merhaba, ben yeni üyeyim.
Myasteina Gravis hastasıyım. bu hastalığa yakalanmamın hikayesi çok ilginç sizinle paylaşmak istedim.
1999 yılı nisan ayında bir market montajı için malatyadaydık. o gün otelde kaldık. sabah uyanınca arkadaşım yunus ve mehmet 'lokantaya gitmeyelim kendimiz bir şeyler yapalım' dediler. daha sonra yunus kasaba gidip kuşbakışı et aldı. yanında da domates, biber... bir güzel kavurma yaptı. oturup afiyetle yedik
.saat 08:00 civarı, dikkat edin bende henüz hiçbirşey yok. sonra markete gidip montaja başladık, bazı eksik malzemeleri kayseriden istemiştik. öğleye doğru yunus onları almaya malatya terminaline gitti. ben de mehmet'le birlikte yemek için malatya'nın en ünlü pastanesine giitik. büyük pastane adı. hani bir ingiliz kızı sarah ile malatyalı musanın aşkı vardı ya. günlerce basında olay olmuştu. işte onlar bu pastanede buluşurlarmış, neyse lafı uzatmayayım. oturduk taze süt ve poğaça ısmarladık, saat 12:30; poğaça geldi bir lokma aldım, ama allahım yutamadım, hemen üstüne süt içeyim dedim, süt ağzımdan burnumdan boşaldı. ve benim kaderim burda başladı
her şey 4 saat içinde oldu. daha sonraları kunuşma bozukluğu. görme bozukluğu. kilo kaybı başladı. ilk seneler o kadar kötüydüm ki bir yudum su içemiyor, bir ufacık lokma yutamıyordum. konuştuklarımı kimse anlamıyordu sesleri çıkaramıyordum ki. şimdi allaha çok şükür daha iyiyim
hikaye kısaca bu.umarım başınızı ağrıtmadım. benim çektiklerimi bir allah bilir bir de ben.eğer bu satırları okuyan bir myasteina hastası varsa o beni daha iyi anlayacaktır. zaten beni en çok üzen 10 senedir bir myasteina garavis hastasıyla karşılaşmamak, tanışamamak. sanki bu hastalıktan sadece bende var.
herkese selamlar.
mesajlarınızı bekliyorum
Myasteina Gravis hastasıyım. bu hastalığa yakalanmamın hikayesi çok ilginç sizinle paylaşmak istedim.
1999 yılı nisan ayında bir market montajı için malatyadaydık. o gün otelde kaldık. sabah uyanınca arkadaşım yunus ve mehmet 'lokantaya gitmeyelim kendimiz bir şeyler yapalım' dediler. daha sonra yunus kasaba gidip kuşbakışı et aldı. yanında da domates, biber... bir güzel kavurma yaptı. oturup afiyetle yedik
.saat 08:00 civarı, dikkat edin bende henüz hiçbirşey yok. sonra markete gidip montaja başladık, bazı eksik malzemeleri kayseriden istemiştik. öğleye doğru yunus onları almaya malatya terminaline gitti. ben de mehmet'le birlikte yemek için malatya'nın en ünlü pastanesine giitik. büyük pastane adı. hani bir ingiliz kızı sarah ile malatyalı musanın aşkı vardı ya. günlerce basında olay olmuştu. işte onlar bu pastanede buluşurlarmış, neyse lafı uzatmayayım. oturduk taze süt ve poğaça ısmarladık, saat 12:30; poğaça geldi bir lokma aldım, ama allahım yutamadım, hemen üstüne süt içeyim dedim, süt ağzımdan burnumdan boşaldı. ve benim kaderim burda başladı
her şey 4 saat içinde oldu. daha sonraları kunuşma bozukluğu. görme bozukluğu. kilo kaybı başladı. ilk seneler o kadar kötüydüm ki bir yudum su içemiyor, bir ufacık lokma yutamıyordum. konuştuklarımı kimse anlamıyordu sesleri çıkaramıyordum ki. şimdi allaha çok şükür daha iyiyim
hikaye kısaca bu.umarım başınızı ağrıtmadım. benim çektiklerimi bir allah bilir bir de ben.eğer bu satırları okuyan bir myasteina hastası varsa o beni daha iyi anlayacaktır. zaten beni en çok üzen 10 senedir bir myasteina garavis hastasıyla karşılaşmamak, tanışamamak. sanki bu hastalıktan sadece bende var.
herkese selamlar.
mesajlarınızı bekliyorum