SÜRÜCÜNÜN KUSURUNDAN İŞVERENİN SORUMLULUĞU
ŞOFÖR MUAVİNİNİN ÖLÜMÜNDEN SORUMLULUK
İşverenin aracını kullanan kişinin yaptığı kaza sonucu araçta görevli olarak bulunan “şoför muavininin” ölümünden, araç işleteni asıl işveren ile birlikte alt işveren ortaklaşa ve zincirleme sorumludurlar.Davacıların murisi, otobüste şoför muavini olarak çalıştığı sırada işverene ait aracın sürücüsü ile dava dışı üçüncü kişiye ait araç sürücüsünün kusurlu hareketleri sonucu meydana gelen trafik iş kazası sonucu ölmüştür. Davalılardan P.Şirketi olayda araç işleteni ve asıl (üst) işveren durumundadır. Hal böyle olunca alt işverenin sorumluluğunun saptanması halinde 506 sayılı yasanın 87. maddesi ve 4857 sayılı yasanın 2. maddesinin 6. fıkrası uyarınca davalı asıl (üst) işveren, alt işveren ile birlikte Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1.2.1989 tarih 1988/10-717 E. 1989/43 K. Sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere müteselsilen sorumludur.İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 77. maddesinin açık buyruğudur. Oysa, Mahkeme işgüvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinden rapor almadan Ceza Mahkemesinin kusura ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu’ndan aldığı rapor ile sonuca gitmiştir. Hükme dayanak alınan Adli Tıp Kurumu raporu, İş Kanununun 77. maddesinin öngördüğü koşulları gözönünde tutarak düzenlenmemiştir. İşyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve işgüvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle, kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, İş Kanununun 77. maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.Mahkemece yapılacak iş, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilere konuyu yukarıda açıkladığı biçimde inceletmek, verilen raporu dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirerek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Öte yandan, 27.3.1957 gün 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı üzere, Borçlar Kanunu’nun 55. maddesi uyarınca istihdam edenin sorumluluğu için kendisinin veya çalıştırdığı kişinin kusuru koşul değildir. Buradaki sorumluluk “ özen ve gözetim ödevinin” objektif olarak yerine getirilmesinden kaynaklanan kusura dayanmayan bir sorumluluktur. İstihdam edenin sorumluluğu için, istihdam edenle istihdam olunan arasında çalıştırma ve bağımlılık ilişkisinin bulunması zararın hizmetin ifası sırasında ve hizmetle ilgili olarak oluşması eylemin hukuka aykırı olması ve eylem ile zarar arasında uygun nedensellik bağımının bulunması gerekir.Olayda işverenin aracını kullanan kişinin işveren şirket ortağı olduğu anlaşılmaktadır. Araç sürücüsünün sadece işveren şirket ortağı olması durumunda kusurlu hareketinden doğrudan işveren şirket sorumludur. İstihdam edilen kişi olması durumunda da, olayın istihdam olunanın kusurlu davranışı sonucu oluştuğu ve nedensellik bağının bulunduğu, giderek yukarıda sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararına dayanılarak istihdam eden durumundaki davalı işverenlerin sorumlu olduğu açıktır.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.21.HD.10.10.2005, E. 2005/8163 - K. 2005/9062
bırak otobüs şöforünün söylediklerini sen, o kendini kurtarmaya çalışıyor.bal gibi iş-trafik kazasıdır bu olay.iş-trafik kazası olduğu zaman abinize sürekli işgöremezlik maaşı bağlanacaktır.
siz dava açtınızmı, açmadıysanız hemen dava açın.