Endokrinoloji tiroid ve diğer hormonlarla ilgili bir bölüm.Üniversite hastanelerinde bulunur.Hormonlar üzerine özel bir bölüm.Eğer hormon kaynaklı bir durumsa ilaçla veya diğer yöntemlerle çözüm bulunabilir.Hormonlarda bir sorun yoksa aşırı terleme olan bölgeye cerrahi operasyon yapılıyor.Sorunlu bölgedeki sinirlere cerrahi işlem yapılıyor.Google a terleme,klips yazın ayrıntılı bilgiler var.Geçmiş olsun...
Terlemenin şiddeti ve bölgesi, tedavinin etki süresi, başarı oranı, risk ve yan etkileri ve maliyeti tedavi seçiminde önemlidir. Tüm tedavi yöntemlerinin avantaj ve dezavantajları vardır. Bunlara göre fayda-risk oranlarına göre tedavi yöntemine karar verilmelidir.
Tedavi seçenekleri
Genel (vücutta yaygın olan) terlemelere kalıcı olarak tedavi edilemezler. Bu tür terlemelerde sistemik ilaç tedavileri, psikoterapi gibi diğer tedaviler kullanılabilir.
Bölgesel aşırı terlemeler (el, ayak, koltuk altı, yüz) kalıcı ve geçici yöntemlerle tedavi edilebilirler. Kalıcı tedavi sadece cerrahi yöntemlerle yapılabilir. Cerrahi dışındaki tedavilerde tedavinin sürekli tekrarı gerekir.
Şiddetli bölgesel terlemelerde cerrahi dışı tedaviler yetersiz kalır. Terleme şiddeti hafif ise basit tedaviler, fazla ise daha etkili tedaviler seçilir. Tedavilerin etkileri bölgelere göre farklıdır. Her tedavi her bölgede kullanılmaz.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Lokal terleme önleyiciler: Terleyen bölgeye lokal olarak uygulanan krem, losyon veya deodorant şeklindeki ilaçlardır. Hafif terlemelerde kullanılır. Şiddetli terlemelerde etkisiz kalır. Sürekli kullanmak gerekir.
Sistemik ilaçlar: Ağızdan hap şeklinde alınan ilaçlardır. Ciddi yan etkileri nedeniyle kullanımları sınırlıdır. Bazıları uzun süre kullanımda bağımlılık yapabilir. Genel vücut terlemelerinde, diğer yöntemlerin uygulanamadığı terlemelerde, kısa süreli etki beklenen durumlarda kullanılır. İlaç kesilince etkisi geçer.
İyontoforez: Orta şiddette el ve ayak terlemelerinde kullanılabilir. Eller ve ayaklara özel bir cihaz ile düşük amperli elektrik akımı verilir. Tedavinin ihtiyaca göre 2-5 gün aralıklarla sürekli tekrarı gerekir. Zaman alıcı ve bıktırıcı bir yöntemdir.
Botoks tedavisi: Terleme olan bölgeye botoks enjeksiyonları yapılır. Orta şiddetli koltuk altı terlemelerinde tercih edilir. Bazen el ve ayak terlemelerinde de uygulanabilir. Tedavinin 4-6 ayda bir tekrarı gerekir. Etkisi geçici, uygulaması ağrılı ve pahalı bir yöntemdir.
Blokajlar: Görüntüleme cihazları kullanılarak el ve koltuk altı terlemeleri için sırttan, ayak terlemeleri için belden girilerek yapılır. Sempatik sinir bölgesine ilaç verilir veya radyo dalgası uygulanır. Etkisi geçici, uygulaması zor ve başarı oranı düşüktür.
Torakal Sempatektomi: Koltuk altında açık cerrahi yöntemle girilerek yapılır. Endoskopik operasyonların artması ile kullanımı çok azalmıştır.
Endoskopik Torakal Sempatektomi: Kalıcı etki gösterir. Kısaca ETS adı verilen bu yöntemde endoskopik video kamera yardımıyla göğüs boşluğuna girilerek terlemeyi ayarlayan sempatik sinirin belirli bölgesi kesilir veya yakılır. Başarı oranı yüksektir ve etkisi hemen başlar. Yan etki ortaya çıkarsa geriye dönülemez.
Klipsli ETS: ETS ameliyatının klips konularak yapılan özel bir şeklidir. Sinir kesilmez veya yakılmaz. Başarı oranı yüksek, yan etkileri azdır. Etkisi kalıcıdır. Yan etki çıkarsa geriye dönülebilir bir yöntemdir. Aşağıda yöntemle ile ilgili geniş bilgi bulabilirsiniz.
Koltuk altı cerrahileri: Koltukaltı ter bezlerinin bölgesel cerrahi yöntemlerle çıkarılması, küretle kazınması, liposakşın cihazıyla deri altı dokusunun boşaltılması, lazerle ter bezlerinin tahrip edilmesi gibi yöntemlerdir. Bazılarında ciddi yara izleri kalabilir. En önemli problemi hastaların %20-30’unda hastalığın tekrar etmesidir.
Lomber sempatektomi: Ayak terlemelerinde göbeğin iki yanında 7-8 cm uzunluğunda kesilerden (veya laparoskopik yöntemle) yapılır. ETS benzeri bir operasyondur. Yara izi kalır ve tekrar etme oranı %5 civarındadır.
Psikoterapi ve diğer tedaviler: Yoğun anksiyete bulunan olgularda gevşeme egzersizleri ve problemle baş etme eğitimleri şeklinde psikoterapi yapılabilir. Bunun dışında bitkisel tedaviler, akupunktur, hipnoz, biofeedback, homoeopati, masaj, fitoterapi gibi tedaviler önerilmektedir. Sonuçları yüz güldürücü değildir.