Merhabalar .yaşım 46. 27 Ekim 2009'da bir toplantı için 2 günlüğüne diye yola çıkmıştık bir arkadaş ile. . Gidip gelecektik öbür gün. Balıkesire doğru gidiyorduk, şöför bendim. Kaza olmuş; ben hiç bir şey hatırlamıyorum. Gözlerim Bursa'da yogun bakımında açıldı. (Tek şeride indirilmiş olan Balıkesir yolunda,bir trafik canavarı, aracı ile solladı ve karşı şeritte bana vurarak, hayatımı nerede ise bitirdi.) Trafik kazası geçirmişiz. Diğer arkadaş da bir şey yokmuş. Arabada benim taraf komple göçmüş. Bursada yogun bakımına götürmüşler. Serviste, asistanlar bacağıma bir şey yapıyordu.Ben de acıdan bagırıyordum. (Sol bacagıma kalça kırıgı nedeniyle çivi çakıyorlarmış). Aksamına beni aldılar İstanbula götürdüler. Akcigerlerim sönmüş, bilincim geliyor gidiyor ama aklım başımda. İstanbul'da 3-4 litre kan vermişler. Sol kalça,sol kol,sol akciger çökmüş. 5-6 gün yogun bakım sonrası,yarı canlı ameliyata aldılar. Kol ameliyatı 8 saat ameliyat surmuş. (Kol da her yer kırıkmış). Bizimkilere, "dua edin inşallah uyanır ama uyanamayabilir de" diyerek tekrar yogun bakıma göndermişler. Bir gün sonra ayıldım.Servise almışlar. Ben 40-45 gün sonra çıkarız derken, 15 .gune dogru bir de hastane enfeksiyonu kapmışım. 40 güne ilaveten 3 ay süren enfeksiyon tedavisi yapıldı.Ben nerede ise artık çıkamıycam korkusunda idim. Mikrop mikrop üstüne. Dirseğimi deldiler,mikrobu temizlemek için. 4 ay ortopedik serviste kaldıktan sonra, plastik cerrahiye sevkettiler. Orda da sol bilegimden 2 ana damardan birini et ile alıp dirsegime yamadılar. 10 gün kaldıktan sonra taburcu ettiler. O gün bugündur dirseğime ve koluma bakıp bakıp (kol %35-40 iş görüyor gibi,dirsek hala acı ile 90 derece açılıyor, parmaklar da ancak yarım güçlü. Sinir tahrişi var.) moralim bozuluyor.Beni trafik kazası değil; enfeksiyon mahvetti diye üzülüyorum. Çünkü pis bir sağlık personelinin sorumsuzluğu sonucu mikrop kaptım; ve sonrasında bilek damarımı aldılar et ile, (oraya deri yama yaptılar) onu gidip dirseğe yapıştırdılar. Şimdi dirsek garip,bilek garip; hala alışamadım. Korkularım var, ya kalan tek damara bir şey olursa diye.. Bende de hep üzüntü; neden böyle oldu,beni buldu. Biri yetmez mi idi de , 2.si geldi diye. Şimdi oda yetmedi.Kalçam iyi derken (öyle sanırken) Avaskuler Nekroz oldugunu söyledi özel hastaneden bir doktor,MR çekildi ve Decomprasyon ameliyatı oldum bir hafta önce. Tam işte enfeksiyon tekrarı olmasın inşallah,toparlamam lazım derken,bu ameliyat ile yeniden 45 gün yatağa girdim tekrar. İlk zamanlar ben de çoğu arkadaş gibi, o malum "hayat ızdırap,değer mi tarzında" duyguları yaşadım.Yaşamak acı dedim. Ama şimdi yavaş yavaş toparlıycam galiba. (Tabiiki bu halimize de şükür). Ancak bunu derken, diğer taraftan korkularla da yaşamaya devam ediyorum. Enfeksiyon için kol ameliyatı olmamın ve kolumun haritasının değişmesine ve ardından 3 ay geçmesine karşın hala enfeksiyon korkusundayım. Her gün 5-10 kez yara yerine bakıyorum bir şey var mı diye.Bu acıyı bilen bilir. (Şunu biliyorum,ne olursa olsun, ne el ne bacak olmasın, yatalak dahi olun,bir nefesi bile önemli yakınlarına insanın. O yüzden yaşama sarılmalıyız.). Toparlamak istiyorum,sürekli bir şeyler çıkıyor.27-ekim-2009-9.Mayıs.2010 hala bitmedi dertler. Galiba bunun da yolu paylaşmaktan geçiyor ve birinci kural; yeni durumu kabullenmek. Hasar küçük de olsa; büyük de olsa değişmiyor. Durumu kabullenmek,(geçmiş geçti; bugüne bak demek) galiba temel kural. (Allah her dileyene yardımcı olsun diliyorum.)