Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Dikkat!!! Tema lisans bilgilerinize erişilemiyor, lütfen www.xenforo.gen.tr yönetimi ile iletişime geçiniz. Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Fıkra

hasankrmn

Üye
Üyelik
6 Eki 2006
Konular
37
Mesajlar
705
Reaksiyonlar
0
ORUÇ

Temel Dursun'a sorar:

- Ula Tursun. Sen oruçlu oruçlu kaç hamsi yersun?

Dursun:

- Yüz tane yerim.

deyince Temel:

- Olur mu ula?.. İlk hamsiyi yediğinde oruç bozulur, diğer toksan tokuz sayılmaz.

Bu cevap Dursun'un çok hoşuna gider. Yolda gördüğü İdris'e sorar:

- Ula İdris. Sen oruçlu oruçlu kaç hamsi yersun?

İdris:

- Valla elli tane falan.

Hayal kırıklığına uğrayan Temel:

- Ula yüz deseydun sağa çok güzel bişey diyecektum.




2x2 (I)

İlkokulda öğretmen Temel'e sormuş:

- 2 kere 2 kaç eder?

Temel düşünmüş ve cevap vermiş:

- 10 eder...

Öğretmen kızmış:

- Amma yaptın ha Temel... 2 kere 2, 4; pilemedun 5. Nerden 10 edecek?..

2x2 (II)

Trabzon'un en zengininin oğlu olan Temel matematik dersinden sürekli çakıyormuş. Hocası son sınavı
tezahüratla ona moral verilsin diye Avni AKER stadında yapmaya karar vermiş. Stad tıklım tıklım
dolmuş. İzleyenler Temel'e müthiş tezahürat yapıyorlarmış. Hocası kolay bir soruyla başlayayım
demiş ve:

- 2 kere 2 kaç eder?..

diye sormuş. Temel düşünmüş düşünmüş ve:

- 4 eder...

demiş. Statta derin bir sessizlik olmuş. Ardından bütün stad hep bir ağızdan:

- Hocam, pi şans daha!..

İSRAF

Temel bir gün bakkala gitmiş ve doksan dokuz tane ekmek istemiş. Bakkal:

- Yüz tane olsa olmaz mı?..

diye sorunca Temel yanıtlamış:

- Ula kim yiyecek o kadar ekmeği?..

İDDİA II

Bir gün Dursun Temel'in yanına gelerek demiş ki:

- Temel, cebimdeki bilyelerin sayısını bilirsen ikisini de sana vereceğim...

Temel hemen yanıtlar:

- Üç!..

SORUNUN ZORU I

Beşir, Mevlüt ve Yaşar'ın yaşları toplamı 47'dir. Üç sene sonra Beşir belki de 24 yaşında olacağından
bunu şimdiden tahmin etmek imkansız gibidir. Beşir, Mevlüt ve Yaşar'ın gözleri toplamı 6'dır.
Yaşar'ın saatteki ortalama hızı 4,17 dolar olduğuna göre Mevlüt'ün gerçek adı nedir?

a) Ebegümeci b) Ahu c) Mozambik d) Hiçbiri e) Hepsi

SORUNUN ZORU II

Osmaniye'den yola çıkan bir otomobille, İzmir'den yola çıkan bir kamyonetin, Ağrı dağı eteklerinde
karşılaşmasına ramak kalmışken Bursa'dan yola çıkan Antep plakalı bir otobüsün Ankara'ya ulaşması
ne denli mümkün olabilir?

a) Acaip b) 1200 USD c) Üç tane d) 18:30 e) 100 hektar

NAZİ KAMPI

Hitler birgün kamplardan birini ziyaret ederken oradaki tutuklulardan birine sorar:

- 5, 3 daha kaç eder?

Mahkum 6 diye cevap verdiğinde yanındaki kurmaya döner ve kızgın bir ses tonuyla:

- Ne biçim toplama kampı bu?..

diye azarlar.

