Birazda tebessüm ekleyelim hayatımıza.... :)

[FONT=tahoma]-Türkiye’ de yaya geçidi için tek kural vardır :[/FONT]
[FONT=tahoma]Yeşil yanınca yürü, kırmızı yanınca koş lan koşşşş [/FONT]
[FONT=tahoma]—————————–[/FONT]
[FONT=tahoma]- Küçükken buzdolabının kapağını aralayıp,[/FONT]
[FONT=tahoma]“Dolap kapalıyken de ışık yanıyor mu acaba?” diye baktıysan,[/FONT]
[FONT=tahoma]aynı devrin safıyız, gel kardeşim buraya [/FONT]
[FONT=tahoma]—————————–[/FONT]
[FONT=tahoma]Otobüste, ” arkaya doğru yürüyelim beyler ” diyen adama,[/FONT]
[FONT=tahoma]- “Yürümek isteseydik otobüse binmezdik” diyen genci alkışlıyoruz [/FONT]
[FONT=tahoma]—————————–[/FONT]
[FONT=tahoma]Elalemin çocukları 1. oluyor diyen anneme,[/FONT]
[FONT=tahoma]- “Bak analar neler doğuruyor, sende iş yok” dedim, ardından terlik geldi [/FONT]
[FONT=tahoma]—————————–[/FONT]
[FONT=tahoma]On yaşındaki yeğenim face durumuna ” Hala bıraktığın yerdeyim” yazmış.[/FONT]
[FONT=tahoma]Hemen ablamı aradım, nerde bıraktın bu çocuğu dedim [/FONT]
[FONT=tahoma]—————————–[/FONT]
[FONT=tahoma]Eli kaşınır para gelecek,[/FONT]
[FONT=tahoma]Kulağı kaşınır biri beni anıyor,[/FONT]
[FONT=tahoma]Ayağı kaşınır yola gideceğim…[/FONT]
[FONT=tahoma]Yaa bi yürü git yıkan olum [/FONT]


[FONT=tahoma]Yeni evlenen gelinle, kaynanası karşı karşıya oturmaşlar. Birbirlerini tanımak için[/FONT]
[FONT=tahoma]Kaynana: Kızım sen daha yenisin, birbirimizin huyusunu suyunu oturup konuşalım. Böylece birbirimizi daha iyi tanırız.[/FONT]
[FONT=tahoma]Gelin : Tabiki anneceğim, konuşalım demiş.[/FONT]
[FONT=tahoma]Kaynana başlamış anlatmaya : Bak kızım, benim üç halim vardır, dikkat et. Saçıma gül takmışsam Neşeli günümdeyim demektir, her yola gelirim. Kulağımız arkasına gül takmışsam tam havamda değilim demektir. Çok ısrarcı olma. Eğer ki yakama gül takmışsam sakın etrafımda dolaşma, çok sinirliyim demektir.[/FONT]
[FONT=tahoma]Kaynanın lafı bitince gelin başlamış konuşmaya:[/FONT]
[FONT=tahoma]Gelin : Anne benim halim falan yoktur. Bacak bacak üstüne atarım, sigaramı yakarım. Sen gülü nereye takarsan tak, ben keyfime bakarım [/FONT]



[FONT=tahoma]Adamın biri cuma günü ölmüş ve aynı gün cenazesini defnetmişler.[/FONT]
[FONT=tahoma]Cenaze namazından sonra büyük oğlu imama gidip sormuş :[/FONT]
[FONT=tahoma]- Babam cuma günü öldü, öbür tarafta rahat edermi ?[/FONT]
[FONT=tahoma]- İmam : Namaz kılarmıydı?[/FONT]
[FONT=tahoma]- Adam : Hayır. Ama cuma günü öldü.[/FONT]
[FONT=tahoma]- İmam : Kumar oynayıp, içki içermiydi?[/FONT]
[FONT=tahoma]- Adam : Evet ama cuma günü öldü.[/FONT]
[FONT=tahoma]- İmam : Yalan söylermiydi?[/FONT]
[FONT=tahoma]- Adam : Söylerdi ama cuma günü öldü.[/FONT]
[FONT=tahoma]- İmam : Hovardalık yaparmıydı?[/FONT]
[FONT=tahoma]- Adam : Evet yapardı ama cuma günü vefat etti.[/FONT]
[FONT=tahoma]- İmam sinirlenmiş. Cuma günü ellemezler ama cumartesi’ yi bilmem. [/FONT]

) hepsi güzeldii teşekkür pit

İslamın Şartı

Temel fıkralarıAskerde komutan Temel'i çağırır sorar:
- Söyle bakalım Temel İslamın şartı kaçtır?
- Kırktur komitanum.
Komutan sinirlenir iyice bi döver Temel'i. Temel'i ağzı burnu kan içinde gören Dursun sorar:
- La noldi sağa boyle?
- Komitan İslamın şartunu sordu kırk dedum dövdi da...
- Ula beş deseydun ya.
- Ula manyak misun nesun adam daha kırkı kabul etmeyi.


