İyi kalpli
yalnız bir adam birgün bir koza bulur. Kozanın içinde küçük bir tırtıl
vardır. Adam çok sever bu tırtılı. Onunla tüm yalnızlığını, tüm
sevgisini paylaşır. Gel zaman git zaman tırtıl büyür, güzel bir kelebek
olur. Adam kelebeğine hayran, bırakamaz onu bir türlü. Aslında kelebeğin
... aklında dağlar, kırlar, çiçekler vardır da kıyamaz bir türlü adama ve
sevgisine, yalnız bırakamaz onu. Üç günlük ömrünü sevildiği ve sevdiği
yerde geçirmeye hazırdır. Ama adam bilir ki "Sevmek bazen vazgeçmeyi de
bilmektir." Kelebeğine son kez bakar ve onu salıverir özgürlüğüne,
kırlarına, çiçeklerine doğru... Kelebek mutlu olmasına mutludur ama
hiçbir meltem, hiçbir çiçek yaprağı adamın avucunun sıcaklığını
andırmaz. Aklında adam, o çiçek senin bu çiçek benim dolaşır
saatlerce... Adam bir kelebeğe sevdalı, bakıp durur boşluğa. Kelebekse
hâlâ konacak sıcak bir avuç aramakta! Böylece kelebek şunu anlar;
"Bazen ait olduğumuz yer orasıdır; sıcak bir avuçtur biliriz. Ama o
yerin bize ait olma ihtimali bir hiçtir." Böylece adam şunu anlar:
"Hiçbir sevdayı yalnızca sevgiyle yaşatamazsınız." O günden sonra
kelebek, adama duyduğu özlemi gömecek bir dağ aramaya başlar. Ama gücü
tükenene dek arayıp da bulamayınca anlar ki "Hiçbir dağ bir özlemi
gömebileceğimiz kadar büyük değildir." Adamsa artık sevdasını koyar
avuçlarına kelebeğinin yerine. Herkes birşeyler yaşar; iyi ya da
kötü, doğru ya da yanlış. Yaşadıklarından bir çıkarım yaparak hayatına
bir yol verir, aynı zamanda düşüncelerine de... BIRAK SEVGİ SENİ
BULSUN!.....
yalnız bir adam birgün bir koza bulur. Kozanın içinde küçük bir tırtıl
vardır. Adam çok sever bu tırtılı. Onunla tüm yalnızlığını, tüm
sevgisini paylaşır. Gel zaman git zaman tırtıl büyür, güzel bir kelebek
olur. Adam kelebeğine hayran, bırakamaz onu bir türlü. Aslında kelebeğin
... aklında dağlar, kırlar, çiçekler vardır da kıyamaz bir türlü adama ve
sevgisine, yalnız bırakamaz onu. Üç günlük ömrünü sevildiği ve sevdiği
yerde geçirmeye hazırdır. Ama adam bilir ki "Sevmek bazen vazgeçmeyi de
bilmektir." Kelebeğine son kez bakar ve onu salıverir özgürlüğüne,
kırlarına, çiçeklerine doğru... Kelebek mutlu olmasına mutludur ama
hiçbir meltem, hiçbir çiçek yaprağı adamın avucunun sıcaklığını
andırmaz. Aklında adam, o çiçek senin bu çiçek benim dolaşır
saatlerce... Adam bir kelebeğe sevdalı, bakıp durur boşluğa. Kelebekse
hâlâ konacak sıcak bir avuç aramakta! Böylece kelebek şunu anlar;
"Bazen ait olduğumuz yer orasıdır; sıcak bir avuçtur biliriz. Ama o
yerin bize ait olma ihtimali bir hiçtir." Böylece adam şunu anlar:
"Hiçbir sevdayı yalnızca sevgiyle yaşatamazsınız." O günden sonra
kelebek, adama duyduğu özlemi gömecek bir dağ aramaya başlar. Ama gücü
tükenene dek arayıp da bulamayınca anlar ki "Hiçbir dağ bir özlemi
gömebileceğimiz kadar büyük değildir." Adamsa artık sevdasını koyar
avuçlarına kelebeğinin yerine. Herkes birşeyler yaşar; iyi ya da
kötü, doğru ya da yanlış. Yaşadıklarından bir çıkarım yaparak hayatına
bir yol verir, aynı zamanda düşüncelerine de... BIRAK SEVGİ SENİ
BULSUN!.....