Çok değerli dostlarım,
Ben ilerleyen yaşımla birlikte ilerleyen görme kaybım nedeniyle, Büyük şehirde yaşamamın olanaksız olduğu olumsuz şartlardan dolayı, 7 yıl önce Çanakkale’nin Küçükkuyu beldesine göç etmek zorunda kaldım. Yazın tatilcilerin gelmesiyle burası da kalabalıklaşıyor ve biz engelliler yine olumsuz şartlarla karşılaşıyoruz. Örneğin denize girmek için tenha yerler aramak zorunda kalarak kilometrelerce yer aramak zorunda kalıyoruz.
Özellikle araştırdım, yürüme, görme, işitme vb. engellilerin herhangi bir engelle karşılaşmadan özgürce tatil yapacağı, eğleneceği hiçbir yere rastlamadım. Her yer sanki bizlere yönelik kasıtlı engellerle dolu.
Bu bölgede vakıflara ait bir çok arazi mevcuttur, iş başındaki hükümet buraları sırası geldikçe birilerine yok pahasına peşkeş çekmektedir. Sözünü ettiğim bu arazilerden istifade etmemiz mümkündür. Vakıflar denize sıfır olan 10 dönüm araziyi yıllık 3-4 bin ytl. ye işini bilen(?) kişilere kiralamaktadır. Her alanda sponsor firmalar bularak engelsiz bir tatil köyü yapabilme imkanları mevcuttur. Bizler sayıca artan nüfusumuzla, hiçbir sosyal etkinliğe sahip değiliz. Özgürce, strese girmeden rahat bir tatil yapabilme olanaklarımız ise hiç yoktur.
Ortaklaşa bir proje üreterek, devlet ve yardımsever kuruluşların destekleri ile muhtelif yerlerde biz engelliler için özgürce, engelsiz tatil yapabileceği tatil köyleri yapılması için çalışmaları hayata geçirmeliyiz.
Değerli dostlar, insanca yaşamak bizlerinde en tabi hakkıdır. Bu ülkede Türban, insan haklarında birinci sırada yer alabiliyorsa, bizim de insanca yaşama haklarımızın olduğunu birilerine hatırlatma zamanın gelmiştir.
Çok değerli fikirlerinizle ortaklaşa üreteceğimiz bir projeyi hazırlayıp, TBMM’ne önerge olarak sunmaya ne dersiniz ?..
Ben ilerleyen yaşımla birlikte ilerleyen görme kaybım nedeniyle, Büyük şehirde yaşamamın olanaksız olduğu olumsuz şartlardan dolayı, 7 yıl önce Çanakkale’nin Küçükkuyu beldesine göç etmek zorunda kaldım. Yazın tatilcilerin gelmesiyle burası da kalabalıklaşıyor ve biz engelliler yine olumsuz şartlarla karşılaşıyoruz. Örneğin denize girmek için tenha yerler aramak zorunda kalarak kilometrelerce yer aramak zorunda kalıyoruz.
Özellikle araştırdım, yürüme, görme, işitme vb. engellilerin herhangi bir engelle karşılaşmadan özgürce tatil yapacağı, eğleneceği hiçbir yere rastlamadım. Her yer sanki bizlere yönelik kasıtlı engellerle dolu.
Bu bölgede vakıflara ait bir çok arazi mevcuttur, iş başındaki hükümet buraları sırası geldikçe birilerine yok pahasına peşkeş çekmektedir. Sözünü ettiğim bu arazilerden istifade etmemiz mümkündür. Vakıflar denize sıfır olan 10 dönüm araziyi yıllık 3-4 bin ytl. ye işini bilen(?) kişilere kiralamaktadır. Her alanda sponsor firmalar bularak engelsiz bir tatil köyü yapabilme imkanları mevcuttur. Bizler sayıca artan nüfusumuzla, hiçbir sosyal etkinliğe sahip değiliz. Özgürce, strese girmeden rahat bir tatil yapabilme olanaklarımız ise hiç yoktur.
Ortaklaşa bir proje üreterek, devlet ve yardımsever kuruluşların destekleri ile muhtelif yerlerde biz engelliler için özgürce, engelsiz tatil yapabileceği tatil köyleri yapılması için çalışmaları hayata geçirmeliyiz.
Değerli dostlar, insanca yaşamak bizlerinde en tabi hakkıdır. Bu ülkede Türban, insan haklarında birinci sırada yer alabiliyorsa, bizim de insanca yaşama haklarımızın olduğunu birilerine hatırlatma zamanın gelmiştir.
Çok değerli fikirlerinizle ortaklaşa üreteceğimiz bir projeyi hazırlayıp, TBMM’ne önerge olarak sunmaya ne dersiniz ?..