[h=2]Ufak Çaplı Kalp Krizi[/h][FONT=verdana]Kadının biri temizlik yaparken bir lamba bulmuş. Bunun tozunu alırken içinden bir cin çıkmış ve:[/FONT]

[FONT=verdana]"Dile benden ne dilersen..."[/FONT]
[FONT=verdana]"Ama sakin unutma, benden sadece üç dilek dileme hakkın var ve de her isteğinin iki katını kocana vereceğim."[/FONT]
[FONT=verdana]Kadında tamam demiş ve ilk dileği: [/FONT]
[FONT=verdana]"Beni dünyanın en güzel kadını yap" olmuş.[/FONT]
[FONT=verdana]Cin:[/FONT]
[FONT=verdana]"Bak ama kocan iki kat daha yakışıklı olacak" Kadın:[/FONT]
[FONT=verdana]"Sorun degil."demiş. İkinci dileği, dünyanın en zengin kadını olmak olmuş. Cin kadını yine uyarmış.[/FONT]
[FONT=verdana]"Bak kocan senin iki katın kadar zengin olacak" Kadın yine "sorun değil." demiş... [/FONT]
[FONT=verdana]Sıra üçüncü ve sonuncu dileğe gelmiş ve kadın gülerek;[/FONT]
[FONT=verdana]"Şimdi de beni öldürmeyecek hafiflikte bir kalp krizi geçirmemi sağla..."


[/FONT][h=2]Alışacaksın[/h][FONT=verdana]Kadının biri falcıya gider. Fal baktırır. Falcı bu cahil kadına anlatır da anlatır:[/FONT]
[FONT=verdana]- 40 yaşına kadar çok acı çekeceksin, çok büyük sıkıntılar çekeceksin.[/FONT]
[FONT=verdana]Kadın hemen sözünü keser:[/FONT]
[FONT=verdana]- Ee sonra ne olacak kurtulacağım değil mi?[/FONT]
[FONT=verdana]- Evet kızım.[/FONT]
[FONT=verdana]Derin bir oh çeker ve rahatlar kadın. Falcı:[/FONT]
[FONT=verdana]- Kırkından sonra alışacaksın.

[/FONT][h=2]Helva[/h][FONT=verdana]Bir gün Hoca’nın canı helva çekmişti. Ama parası yoktu. Bakkala gitti, yutkunarak sordu:[/FONT]
[FONT=verdana]-Bakkalbaşı, sende un var mı?[/FONT]
[FONT=verdana]-Var.[/FONT]
[FONT=verdana]-Yağ ile şeker de var mı?[/FONT]
[FONT=verdana]-Onlar da var.[/FONT]
[FONT=verdana]-Bre mübarek, ne duruyorsun öyleyse, helva yapıp yesene![/FONT]
[h=2]Ticaret Matematiği[/h][FONT=verdana]Emekli öğretmen yolda giderken, yanına son model bir araba durmuş.[/FONT]
[FONT=verdana]Içinden çıkan bir genç:[/FONT]
[FONT=verdana]- Hocam sizi gideceğiniz yere kadar götüreyim.[/FONT]
[FONT=verdana]Öğretmen genci tanımamış.[/FONT]
[FONT=verdana]Genç: [/FONT]
[FONT=verdana]-Benim hocam Hacı Bekir, tanımadınız mı? Kayseri Lisesi'nden.[/FONT]
[FONT=verdana]- Öğretmen biraz hafızasını yoklayınca genci tanımış.[/FONT]
[FONT=verdana]- Oğlum Hacı Bekir seni tanıdım ama bu ne zenginlik, sen fakir bir öğrenciydin.[/FONT]
[FONT=verdana]Hacı Bekir anlatır:[/FONT]
[FONT=verdana]- Öyleydim hocam ama, okuldan sonra ticarete başladım. Kısa zamanda biraz para kazandık.[/FONT]
[FONT=verdana]Bunu duyan öğretmen iyice şaşırır:[/FONT]
[FONT=verdana]- Oğlum ticaret hesap işidir. Ben seni matematikten sınıfta bırakmamış mıydım? Sen nasıl ticaret yapıyorsun?[/FONT]

[FONT=verdana]- Valla hocam matematik falan bilmem. 1'e alıp 4'e satıyorum. Aradaki 3'le de geçinip gidiyoruz...

