tanınması gerektiğini düşünüyorum. Vergi avantajı ile hareket özgürlüğü noktasında pozitif ayrımcılığı hakeden engellilerin belirlenmesinde; tek başına bir seferde heyet raporu vererek karar veren sadece doktorlar olmamalı, bu konudaki kararın daha uzun ve objektif bir süreç ile engellinin yaşamının izlenerek, analiz edilerek ve objektif değerlendirmelerde bulunacak bir kurul oluşturulmalı ve kurulun verdiği menfi yada müspet kararlar mantıklı ve objektif gerekçelere dayandırılarak detaylıca muhataplara izah edilebilmelidir. Bu avantaj "hareket ettirici özel tertibat" olması gibi genel ve mantıksız tek bir gerekçeye asla dayandırılmamalıdır. Ve bencilce değil gerçekten doğru olanın bu olduğuna inandığım için böyle düşünüyorum. Öyleki düşüncelerimin samimiyeti açısından kendi vergi indirimi v.s. gibi haklarımdan ömrüm boyunca feragat ederek bu konunun sözettiğim gibi düzenlenmesine sebep olabilmeye dahi razıyım.
4- Tertibatlar şimdiki komik ve saçma prosedürle araçlara uygulanmamalı daha esnek ve modern takılıp çıkarılabilen tertibatlarda uygulanabilmeli ve bu tür donanımların sadece engellinin "sahibi" olduğu araca mahkum edilmemesi gerekmektedir. Yani ehliyetinde yazan donanım her ne ise engelli bu donanımı (adeta bir emniyet kemeri gibi) rahatça uyguladığı bütün araçları kullanabilmeli ve kullandığı araç kimin olursa olsun ancak ve ancak aracı ehliyetinde yazan tertibat ile kullanmıyor ise cezai işleme maruz bırakılmalıdır. Avrupada demonte tertibatlar var, bir çok araca kısa sürede takılıp çıkarılabiliyor... Yani kısa bir süre içerisinde bir aracın gaz fren yada debriyajını elle kumanda edilebilir hale getirebiliyorsunuz, keza gaz pedalı için takıp çıkarılabilir otomatik vitesli araçlarda gaz pedalını sola alan aparatlar mevcut... Bence bu işin en temiz çözümü tertibatın araca takılırken gerçekten neredeyse pratikte hiç bir fayda sağlamayan proje çizdirilip montaj demontaj işlemini, yasal haraç ödeyerek ve imzaları ile para alan kişi yada kurumları aradan çıkarmak...
5- Tüm bu düzenlemeler oturduktan sonra vergi muafiyetinden tekrar yararlanabilmek için 5-10 yıl sınırlandırılması, araç alırken motor hacmi sınırlandırılması, sahibinden başkası (yada 3. derece yakınlarından başkası) kullanamaz gibi yasakçı ve hayatı zorlaştıran bir takım önlemler oldukça esnekleştirilebilir ve başta engellinin hayatı daha kolaylaştığı gibi, hakkın gerçekten hakedene verilmeye çalışılması ile engelliye sağlanan avantajlara (pozitif ayrımcılığa) karşı gelişen toplumsal antipatinin oluşması en aza indirilecektir. Bu durum engellinin toplumla ayrışmasını değil kaynaşmasını kolaylaştıracaktır.
Herneyse aklımda bunlar gibi daha bir çok şey var 30 yıl yaşayan bir engelli olarak... ancak yoruldum yazmaktan... Gerçekten bu konuda samimi düzenlemeler yapabilecek insanlarla keşke karşılaşabilsek... Tekrar ifade ediyorum eğer bir takım avantajlar herkese yada hiçkimseye değil gerçekten hakedene verilecekse ben bana tanınacak bütün haklardan gönüllü olarak feragat etmeye razıyım...
Amaç insanların hayatlarını zorlaştırmak değil (engelli & engelsiz) herkesin hakkını gözeterek hayatı kolaylaştırmak ise; şahsi görüşüm bu konuda mantıklı ve olması gereken şudur;
1- H sınıfı ehliyet kaldırılmalı ve engelliler A1, A2, B, C, D, E v.s. gibi diğer sınıflardan ehliyetler alabilmeli ve varsa kullanması gereken özel tertibat ehliyetinde belirtilmeli
2- Kimin daha güvenli, daha rahat araç kullanabileceği konusuna sağlık kurulu, makina mühendisi v.s. değil, bu konuya olumlu ve hayatı insanlara daha kolaylaştırmak odaklı yaklaşan bilirkişiler bu konuda profesyonel destek ve karar vermeli ve onların verdiği kararın engellinin alacağı yada alamayacağı vergi avantajları ile yakından uzaktan ilişiği olmamalıdır.
