Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Dikkat!!! Tema lisans bilgilerinize erişilemiyor, lütfen www.xenforo.gen.tr yönetimi ile iletişime geçiniz. Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Çalışma hayatında uygulanan iki yüzlülük ve utanmazlık!

restless

Üye
Üyelik
24 Şub 2007
Konular
8
Mesajlar
67
Reaksiyonlar
0
Bildiğiniz gibi burada çoğumuz engelli insanlarız, ve bildiğiniz gibi çalışma hayatında bize "pozitif ayrımcılık" uygulanıyor.

Burada bahsetmek istediğim şey ister özel sektör olsun isterse (nispeten daha iyi) kamu sektörü olsun, işverenlerin ikiyüzlü ve utanmaz tavırlarıdır.

Herzaman istisnalar vardır fakat bence geneli böyle, bu adamlar yasa olmasa hiç kimseye iş vermezler arkadaşım. Yani Allah tan böyle bir yasayı devlet çıkarmış da işverenler de "lütfen" bizi işe alıyorlar. Bunları paranın dışında hiçbişey mutlu etmez, daha çok daha çok...

Bu ikiyüzlülük ve utanmazlıklarını şu şekilde görebiliriz:

Gerçek: Bir kurumda "normal-sıradan-sağlıklı" çalışanların %90 ı kapasitelerinin ancak yarısını kullanırlar, yani hiç öyle kasılcak bir yaptıkları da yok, ama sorsan herkes çok meşgul çok yoğun vs... bırakın bu işleri. Hele devlet memurlarının bazı kurumlarında ( herkes üstüne alınmasın ama) adamlar akşama kadar facebook da, msn de ya da mynette okey oynuyolar, gözlerimle gördüm. Çalışma hayatının genel resmi budur bence.

Bu gerçekten yola çıkarsak, bu işleri kapasitelerinin yarısını kullanan "normal-sıradan-sağlıklı" yapabiliyorken, kapasitelerinin yarısından daha fazlasını ( o da belki yani, belkide kapasitesinin yarısından daha azını kullanarak da yapabilir) kullanarak yapmak isteyen buna gönüllü olan engellilere bu fırsat verilmez.

Şunu tabiki biliyoruz; bir iş vardır ve bu işin yapılabilmesi için bazı nitelikleri taşımak gerekir ve bu işin doğasından dolayı herkes için geçerlidir bu bizim için de gereklidir buna bir itiraz yok. Benim itirazım işte aslında bunun böyle olmadığı çoğunluk.

Bir firmada ya da kurumda işe girersin, sana genelde niteliklerinin daha azını kullarak yapabileceğin ve genelde "angarya" işleri verirler. Ondan sonra da "bizim en değerli sermayemiz çalışanlarımız" deyip reklam yapar, kendilerini tatmin ederler. Onlara Amerikalıların bi lafı vardır bildin mi? diyorum F..... you!

Bir firmada ya da kurumda işe girdin, ve verilen yukarıdaki işi de yapmaya razı oldun ve çalışmaya başladın, buradan devam ediyoruz. Sana, yukarıdaki işi yapan "normal-sıradan-sağlıklı" insanlardan daha az maaş verirler. Bu nedir? Bunu herkesin düşünmesi lazım ve sorgulaması lazım. Bakın fazlasını versin demiyorum, hak edileni versin diyorum.

Ama bu adamlar sana oyunun başında öyle bir kumpas kurarlar ki, adam seni zaten kapasitenin altında bir işe vermiş abicim, şöyle bir mucize olsa ve sana aynı işi yapan "normal-sıradan-sağlıklı" insanlara verdiği maaş kadar maaş verse, sen baştan hak ettiğinden daha alt bir pozisyonda çalıştırıldığın için yine 1-0 golü yemiş durumdasın.

Yine devam ediyoruz, tüm yukarıda yazdıklarıma rağmen, sen halen daha bu firmada çalışıyosun, sana hak ettiğin performansı vermezler, sen istediğin kadar bir tarafını yırt, işinde yardır, yükselmen çok zordur. (Bu olay iş hayatında tüm çalışanlar tarafından genelde en çok şikayet edilen konudur, burası tamam, ama engellilere yönelik olarak daha da belirgin uygulanan bir konudur.)

Ben artık, "ENGELLİ KADROSUNDA DEĞERLENDİRİLMEK ÜZERE" şeklinde bir ifade gördüğüm zaman yukarı anlattığım ve aşağıda anlatacağım şeyleri anlyorum. Değerlendirilmek üzere ne ya? Çok sağ olun, nasıl minnettarız size bilemezsiniz, bizi değerlendirdiniz.

