Mehmet, önemli olan gelir kriterlerine uygun bulunman. Kişi başına düşen aylık miktar 423 TL'yi geçmiyorsa ve siz sahip oldugunuz bu gelirle araç alabiliyorsanız sorun olmaz. Sadece gelirleriniz dikkate alınır çünkü. Boyle beyan ettiğiniz gelir ve yaşam koşullarınız arasında bir fark oluşmuyorsa ve Kuruma beyan ettiğiniz gelirle bu aracı rahatlıkla alabiliorsanız aracınızı rahatlıkla alın.
ÇÜnkü sorun şurada başlıyor:
Sizin Kurum'a beyan ettiğini,z bir gelir var. Bakmakla yükümlü oldugunuz bireylerin ve sizin tüm gelirlerinizi siz beyan etmişsiniz ve Kurum da bunları tesbit etmiş ve gelirinizi onaylamış, sınırı geçmediğinizden aylık baglamış. Boyle bir gelir durumunu bilirken siz araç almışsınız ve beyan ettiğiniz gelirle o aracı almanız mumkun değil. Üstelik siz aldıgınız aracı bildirmemişsiniz. İşte bunlar kuşku uyandırıyor. Aldıgınız aracın fiyatıyla sizin beyan ettiğiniz ve belgelendirdiğiniz tüm gelirleri karşılaştırıyolar. Eger mevcut gelirinizle aldıgınız aracı almanız zor ve sizin farklı bir gelirinizin oldugunu düşündürüyorsa, bunda da gelirinizi tekrar incelemeye alıolar. Onlara bilsirilmeyen resmi olarak belgelenemeyen gelirleriniz mi var yoksa?
Bunda da bu kuşkudan yola çıkarak tam bir taramaya alınıyorsunuz. Boyle bir gelir tesbit ederlerse geliriniz tekrar hesaplanıor ve sınırı geçiorsa aylık kesilior. Aracın etkisi sadece bu yani.
Yaşam koşullarınızla beyan ettiğiniz gelir arasındaki farkı anlamalarını sağlıyor sadece.
Ama senin beyan ettiğin tüm gelirlerin ve tesbit edilen tüm gelirlerin araç almanı sağlıyorsa ve kuşku uyandırmayacaksa kurum bişi yapmaz. yeter ki sen araç aldıgında Kurum'u bilgilendir.
Kurum araç bilgilerini inceler güncel bedelini filan. Senin beyan ettiğin gelirlere ve tesbit edilen gelirlere bakar. Bakar lki bu gelirle o araç rahatlıkla alınır. Ortada bir fark yok. Bişi yapmaz o zaman. Hatta gelirini incelemeye bile luzum duymaz.
Meseleyi anlatabildim mi şimdi?
Yoksa uygulamalara bakarsak uygulamadan kaynakalanan hatalarla yol alamayız. Ayrıca he araç alanın durumu aynı değildir ki. Adamın beyan etmediği geliri vardır. Tesbit edilmeyen. Oysa Kurum'daki beyan ettiği geliri ve incelenip tesbit edilen geliri ortada. Sonra gidip araç almış. Ustelik aldıgı aracı da Kurum'a bildirmemiş. Kurum sonradan araç aldıgını tesbit etmiş.
Açmış evrakları bakmış beyan edilen gelirlere ve tesbit edilen tüm gelirlere. aracın fiyatıba bakmış karşılaştırmış. Arada fark gormuş. Gelir değişikliği kuşkusu uyanmış. İnceletmiş beyan edilen gelirler arasındaki farkı bulmaya çalışmış. Bulmuş. E ortada gelir değişikliği oluşmuş ama beyan yok. Keser bu aylıgı tabi ki.
O yuzden uygulamalara bakıp "Aaa! O araç almış, onun aylıgı kesilmiş, o halde araç alanların aylıgı kesilior." gibi kesin bir yargı oluşturulamaz.
Burası bir hukuk devleti. mevzuat belli. Sen gelirlerini biliorsan ve bu gelirle araç alabiliorsan, git aracı al ama bu aracı git Kurum'a bildir ki başın agrımasın.
Kurum bu bildiriminden sonra inceler evraklarını, gelirlerini tarar ve araç guncel fiyatlarını inceler arada fark gormez ve gelirlerin de sınırı aşmıor bişi demez. Aylıga devam.
Ama arada aracın oldugunu bildiği için bu araçtan gelir temin edip etmediğini de inceler tabi.
Sen araçtan gelir elde etmiorsan etsen bile sınırı geçmiorsa yine sorun yok.
Son söz olarak diyecegim şu ki resmi ya da gayri resmi elinize geçen tüm gelirlerinizi bildirin vaktinde. Bu bildirimleri yaptıgınız ve sınırı geçmediği sürece başınız agrımaz.