MESLEK SEÇİMİ

İki arkadaş hangi mesleği seçmeleri gerektiğine bir türlü karar veremezler ve bir danışmana giderler.
Danışman bunların problem çözme yeteneklerinin oldukça iyi olduğunu fark eder ve şöyle bir deney
yapar: İçinde bir gaz ocağı, bir masa ve masanın üstünde bir çaydanlık bulunan iki ayrı odaya onları
sokar ve suyu kaynatmalarını ister. İki adam da aynı şekilde masanın üstünden çaydanlığı alıp ocağa
koyar ve ocağı yakar. Danışman daha sonra onları aynı şekildeki iki ayrı odaya sokar fakat bu sefer
çaydanlıklar masanın üstünde değil, yerdedir. İki arkadaştan biri çaydanlığı yerden alır, ocağa koyar
ve ocağı yakar. Danışman ona mühendis olmasını, çünkü her problemi ayrıca çözme yeteneğine sahip
olduğunu söyler. Diğer şahıs ise çaydanlığı önce masanın üstüne koyar, daha sonra masanın üstünden
alıp ocağa koyar ve ocağı yakar. Danışman ona ise matematikçi olmasını, çünkü problemi daha önce
çözülmüş bir probleme indirgediğini söyler.

DENEY

Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir kimyacıyı bir ay süreliğine ayrı ayrı odalara kapatmışlar. Odalarda
kilitli bir buzdolabı ve çeşitli araç gereç varmış. Bir ay sonunda odaların kapılarını açıp bakmışlar.
Fizikçi mekanik bir makine yaparak buzdolabının kapısını kırmış ve karnını doyurmuş. Kimyacı
çeşitli elementleri karıştırarak bir sıvı yapıp buzdolabının kapısını eritmiş. Son olarak matematikçinin
odasına girmişler. Matematikçinin kurumuş cesedi duvara dayanmış bir halde yerde kanla şunlar
yazılıymış:

- Teorem: Buzdolabını açamazsam ölürüm.
İspat: Buzdolabını açtığımı varsayalım...

GOLF

Bir rahip, bir doktor ve bir matematikçi golf oynamak maksadıyla golf sahasına gittiklerinde görürler
ki saha doludur. Fakat işin enteresan yanı o sırada oyun oynamakta olan yaşlı dört adam oldukça kötü
oynamaktadırlar. Sonunda dayanamayıp yetkiliye şikayet ederler:

- Evet kabul ediyoruz, sıra onların fakat siz çok iyi bir kulüpsünüz. Bu kadar kötü bir oyunun
oynanmasına nasıl seyirci kalabiliyorsunuz...




Bunun üzerine yetkili o kişilerin kulübün ortaklarından olduklarını ve hepsinin kör olduğunu, bu
yüzden o kadar kötü oynadıklarını söyleyince papaz pişmanlık ve mahcubiyet içerisinde:

- Ben papazım, lütfen herhangi bir ihtiyaçlarında beni şu kilisede bulsunlar...

der ve apar topar gider. Doktor aynı şekilde:

- Ben dünyanın en ünlü göz doktorlarından biriyim. Herhangi bir şikayetlerinde onlara yardım
etmeyi çok isterim...

deyip hemen evine doğru yola koyulur. Matematikçi ise gayet soğukkanlı bir şekilde sorar:

- İyi de niye gece oynamıyorlar?..

KAYIP ANAHTARLAR

Bir pür, diğeri uygulamalı matematikçi olan iki kişi arabalarından inerler ve benzer şekilde elli metre
yürüdükten sonra arabalarının anahtarlarını kaybettiklerini fark ederler. Uygulamalı matematikçi
arabasının yanına döner ve arabasının yanından tekrar başlayarak gitmiş olduğu yolu arar ve
anahtarlarını bulur. Pür matematikçi ise yolun karanlık olmasından dolayı diğer uçtaki daha aydınlık
bir yere gider ve anahtarlarını orada arar.
 
cokk güzelll:D buna bi fıkrayla karsılık vermek lazım:
Temel otelin birinin odasında kara kara düşünüyor.. 'Ulan' diyor, "Ben aşağıdan içki isterken laz olduğum anlaşılır mı acaba?" Geçiyor aynanın karşısına ve prova yapıyor. "Bana bir fvisku.. yok böyle anlarlar".. "Bana bir rakı, yok" diyor "böyle de anlarlar". "Bana bir bira.. tamam" diyor "böyle iyi.. anlamazlar". Ve aşağıya iniyor. Masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor: - "Barmen bana bir bira". Barmen Temel'i biraz süzdükten sonra soruyor: - "Birader sen laz mısın?" Temel: "uuuy nasil anladın" diyor: - "Burası resepsiyon bar karşıda.."
 
Üst Alt