Kariyer sitelerinde ve bu foruma arkadaşların kopyaladıkları iş ilanlarında dönen olay budur, adam seni işe alır, neden çünkü devlet % 3 engelli çalıştır yoksa sana ceza keserim demiş, o da alıyor işte. Kadro dolsun yeter.

Bir de genel başvuru vardır ki, ona yorum bile yapmıyorum, ne iş belli, ne b.k olduğu belli değil, utanmaz iki yüzlü firmamız, kariyer sitesinde hergün bu ilanı güncelleyerek ismini geçiriyor ve reklamını yapıyor.

Sizin pozitif ayrımcılığınızı yerim ben yerim... canlarım benim. İçinizdeki ego, aç gözlülük, acımasızlık, arsızlık, vicdan ve adalet fakiri kişilikleriniz kurumlarınıza işlemiş, ve iğrenç kokuları beni çok rahatsız ediyor.

Siz yine engelliye az para verin, angaryayı kitleyin, alakasız ya da düşük işlerde çalıştırın, işinde yükselmesine izin vermeyin onun bunun firmaları.

oh be rahatladım
 
sölediklerinin hepsine birebir katılıyorum, elinde lisans diploması olması rağmen ve mesleğinde bulunmaktayken özel sektör her konuda seni vasıfsız işlerde çalıştırabiliyor. bunun önüne nasıl geçmeliyiz, bu işlerde çalışmayarak, nasılsa birgün engelli vatandaş bulamayacaklar,
 
mrb arkadaşlar bende ozel sektor madurlarınmdan bırıyım ozel bır hastanede eczacı kalfası olarak çalışmaktayım benım sorum dıger sağlıklı ınsanlarda benım aynı işe yapıyor olması fakat aramızdakı fark onlar 1000 tl nın ustunde maaş alıyor benım ıse argarı ucret almam boyle bır sacmalık ola bılırmı arkadaşlar soruyorum sızlere adalet bumudur:?
 
Devletin koyduğu yasa demişsiniz!Birde özel sektör demişsiniz?
Bence sizde iki yüzlülük yapmış olmuyormusunuz?
Devlet kadrolarını doldurmazken nasıl özel sektörden böyle birşey bekler...?
Biraz da siz mantıklı olun!
Kanun cezayı özel,kamu diye ayırmıyor ama ben bir tane devlet kuruluşunun ceza yediğini duymadım!
Özel sektördede kimisine ceza yazıyorlar kimisine yazmıyorlar onuda çözemedim!
Tıp kı uzan lara operasyon yapıp diğer şerefsiz sermayedarların sanki açıkları yokmuş gibi onlara dokunmama gibi bir şey.!
Biraz siyasi oldu ama kusura bakmayın, biz kimsenin umrunda değiliz...
Kabahat onlarda değil bizde...
Ben tek başıma çalıştığım kurumda çok mücadele verdim.Kendi egomu tatmin ettim.Para konusunda tatmin etmediler ama üstümdeki bir çok yöneticiye postamı koydum.!Hatta onların beni layık görmediği koltuğa da oturdum.
Hakkımı vermediler ben aldım.Kafanıza koyarsanız ve acılara katlanırsanız her istediğinizi alırsınız.
 
evet bunu 2 gün önce çok daha iyi anladım o kadar canım sıkıldı ki bu duruma.benim engelimden dolayı çok sık rahatsızlanıyorum ve ister istemez sabahları işe geç yarım saat kadar geç kalıyorum ama akşam telafi ediyorum bunu 5.30da biterken mesai ben 6,30-7 yi buluyorum.pazartesi günü tansiyonumun düştüğünü düşünerek belediyenin üst katında ki sağlık ocağına gittim tansiyonum normaldi fakat kalbimin ağrıdığını die getirdim ekg çektiler ve kalp ritmimin bozuk olduğunu söylediler ambulans çağırdılar ambulans beni sağlık ocağından sedye ile indirdi ve iş yerimde değer verdiğim 2 abla dışında kimse gelmedi bakmaya 2 kişi geldi sonradan ama onlarda ablanın söylediği ağır bi lafdan dolayı öylesine ordaydılar.saat 14,00 dan saat 24,00 kadar acilde gözetim altında yattım ve yeni gelen müdürümüz haricinde kimse aramadı! ve bugün işe geldim dün istiratlıydım ve geçmiş olsun bile demediler.onların küçümsediği temizlik görevlileri sarılıp öptüler dikkat et mavişimiz diye ama onlar o küçümsedikleri insanlar kadar olamadılar! ve bu insanlar yüzüme gülüp arkamdan sürekli alay ediyorlar rahatsızlığımla ilgili ama çok ahımı alıyorlar Rabbim onlara öyle dert versin ki kendi dertleri ile uğraşmaktan bana çamurlarını sıçratamasınlar inşallah! çok gergin durumdayım 2 gündür bilmiyorum bu tür insanlar nasıl yola getirilirler
 