[/FONT][h=2]Eğer Padişah Verseydi[/h][FONT=verdana]Sultan Mahmut, yolda gördüğü bir çocuğa bir altın verdiğinde, çocuk onu almamış. Sultan, büyük bir merakla bunun sebebini sorduğunda, çocuk:[/FONT]
[FONT=verdana]- Sultanım! Annem ve babam bu altını gördüklerinde, "Onu mutlaka çaldın" diyerek bana kızarlar.[/FONT]
[FONT=verdana]Sultan Mahmut:[/FONT]
[FONT=verdana]- O zaman kolayı var, diye yol göstermiş. "Bunu bana padişah verdi." dersin.[/FONT]
[FONT=verdana]Çocuk:[/FONT]
[FONT=verdana]- Hele o zaman hiç inanmazlar, diye atılmış.[/FONT]
[FONT=verdana]"Eğer padişah verseydi, bu kadar az vermezdi." derler.[/FONT]

[FONT=verdana]Sultan Mahmut, çocuğun bu inanılmaz zekasını bir kese altınla ödüllendirir.


[/FONT][h=2]Nasıl Zengin Olunur?[/h][FONT=verdana]Bir gazeteci, ülkenin en zenginlerinden, 65 yaşlarında bir iş adamıyla röportaj yapmaktadır. Sorar:[/FONT]
[FONT=verdana]- Efendim, bize bugünlere nasıl geldiğinizi, bu serveti nasıl oluşturduğunuzu anlatır mısınız?[/FONT]
[FONT=verdana]- Zevkle... 1920'lerin sonuydu. 1. Dünya Savaşı'nın etkileri yeni yeni siliniyordu, benimse cebimde birkaç sentten başka bir şey yoktu. Cebimdeki 5 sentimle, bir elma aldım. Akşama kadar onu parlatıp, 10 sente sattım. O gece sabahı zor[/FONT]
[FONT=verdana]ettim. Ertesi sabah, 10 sentimle 2 elma aldım ve onları da sattım. Sonra yarım kasa elma aldım aynı işlemi yaparak iki katı paraya sattım. Böyle çalışarak, bir ay sonunda, 50 dolardan fazla[/FONT]
[FONT=verdana]para kazanmış oldum. Ertesi ayın başında, karımın dedesi öldü ve bize 20 milyon dolar miras bıraktı...

[/FONT][h=2]Yanlış Taraf[/h][FONT=verdana]Vahşi Batıda bir gün bardan içeri devasa gibi çift tabancalı bir kovboy girer. Herkesin şaşkın bakışları arasında son derece hızlı bir hareketle iki tabancayı da çekip havaya birer el ateş eder ve bağırır: [/FONT]
[FONT=verdana]- Sağ tarafımdakiler beyinsiz sol tarafımdakiler gerizekalı. Var mı lan itirazı olan? Varsa kalksın ayağa! [/FONT]
[FONT=verdana]Temel, hemen ayağa kalkar, kovboy derhal tabancaları Temel'e doğrultur: [/FONT]
[FONT=verdana]- Hey, senin itirazın var galiba![/FONT]
[FONT=verdana]Temel tabancaları görür ve:[/FONT]
[FONT=verdana]- Yok be abicum, ha pen yanliş tarafa oturmisum da...


[/FONT][h=2]Düşmanın Hali[/h][FONT=verdana]Temel bir gün Rusya'ya karşı tek başına savaşma kararı alır. Ahali tepki gösterir haliyle. Temel bunları da ikna eder başlar fikirlerini anlatmaya.[/FONT]
[FONT=verdana]- Ha oradan bi ağaç kes bakalum, içini barut ile doldur.[/FONT]
[FONT=verdana]Temel'in planı hazırdır. Şimdi saldırayruk der verir adamların eline. Yarı yolda infilak eder 100 kişi ölür.[/FONT]
[FONT=verdana]Ahali sinirli bir şekilde:[/FONT]
[FONT=verdana]- Ula Temel yıktun ocağumuzi, mahvolduk ula senin yüzünden![/FONT]
[FONT=verdana]Temel:[/FONT]
[FONT=verdana]- Ha buraya 100 kişi öldüyse Rusların haluni düşünemeyrum da![/FONT]