3- Otomobil hareket özgürlüğü sağlayan bir ulaşım aracıdır, ve otomobilde sağlanan vergi indirimi bu konuda (hareket özgürlüğü) dezavantaj sahibi engellilere sağlanması gereken bir pozitif ayrımcılıktır. Yani bütün engelliler için ortak haklar herkes için aynı anlamı ifade etmemektedir. Örneğin ben ortopedik bir engelli olarak otomobilsiz bir yaşamın gerçekten benim hayatımı çok zorlaştırdığını düşünmekle beraber tüm engelliler için durumun aynı olmadığını da düşünüyorum. Dolayısıyla bu konuda pozitif ayrımcılığın temel ulaşım ve hareket özgürlüğü noktasında dezavantaj sahibi engellilere tanınması gerektiğini düşünüyorum. Vergi avantajı ile hareket özgürlüğü noktasında pozitif ayrımcılığı hakeden engellilerin belirlenmesinde; tek başına bir seferde heyet raporu vererek karar veren sadece doktorlar olmamalı, bu konudaki kararın daha uzun ve objektif bir süreç ile engellinin yaşamının izlenerek, analiz edilerek ve objektif değerlendirmelerde bulunacak bir kurul oluşturulmalı ve kurulun verdiği menfi yada müspet kararlar mantıklı ve objektif gerekçelere dayandırılarak detaylıca muhataplara izah edilebilmelidir. Bu avantaj "hareket ettirici özel tertibat" olması gibi genel ve mantıksız tek bir gerekçeye asla dayandırılmamalıdır. Ve bencilce değil gerçekten doğru olanın bu olduğuna inandığım için böyle düşünüyorum. Öyleki düşüncelerimin samimiyeti açısından kendi vergi indirimi v.s. gibi haklarımdan ömrüm boyunca feragat ederek bu konunun sözettiğim gibi düzenlenmesine sebep olabilmeye dahi razıyım.
4- Tertibatlar şimdiki komik ve saçma prosedürle araçlara uygulanmamalı daha esnek ve modern takılıp çıkarılabilen tertibatlarda uygulanabilmeli ve bu tür donanımların sadece engellinin "sahibi" olduğu araca mahkum edilmemesi gerekmektedir. Yani ehliyetinde yazan donanım her ne ise engelli bu donanımı (adeta bir emniyet kemeri gibi) rahatça uyguladığı bütün araçları kullanabilmeli ve kullandığı araç kimin olursa olsun ancak ve ancak aracı ehliyetinde yazan tertibat ile kullanmıyor ise cezai işleme maruz bırakılmalıdır. Avrupada demonte tertibatlar var, bir çok araca kısa sürede takılıp çıkarılabiliyor... Yani kısa bir süre içerisinde bir aracın gaz fren yada debriyajını elle kumanda edilebilir hale getirebiliyorsunuz, keza gaz pedalı için takıp çıkarılabilir otomatik vitesli araçlarda gaz pedalını sola alan aparatlar mevcut... Bence bu işin en temiz çözümü tertibatın araca takılırken gerçekten neredeyse pratikte hiç bir fayda sağlamayan proje çizdirilip montaj demontaj işlemini, yasal haraç ödeyerek ve imzaları ile para alan kişi yada kurumları aradan çıkarmak...
5- Tüm bu düzenlemeler oturduktan sonra vergi muafiyetinden tekrar yararlanabilmek için 5-10 yıl sınırlandırılması, araç alırken motor hacmi sınırlandırılması, sahibinden başkası (yada 3. derece yakınlarından başkası) kullanamaz gibi yasakçı ve hayatı zorlaştıran bir takım önlemler oldukça esnekleştirilebilir ve başta engellinin hayatı daha kolaylaştığı gibi, hakkın gerçekten hakedene verilmeye çalışılması ile engelliye sağlanan avantajlara (pozitif ayrımcılığa) karşı gelişen toplumsal antipatinin oluşması en aza indirilecektir. Bu durum engellinin toplumla ayrışmasını değil kaynaşmasını kolaylaştıracaktır.
Herneyse aklımda bunlar gibi daha bir çok şey var 30 yıl yaşayan bir engelli olarak... ancak yoruldum yazmaktan... Gerçekten bu konuda samimi düzenlemeler yapabilecek insanlarla keşke karşılaşabilsek... Tekrar ifade ediyorum eğer bir takım avantajlar herkese yada hiçkimseye değil gerçekten hakedene verilecekse ben bana tanınacak bütün haklardan gönüllü olarak feragat etmeye razıyım...