başkalarının düşünceleri seni yolundan alıkoymasın.bir hocadan duymuştum ;
Cenabı Allah'ın herkesin iyi olması,herkesin sonsuza kadar müslüman olması gibi bir muradı yok.İsteseydi bahsettiğin insanlar olamazdı.Bunlar geçici olacak kalıcı olan ise amellerin olacaktır.
 
Maalesef ki ben de yaşadım onu ben hemidistoni hastası olarak kasılmalarım çok oluyordu,çalışdığım yer emekliliğim yaklaşınca o beni sen gelmesen de olur diyen insanlar bir anda nasıl değiştiler anlatamam.müdür emekli oluyorsun demesi tüm birimin haberi olması ve emekli olunca paranı iyi kullan demeleri.beni sanki kovuyorlar ve o gülen yüzler emeklilik süremin yaklaşmasıyla biranda suratsız,ketun ve sanki yıllardır ben o işleri yapmıyorum da bir bilmişlik bir o öyle değil öyle gibisine laflar.. Haaaa hangisini anlatayım,ben de verdim emeklilik için belgemi müdüre
 
Kiymet20 çok geçmiş olsun. Her nekadar yanınında olmasak da herzaman sana destek veriyoruz. Hepimiz aynı sorunları yaşıyoruz. Geçen sene Ankaraya tedaviye gittim. Geldiğimde evin önünde düştüm kolum kırıldı. Bir ay rapor aldım. Okulun işi aksamasın diye bir ay sonra işe gittim. Benim pozisyonumda benden 1.5 kat fazla maaş olan birini işe almışlar.Yetkileri ona devretmişler. Ben onun elinin altında çalışacakmışım. O kadar emeklerimin boş olduğunu anladım. Ben lisans mezunu olduğum halde öğretmenler beni aralarına almadılar. Sesini çıkarmasan seni iyice ezecekler. Maaşım değişmesede en azından onun el altı olmadım. Zaten şimdi başka bir işte çalışıyorum. Hepimiz aynı sıkıntıları yaşıyoruz.
 
saolasın mahmut biliyoruım sizlerin manevi olarak hep yanımda oluduğunuzu :) bugün şu taktiği uyguluyorum anladım ki ben sessiz üzgün oldukça inadına kahkaha atıyorlar bundan sonra bende onları uyuz edicem bakalım elmi yaman beymi :D cingen cingene çatmadıkça sopasını görmezmiş :D sopayı gösterme zamanı gelmişte geçiyor.onlar daha beni tanımıyorlar çok inatçıyımdır ve kolay kolay pes etmem :)
 
:D cingen cingene çatmadıkça sopasını görmezmiş :D sopayı gösterme zamanı gelmişte geçiyor.onlar daha beni tanımıyorlar çok inatçıyımdır ve kolay kolay pes etmem :)
Aynı bana benziyorsun kiymet20 bende çok inatçıyım. Zaten öyle olmazsan hayatın tadı nasıl çıkar.
Kendine iyi bak
 
teşekkürler mahmut eve inatçıyım :D ne yapacaksın bizimde bu toplumda yerimiz ve söz hakkımız var kimsede bu hakkı bizden alamaz :) sıkıyorsa almaya kalksınlar yolarım affetmem :D kimseye hakkımı yedirmedim kimsenin hakkınıda yemedim :) hep çaaladım birşeyler elde ettim evet biraz sinirlerimi bozdular,bozmadılar desem yalan olur ama pes etmek asla yok
 
Kıymet arkadaşım yazını okudum.

Öncelikle geçmiş olsun içinde olup biteni vicahî bir şekilde anlatmışsın. Elbette iş yerinde çalıştığın arkadaşlarının bu yaptıkları tasvip edilemez. Yapılanlar karşısında o kişilerin insanlığından şüphe etmiyor değilim.

