Seni tarif edip sordum umutlara
Umutlar bile şaştı kaldı karşında
Nasıl şaşmasın ki
Dini bütün, icraati bütün bir mü'mine şu ahiri zamanda
Çok net görülüyor
Kimler icraatte, kimler isyanda
Hep böyle kal gönül gülü
Sakın kendini bozma
Rüzgara sordum tenini, saçının rengini, gözünün bebeğini
Dedim o asil gönül ne tarafta
Durdu durdu binbir mimik
Tarifi yok ki görmen lazım dedi bana
Ama gitmek istersen şayet
Gerek yok koşmaya
Sevdiğin buysa eğer bulamassın dünya yolunda
Bulursun ancak Hakk'ın huzurunda, gönül yolunda
Güllere sordum seni
Dedi gülün aslı kendisi
o gönül gülü başka, bambaşka
Yok hiç zahmeti dikeni
Huzur, güven veriyor doyulmuyor
Nefesi, kokusu başka, bambaşka...
Bakan bir daha bakıyor
O kadar ki ihtişamı, güzelliği, haşmeti
Onu bulmak için sende de açmalı bir demet
Gönülde gül buketi ki
O sana, Sende Ona sunabilmeli
Gönül güllerini...