İşin en vahim tarafı da değer bulmamaktır. Hani şu soruyu sormuşsundur beklide kendi kendine “ ben bu insanlara ne yaptım?” Aslında eminim ki yaptığın hiçbir şey yoktur. Eğer orada hastalanan bir mevkii makam sahibi bir kişi olsaydı orada çalışanlar sıraya girerlerdi bir geçmiş olsun diyebilmek için hatta bazı kişiler çiçek getirirlerdi. İşte bunun adına çifte standart deniliyor. Neden seninle uğraşsınlar ki neden merak etsinler ki seni? Çünkü senden bir beklentileri yoktur. Daha aleni bir şekilde söylemek gerekirse her hangi bir menfaatleri yoktur.

Bu tür insanlardan zaten sana olumlu anlamda bir yaklaşım göstermelerini beklememek gerekir. Ha insan şunu da söylemeden geçemiyor. Bir “geçmiş olsun” demek bu kadar zor muydu? Aslında hayır hiç zor değildi. Lakin insanlığını sadece menafi düzen üzerine kurarak, attığı her adımda, gittiği her yolda ve elinde bulundurduğu her fırsatta kendini düşünen insanların çıkar dünyasında çıkarsız bir şey yoktur. Bu nedenle bunları düşünerek can sıkmaya bile değmez desem de insan psikolojik olarak etkilenmiyor değil.

Her ne olursa olsun insanlara değer verirken ayrıştırma yapmadan fırsat vererek değer vermek gerekir. Ama bir insan sadece fiziki görünümünden dolayı duyguları, kişiliği, insanlığı ön yargılara esir edilmişse zaten böyle insanlardan çok fazla bir şey beklemek anlamlı olmaz.

Tabi bu şekildeki davranışlar karşısında biz kendi farkımızı ortaya koymalıyız. Bize yapılana biz onlar gibi değil de biz kendimiz gibi yanıt verirsek belki yaptıklarından utanarak “Ben ne yaptım?” sorusunu kendilerine sorabilirler.

Bize yapılanlara karşı ılımlı olmak o insanı kazanmak için bir fırsat vermektir. İşte burada en önemli nokta şudur ki; bize verilmeyen fırsatı gelin biz onlara verelim…
 
merhabalar eshat,
ne yazık ki ne insanlıkdan payını almış insanlar nede değer verilebilecek kişiler... onlara değer veren ancak kendi değerini kaybeder. 1yıldır bu insanlarla çalışıyorum ve artık nasıl bi karakterde olduklarınu öğrendm gerçi ilk geldiğim gün belli ettiler kalitelerini... onlar bedeni gelişmiş beyni gelişmemiş insanlar... hani ilkokulda engellilerle alay eden aptal çocuklar olur ya onlardan farkı yok hepsi 30unu aşmış insanlar ama 7-8 yaşındaki çocukların yaptığı davranışları yapıyorlar el kol hareketleri seviyesiz laflar ve alaylar o yüzden bu tür insanlara ne kadar değer verirsen ve bişey değişmez çünkü denedim biliyorum. o yüzdende hodri meydan hastalığıma laf edene çok u istiyorsun ALLAH sanada nasip etsin yaşa gör diyorum :D bu cevabı alınca hönk oluyorlar :) tövbe de niye beddua ediyon diyolar beddua değil size dua ediveriyorum diyorum :D
 
Haklısın sözden anlamayana ne denir ki? Bir insan verdiğin değeri hak etmiyorsa kendi değerlinde bırakmak gerekir. Kendi yaptıklarına bir gün kendileriede çok pişman olacaklardır buna eminim. Ama hiç bir pişmanlığın hiç bir kimseye faydası yoktur. Geride kırılan kalpler, üzgün yürekler hatırlanmak istenmeyen bir mazi kalıyor....
 
Kiymet20 hiç bir şeye kafanı takma. Onlar için kafanıda meşgul etme. Bende ilk geldiğimde kaza nasıl oldu. İyileşme umudun yokmu. Sen şimdi hep böylemi olacaksın gibi bir sürü saçma sapan soruları dinledim. Ama artık sormuyorlar. Kendinle barışık ol. Sağlam dur Hayatını yaşa Gerisi hikaye
 
ben kendimle barışığım zaten :) o yüzden belkide çekemiyorlar bei biz böyle olsak sokağa çıkamayız diye düşünüyorlar ve ben tüm hereşeye rağmen çok mutluyum onlar öyleyken hayattan tad alamıyorlar ondan dolayı kıskanıyorlar bence beni :D takmıyorum ama birilerinin böyle insanlara ders vermesi şart :)
 
Hayatın meçhul yolunda ilerlerken hayattan hep zevk alacak değiliz. Karşımıza ne çıkar bilinmez. Ama herşeye hazırlıklı olmalıyız. İnsanlara ders vermeden önce dersimize iyi hazrılanmak şarttır. :)
 
Üst Alt